Yazar: Şilan Geçgel

TÜİK’in 2023 yılı doğum istatistikleri “endişe verici” olarak siyasetin gündemine oturdu. Doğum oranındaki düşüşün, “varoluşsal bir tehdit, bir felaket” olduğunun iddia edildiği bugünlerde, konuyu kadın hekimlerden dinlemek için Dr. Ceren Kineşçi’yle konuştuk. Öncelikle AKP’li yıllarda birinci basamak hizmetlerin durumunu sormak isterim. Son 20 yılda 1. basamak sağlık hizmetlerinde neler değişti? Birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmını koruyucu sağlık hizmetleri oluşturmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetleri hem kişilerin hastalanmaması için alınabilecek önlemleri, hem de bir yakınması olmayan kişilerin risk faktörlerine uygun şekilde taranarak olası hastalıkların erken teşhisini, başka sorunlara yol açmadan tedavi edilebilmesini içerir. Bunların içinde aşılama, eğitim, danışmanlık, kanser tarama gibi…

daha fazla oku

Bir gün çıkıyor takım elbiseli erkekler, “helalleşeceğiz” diyor; “yemek tuzsuz diye” kadınları katleden “gurme” katiller, mahkeme salonlarında af diliyor ve salıveriliyor…  Tansu Çiller’in eşi Özer Uçuran Çiller’in, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesinin ardındanPervin Buldan bir açıklama yayımlamış: “Ne kadar manidar değil mi Tansu Çiller? Bugün 1 Haziran. 3 Haziran, yani iki gün sonra Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın 30. Katledilme yıldönümleri. Senin eşin yatağında öldü, bizimkiler ise senin emrinle işkenceyle.” 3 Haziran 1994’te İstanbul’da kaçırılıp işkenceyle katledilen Kürt iş insanı Savaş Buldan’ın eşi Pervin Buldan, yıllar sonra unutmadım ve affetmedim demiş.1 “Affetmek iyileştirir mi?” Affetmek üzerine…

daha fazla oku

Tüm kadınları tarihin tozlu raflarından çekip alarak, emeğimizi ve varlığımızı görünür kılmak; bizim olan yeni bir tarih yazmak ise elbette ellerimizde. Çünkü biz: “Her şeyi kendimizden bekleriz.” İBB Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen ve izlemek için uzun zamandır fırsat kolladığım Yaftalı Tabut oyununa nihayet kavuştum.Bilgesu Erenus’un yazdığı, Yelda Baskın’ın yönettiği ve birbirinden şahane 7 kadın oyuncunun hayat verdiği Yaftalı Tabut, tam bir kadın oyunu. Oyun, kendini: “Adına tarihin dipnotlarında rastlayabildiğimiz, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, kuramcı, aktivist, sosyal ve siyasi yaşamın her alanında öncü Fatma Nudiye Yalçı’nın hikâyesi” diye tanıtsa da, bu oyun, aslında hepimizin. Tüm kadınların hikâyesi bana kalırsa.95 dakika…

daha fazla oku

Bilen bilir, kadınlar konuşup paylaştıkça; yargılamadan, suçlamadan, yaralamadan tartıştıkça yenilmez birer savaşçıya dönüşür. COVID-19 pandemisinden en fazla etkilenen gruplar arasında yer alan 60 yaş üstü insanların bir çeşit toplumsal zorbalığa ve hatta yaşlı düşmanlığına varan muamelelere maruz kaldığı günler geçirdik. Pandemi bu açıdan insanın insana, insanın yaşlılara olan duygusal mesafesini önemli bir düzeyde arttırdı. Pandeminin henüz ilk aylarında uygulanan toplumsal izolasyon, sağlıklı ve yetişkin insanlar için dahi zorken, yaşlılar için süreç daha da zorlaştı. Hatırlıyorum, o günlerde “Yaşlı bakım evleri toplu mezar gibi” haberlerinin ardı arkası kesilmezken 1, bir haber çölde bir yudum su gibi içime su serpmişti: “İtalya’da bir…

daha fazla oku

Kendine Ait Bir Oda, kadın özgürleşmesi için bir metafordur. Oda’nın reçetesi ise erkeklerin ne düşüneceğini umursamadan yaşayan ve yazan bir cüret ile ekonomik özgürlüktür. Günün sonunda Kendine Ait Bir Oda, elbette kendine ait bir isyanla taçlanacaktır. Yakın zamanda İran’da yapılan parlamento seçimlerinin akabinde “Başörtü ve İffet Yasası” yürürlüğe girdi. 1 Böylece “kudretli şeriat devletinin” potansiyel tehditleri olarak İranlı kadınlar, yine hedef tahtasının tam ortasında yerini aldı. Öyle ya, kudretli ataerki, kudretli devlet isterdi. Ahlak devriyeleri ve polisler başörtüsü olmayan ya da kurallara uygun başörtüsü bağlamayan kadınları birer birer gözaltına alırken İranlı kadınların şahsında, Mahsa’nın çığlığı kulaklarımızda çınlıyor. Sokaklar, meydanlar, evler……

daha fazla oku

“Kadınların işgücü piyasasındaki konumlarını belirleyen şey, geldikleri ve bulundukları ülkelerin ekonomik, siyasal ve sosyal-kültürel yapıları, bir diğer deyişle kapitalist ve ataerkil toplum yapılarıdır. Kadınların işgücüne katılmalarının önündeki engeller, katıldıkları zaman da cinsiyet ve etnisite temelinde yaşadıkları ayrımcılık kapitalizmin, ataerkinin ve ırkçılığın karşılıklı etkileşimiyle belirlenmektedir.” Yerel seçimlere günler kala; tüm seçim sürecinin belki de en çok konuşulanları, proje üstüne projelerle “göndereceğiz” denilenleri, ucuz ve emanet emeğin sahipleri hiç kuşkusuz göçmen işçiler. Zonguldak’ta iş cinayetinde ölen ve cesedi yakılarak öldürülen Naurtani’den, Lezita’da grevi kırmak için geldiler denilen Hindistanlı işçilere; halihazırda yaşlı, hasta ve çocuk bakımı için en ucuz tercihe dönüştükleri halde bir…

daha fazla oku

Kadın işçilerin mesai sonrası evlerine döndüklerinde başlayan kayıt dışı eşlik ve annelik mesailerine dair önemli tespitler yapan Kollontay, o dönem için erken kabul edilecek ancak bugünün önemli mücadele başlıklarını oluşturan bir dizi sorunu tespit eder. 1879 yılında yayımlanan Kadın ve Sosyalizm kitabında August Bebel, kadının özgürlüğünü işçi sınıfının sorunlarıyla ilişkilendirmekle kalmamış, aynı zamanda kadın sorununa ve sosyalizm tasavvuruna dair -Marksizm açısından- en özgün ve değerli katkıyı da yapmıştır.  Kadın sorununu, birçok karmaşık süreci göz ardı etmeden üretim tarzı ile ilişkilendiren ve onu tarihsel bir bütünlük içerisinde kavrayan Bebel, kısa sürede kıtalararası yayımlanan bir kitaba imza atmış, yazıldığı dönemden bugüne devrolan…

daha fazla oku