Hypatia’nın Ahı

Bağnazlığın kadınlara yönelen en eski ve en bilinen örneği Hypatia’nın öldürülmesidir. 370-415 yılları arasında yaşayan Hypatia matematikçi, astronom ve filozof idi. İskenderiye Psikoposu, tarafından “dinsizlik” ve […]

VARDİYA EKİBİ


VARDİYA'DA BU HAFTA

trending_flat
Narin’e (Narinlere) Kim (Kimler) Kıydı (Kıyıyor)?

Guy Debord’un 1967’de yayınlanan Gösteri Toplumu adlı kitabı, gerçekliğin yerine onun eğilip bükülmüş anlatımının/görüntüsünün geçtiği günümüz dünyasına işaret ediyor. Debord’un kitabı ilk yayınlandığında “karamsar ama gerçekçi” olarak yorumlanmıştı. Ancak onun yaşadığı yıllarda var olmayan, burjuva icadı neoliberalizm garabetini görseydi, herhalde kitabın karamsarlık dozu epey artardı.  Gösteri toplumunda, fiilen süren yaşamlara tam karşıt yaşamlar kamunun gözüne sokulur, böylece koca bir toplum “onlar gibi” olmayı en büyük hedef ve “mış gibi” yapmayı da en sevdiği faaliyet haline getirir. Sınıflı toplumlarda, biri/bir şey “olmak” değil, “sahip olmak” hep önemlidir; ancak geldiğimiz neoliberal gösteri toplumunda bu hedef, “sahip olmak”tan çıkıp “gibi görünme”ye evrilmiştir. Instagram’da mutlu insanlar, cici çocuklar, ferah evler, mükellef sofralar görürüz; gözyaşı yoktur, burundan akan sümük, akmayan musluk, ezilen onur yoktur. Bir simülasyon evrenidir, mış gibi hayatların alemidir. Çok sonradan Jean Baudrillard’ın öne sürdüğü “hiper-gerçeklik” kavramı da Debord’un tespitlerini pekiştirir. Hiper ya […]

Aleksandra Kollontay
trending_flat
Devrimin Demir Leblebisi: Alexandra Kollontay

Kadın işçilerin mesai sonrası evlerine döndüklerinde başlayan kayıt dışı eşlik ve annelik mesailerine dair önemli tespitler yapan Kollontay, o dönem için erken kabul edilecek ancak bugünün önemli mücadele başlıklarını oluşturan bir dizi sorunu tespit eder. 1879 yılında yayımlanan Kadın ve Sosyalizm kitabında August Bebel, kadının özgürlüğünü işçi sınıfının sorunlarıyla ilişkilendirmekle kalmamış, aynı zamanda kadın sorununa ve sosyalizm tasavvuruna dair -Marksizm açısından- en özgün ve değerli katkıyı da yapmıştır.  Kadın sorununu, birçok karmaşık süreci göz ardı etmeden üretim tarzı ile ilişkilendiren ve onu tarihsel bir bütünlük içerisinde kavrayan Bebel, kısa sürede kıtalararası yayımlanan bir kitaba imza atmış, yazıldığı dönemden bugüne devrolan bazı mücadele başlıklarına da kapı aralamıştır. Yıllardır var olan ezen ezilen ilişkisi, kadın ve erkek arasında süregelen bir gerçeklik olarak karşımızda dururken, Bebel işaret fişeğini yakmıştır: Kadın kurtuluşu mücadelesi, evvela kapitalizmi yenmekle mümkündür. Sınıf savaşımında her cephede birlikte savaşan kadınlar […]

trending_flat
İktidar ve Kadın Bedeninin Denetimi 

18. yüzyılın başlarında, Michel Foucault’nun ifadeleriyle, bedenlerin cazibesini sergilemekten kaçınmadığı bilinirken cinselliğin modern dönemde heteronormatif evliliklerin mahremiyetine kapatılması, bu uzun tarihsel süreçte ortaya çıkan incelemeye değer bir dönüşümdür. Modernite, bu paradigmatik kaymayla yetinmeyerek, kadının bedenini toplumsal normlar çerçevesinde yeniden kurgulamış ve üzerinde tahakküm kurulabilir bir nesneye indirgemiştir. Üremeye yönelik olmayan cinsellik pratikleri ise modern dönemde sistematik olarak marjinalize edilmiş, inkâr edilmiş ve derin bir sessizlikle bastırılmıştır. Foucault, bu baskı halini topluma nüfuz eden iktidar ilişkileri aracılığıyla açıklar. Bu iktidar ilişkileri, yukarıdan aşağıya dayatılan tekil bir yapıdan ziyade, toplumsal katmanlara yayılan geniş tabanlı ve dinamik bir ilişkiler ağıdır. Toplumsal ilişkiler, iktidar ve direniş arasındaki diyalektik etkileşimle şekillenir. Bu bağlamda politik otorite, bireyler arasında dağılan ve toplumsal yapının çok katmanlılığında yer bulan bir sistemler bütünüdür; böylece iktidar ilişkileri ve buna bağlı olarak çatışmalar toplumsal dokunun her seviyesinde mevcut hale gelir. 1 Bu […]

trending_flat
Dünden Bugüne Kürt Kadın Hareketi Av. Ruşen Seydaoğlu: Kadın Özgürlükçü Bir Yaşam İçin Barışa İhtiyacımız Var

“Kürt siyasetinde kadınsız bir karar alınmayışı, kadınsız herhangi bir mekanizma kurulmayışı, aksi takdirde kararların da mekanizmaların da meşru görülmediği bir sistemimiz var. Bu sistem aynı zamanda hem içte hem dışta devam eden erkek egemenliğine karşı da en etkili öz savunmamız.” Kadın ve Direniş dosyamız; bazen ağabeye, babaya ve kocaya bazen ise patrona, sermayeye ve düzene başkaldıran kadınlardan ilham alıyor. Her koşul ve şartta birbirlerini ve farklı görüşleri duymaya ilk önce kadınlar hazır oluyor; her toplumsal olayda en ileri mevziide ve en önemlisi ortak mücadele bayrağı altında ilk önce kadınlar buluşuyor. Bugün köşemizde, derdini de dermanını da aynı topraklarda bulan kadınlar adına; TJA’lı Av. Ruşen Seydaoğlu var. Sevgili Ruşen’le, Kürt kadın hareketinin soluksuz yolculuğunu, inşa edilen kadın mevziilerini ve barış hayalini konuştuk. İlk olarak Kürt kadınlarının siyasetteki temsiliyetiyle başlamak isterim. Kadın kotası, eş başkanlık sistemi gibi uygulamalar hangi ihtiyaçlar sonucu ortaya […]

VARDİYA'YA KAYIT OL

Evlerden, mutfaklardan, yataklardan, işyerlerinden, ilişkilerden
omzumuza binerek süren ve bitmeyen vardiyamızın sesi ve sözüdür Kadın Vardiyası!

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation