Kadınların bireysel direnişleri her gün, hayatın tam da içinde yaşanıyor — evde, işte, sokakta, örgütte. Ancak bu direnişlerin çoğu bireysel düzlemde gerçekleştiği için görünmez kalıyor. Oysa […]
Devrim Akın 2 Kasım 2025
Çalışma fikrini yerden yere vuran ve hızla yayılan bir tweet, bireyci influencer kültürünü ve aylak zenginlerin yaşamını göklere çıkaran bir TikTok akımına dönüştü. Oysa çalışmanın angaryasından […]
Özgür Genç 26 Ekim 2025
Kimsesiz bırakılan koca bir halk, kendini çaresizlik içinde bitap düşmüş hissediyor. Her güne kamu vicdanını yaralayan haberlerle uyanıyoruz. İyi günlerimiz sanki bin fersah yıl öncesinde kaldı. […]
Sibel Kocabıyık 22 Ekim 2025
1968’de İngiltere’de kadın otomotiv işçilerinin yaptığı grev, hareketli İngiliz filmi Made in Dagenham’ın (Kadının Fendi / 2010) odak noktasıdır. Kadınlar Tarihi Ayı’nda1 izlemek (veya yeniden izlemek) […]
Telli Kayalar 19 Ekim 2025
Türkiye’de uzun süredir yaşadığımız toplumsal ve siyasal dönüşüm, birdenbire değil, yavaş ve sistematik bir şekilde gerçekleşti. Bu dönüşümü anlatmak için sık sık başvurduğum meşhur bir metafor […]
Nur Cohen 17 Ekim 2025
Bir söz vardır; yıllardır kulaktan kulağa dolaşır: “Kadın kadının yurdudur.” Ne kadar güven dolu, ne kadar şefkatli bir cümle…Kadının kadına sığınak olabileceğini, omuz olabileceğini, en çok […]
Rümeysa Coşar 15 Ekim 2025
Uzun yıllar, Osmanlı emek tarihine ilişkin çalışmalarda kadın emeği yer almadı. 1950’lerde resmi tarihe karşı alternatif tarih yazımın gelişmesiyle ezilenlerin tarihi gün ışığına çıkmaya başladı. Ancak kadınlar, bu tarih yazımında da tarihsel bir özne olarak yer alamadı. Kadınların tarihine ilişkin bilgilere ulaşabilmemiz, ancak 1990’larda gelişen feminist tarih yazımı sayesinde mümkün olabildi. Oysa 1908 yılında Osmanlı topraklarında sanayide çalışan 250 bin işçiden 70-75 bini kadındı; üstelik bu sayıya çamaşırcı, hizmetçi, aşçı, bohçacı, perakende mağaza ve terzihane işçileri dahil değil. İpek, dokuma ve gıda üretimi zaten yapısı gereği kadınların çalıştığı sektörlerdi, ancak diğer alanlarda da işverenler, erkek emeğinden çok daha ucuz olduğu için, hem de daha “uysal” kabul edildiği için kadın emeğini tercih ediyorlardı. 19. yüzyılda patronlar dokuma için köylerden kız çocuklarını ve kadınları topluyorlar, çoğunluğu Rum olan bu kadınlar mevsimlik olarak çalışıyor, sezon bitince tekrar köylerine dönüyorlardı. Hangardan bozma imalathanelerde tezgahların […]
Şöhret Baltaş 1 Mayıs 2025
TÜİK'in 2023 yılı doğum istatistikleri “endişe verici" olarak siyasetin gündemine oturdu. Doğum oranındaki düşüşün, "varoluşsal bir tehdit, bir felaket" olduğunun iddia edildiği bugünlerde, konuyu kadın hekimlerden dinlemek için Dr. Ceren Kineşçi’yle konuştuk. Dr..Ceren Kineşçi Öncelikle AKP’li yıllarda birinci basamak hizmetlerin durumunu sormak isterim. Son 20 yılda 1. basamak sağlık hizmetlerinde neler değişti? Birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmını koruyucu sağlık hizmetleri oluşturmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetleri hem kişilerin hastalanmaması için alınabilecek önlemleri, hem de bir yakınması olmayan kişilerin risk faktörlerine uygun şekilde taranarak olası hastalıkların erken teşhisini, başka sorunlara yol açmadan tedavi edilebilmesini içerir. Bunların içinde aşılama, eğitim, danışmanlık, kanser tarama gibi pek çok uygulamayı sayabiliriz. Koruyucu sağlık uygulamaları hem toplum sağlığının gelişimi hem de aslında uzun vadede maliyet ile etkinlik açısından en çok desteklenmesi ve geliştirilmesi gereken alan. “Sağlıkta Dönüşüm Programı, Dünya Bankası raporlarında açık açık yazıldığı haliyle, tam […]
Şilan Geçgel 17 Haziran 2024
İzafi olduğu ezelden beri belirtilse de, ortalama güzellik anlayışı aynıdır. Söz konusu olan kadın güzelliğiyse, hemen akıllara orantılı hatlara sahip bir vücut, ince bel, pürüzsüz bir cilt, sağlıklı saçlar, dolgun dudaklar ve memeler, biçimli bir burun, uzun kirpikler, gür kaşlar, vb gelir. Saçın kısa veya uzun, memelerin iri veya küçük, tenin beyaz veya esmer olması erkeğin ideasına bağlıdır. Peki, güzellik gerçekten bu mudur? Çirkin Kadınlar İçin Hayatta Kalma Rehberi; güzel hissetmenin, kadının kendini ve gerçek gücünü keşfetmesinin, özgüvenini koruyabilmesinin, travmalarla ve dahası toplumla mücadelesinin ve tabii ki kadın dayanışmasının resmedildiği bir roman. Romanda geçmişiyle yüzleşen ve bunu o günkü Peri’ye yansıtan bir kadın, içinde Peri’nin esasında kendisi üzerinden okurlar için hazırlamış olduğu bir “hayatta kalma rehberi” bulunur. Peri; kendini çirkin olarak nitelemeye alışkın olsa da hayatını, kendini her türlü baskıdan kurtarmaya çalışır, herkesle hesaplaşır. Önce annesinden, daha sonra topluma karıştığında […]
Öznur Özkaya 1 Eylül 2024
Yönetmen: Levan Akın Oyuncular: Mzia Arabuli, Lucas Kankava, Deniz Dumanlı Ülke: İsveç, Danimarka, Fransa, Türkiye, Gürcistan Süre: 105’ Levan Akın’ın İstanbul’a Aşk Mektubu Levan Akın'ın 2019 yılında vizyona giren ve çok beğenilen filmi Ve Sonra Dans Ettik ardından yeniden yönetmen koltuğuna oturduğu ve büyük bir bölümünü İstanbul'da çektiği yeni filmi Geçiş, kan bağı olan aileler ve seçilmiş aileler hakkında dokunaklı bir hikâye anlatıyor. Filmde, uzun süre önce Türkiye'ye iltica etmiş genç yaştaki trans yeğeni Tekla'yı arayan Lia'nın yolculuğuna ortak oluyoruz. Onun Batum'dan İstanbul'a uzanan hikâyesinde, yaşadığı hayattan sıkılmış ergen Achi onun peşine takılıyor. Birbirini hiç tanımayan bu iki yabancı kendini sonsuz olasılıklar ve bağlantılarla dolu İstanbul'da, Beyoğlu'nda buluyor. Lia ve Achi Beyoğlu'nun sokaklarında kendi yollarını bulmaya çalışırken paralel olarak seyirci, trans hakları için mücadele eden Evrim ile tanışıyor. Bu üçlünün kesişiminde karakterler kendilerini alışık olmadıkları yakınlıklar, hisler ve topluluklar arasında […]
Ekin Taneri 23 Ağustos 2024
Evlerden, mutfaklardan, yataklardan, işyerlerinden, ilişkilerden
omzumuza binerek süren ve bitmeyen vardiyamızın sesi ve sözüdür Kadın Vardiyası!
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖