Yazar: Sinem Yıldız

Bir Sergüzeşt Tombalası1: Ev Konutun cinsiyetli yapısını ele alan araştırmalar daha çok geleneksel konut mimarisinin araştırılması üzerine şekillenmiştir. Cumhuriyet sonrası apartman yapılarını incelemek, bize konut mekanlarının cinsiyetli yapısının yeni inşa edilen ulus-devletteki işlevine dair ipuçları verecektir. Türkiye’de modernleşme süreci, apartmanlaşma süreci ile beraber incelenebilir. “Kimin evi bu?Kimin gecesiIşıkları dışarıda bırakıyor böyle?Söyle, bu ev kimin?Benim değil.Ben başka bir evin hayalini kurdumDaha sevimli, ışıl ışıl.Boyalı kayıkların geçtiği bir göle,Bana açılan kollar kadar geniş tarlalara bakan.Bu ev yabancı.Gölgeleri yalancı.Anlat o zaman, söyle,Neden kilidi anahtarıma uyuyor?” 2 Bugün hep beraber evde biraz dolaşalım istedim. Fayansından koltuğuna, en ufak biblosundan mutfak dolabına kadar neredeyse her…

daha fazla oku

Erkeğin “mutfak hobisinin” arkasını toplayan, bulaşıklarını yıkayan genelde kadındır zaten. Yine de ayda bir, sağ olsun,  evde “et pişiren erkek”, ev işi yapan erkek kabul edilir. Ziyade olsun.  1 mutfak oda yatak arasındayatakla beşiknice nice yol döşendi” Akşama misafirler var, ne yemek yapmalı? Bir ana yemek, yanına da herkes doysun diye bolca pirinç pilavı. 1 bardak pirince kaç kişilik pilav çıkar. Peki, bir bardak pirince ne kadar su katmalı. Pirincin bardağı 5 paradan 10 kişilik pirince kaç para gerek? Neyse, tüm hesaplar yapıldı, yemekler, içine bolca sevgi katarak hazırlandı, büyük bir özveriyle servis edildi, herkesin de karnı doydu, afiyet olsun.…

daha fazla oku

Yaklaşın, Ayıp Bi’ Şey Söyleyeceğim; Kadın Kahkahası1 ! “O zamana dek dünyada bu denli çok kahkaha olduğundan habersizdi.3” Gülmesi ve güldürmesi engellenen, makul hale getirilen ya da eleştirilen kadınlar için bir tebessüm bile direniş repertuarının en bozguncu eylemine dönüşebilir. Biraz gülme ve güldürme seceremizi, geçmişten bir iki anıyı çağırarak çıkaralım. Bunların bazıları ucundan kişisel anılarıma değmekle birlikte, biliyoruz ki hepimizi kesen bir ip hep orada.İlkokul yılları ilk durağımız olsun. Sıra arkadaşımız Ali, haylazlıklarıyla sınıfı güldürmüştür. Zaten bu yaşlarda kayıp düşmediğimiz, çorabımızı yırtmadığımız, regl olup oramıza buramıza bulaştırmadığımız, yani “edepli bir kız çocuğuna yakıştırılanların” dışına çıkmadığımız sürece bizim sınıf arkadaşlarımızı güldürme…

daha fazla oku

“Gün seninÇünkü senOnu kentin haramilerindenDövüşerek aldınÇalışarak aldınGün seninŞimdi senIrmağa dökülen derecikGirdin yoğun geceyeGüneşte kurumuş yatağınYorgun taşlarınlaKendine kendine bakıyorsunGeceyi dinliyorsun…” 1970’li yıllarda dünyanın pek çok yerinde karanlığı ve sokakları delen bir talep yükseldi kadınlardan; Almanya’da, Amerika’da, Kanada’da, Roma’da, İngiltere’de kadınlar, erkek şiddetine karşı sokaklara döküldü ve “reclaim the nights” dedi. Benim “geceleri temellük et” olarak çevirdiğim bu slogan, kadına yönelik şiddete karşı atılan en güçlü sloganlardan biri olarak tarihe geçti.  Bu özel alanla kamusal alan ayrımını da sorunsallaştırmak demekti. Özel alana ait olduğunu düşünülen ev içi şiddeti de ev dışında kalan mekanlarda kadına yönelik şiddeti de sokaklarda, yani kamusal alanlarda tartışmak…

daha fazla oku