Yazar: Sera Kadıgil

İşte Türkiye İşçi Partisi tam da bu yüzden “kadınları temsil etmeyi” değil, hem kadınlara yönelik ayrımcılıkla örgütlü biçimde savaşmayı hem de bu ayrımcılığı doğuran sistemi ortadan kaldırmak için mücadelenin gerçek öznelerini siyasetin merkezine taşıyacak politikalar üretmeyi kendine bir borç ve görev olarak biçiyor. Çünkü sömürünün, ırkçılığın ve cinsiyetçiliğin her türüyle aynı anda, topyekûn mücadele etmemiz gerektiği artık bir “fikir” değil, gerçeklik olarak karşımızda duruyor. 8, 9 yaşlarındayım.  Sanırım İstanbul’da doğmasına rağmen mahallede oynayarak büyüyebilen son şanslı nesildenim. Sokağımız arabalara kapalı nadir sokaklardan. Sabahtan gece yarılarına kadar top peşindeyiz. Ekseriyetimiz erkek. Mahallede yaşayan başka kız çocukları da var ama pek sokak…

daha fazla oku