İfşa Kimin İçin?

Her yer kirliyken hiçbir yer kirli değil. Geçtiğimiz hafta, bu yazının ulaşma ihtimali olan herkesin sosyal medya ana sayfaları eminim ki aynı isimlerle, aynı ekran görüntüleriyle, […]

Medusa’nın Gözleri

Ya da kadınların ifşa ettiği hakikat. “Dil sadece söylenen değildir; dil, aynı zamanda eylemdir.”— JudithButler Antik mitoloji bize hep Medusa’nın bakışından korkmamızı söyledi. Onun gözlerine bakan […]

“Acı Ve Kayıp Dayanılmazdı”

“Acı Ve Kayıp Dayanılmazdı”: Cinsiyete dayalı şiddetin arttığı Gazze’de, vaka çalışanları korkunç koşulları anlatıyor. Kadınlar ve kız çocukları, Gazze kentinde yerinden edilmiş insanlara ev sahipliği yapan […]

VARDİYA EKİBİ


VARDİYA'DA BU HAFTA

trending_flat
Erkeklik, En Çok Erkeği Ezmez!

Geçen haftadan bir haber.  Mağdur Erkekler Platformu adı altında bir araya gelen bir grup, önceki hafta Manisa’da darp edilen kadını izleyen ve bu nedenle kamuoyunda eleştirilen erkeklere sahip çıktı. Dernek yöneticisi, “söyleyin feministlere onlar ayırsın” dedi.1 Bu örnekte henüz çok ciddi görünmese de tüm dünyada kadın düşmanı argümanlarla harekete geçen “erkek hakları aktivizmini” görüyoruz. Bizde de ismini duyurmaya başlayan “mağdur erkek dernekleri”, “mağdur babalar”, yerli ve milli inceller, redpillciler önemsenmek zorunda.2 Hatta Eskişehir’deki neonazi incel ergenin bıçaklı saldırısı hatırlanırsa anlamlı olacaktır. Bu olguyu nereden ele almak gerekir denirse, karşımıza ilk olarak “erkeklik incelemeleri” çıkacaktır. İşin aslı, bu literatür 1980’li yıllar öncesine uzansa da konunun politik bağlamı özellikle son yıllarda başka bir önem kazanmıştır. Peki bu erkeklik incelemeleri ne anlatmaktadır?  Nedir bu “erkeklik” konusu? Gündelik örnekleriyle düşündüğümüzde, erkekler; toplumsal cinsiyet rollerine uygun olduklarını yatakta ve kahvehanede, trafikte ve barda,  plazada, şantiyede […]

trending_flat
Feminizm Düşmanlığı ve “Sosyalist Eleştiri”   

En son yazımızda sosyalist harekete içselleşmiş kimi antifeminist argümanlardan bahsettik. “Feminizm erkek nefretidir”, “feminizm sınıfı bölüyor” “feminizm bir sapmadır, komplodur” ya da “hakim sınıfların oyunudur” gibi argümanlardı bunlar.1 Bu yazıda ise hepsi “feminizm düşmanlığı” ya da antifeminizm olarak nitelenemeyecek olsa da ideolojik örüntü haline gelen kimi feminizm eleştirilerine değinmeye çalışacağım. Öncelikle antifeminizm ile feminizme dönük eleştirinin bambaşka iki şey olduğunun altını çizerek başlamak gerekli görünmektedir. Zira eleştiri, ayrımları berraklaştırır; son derece meşru, mümkün ve iyi bir şeydir. Oysaki antifeminizm yıkıcıdır, eşitlik fikrini ihlal eder, kadın düşmanlığına kapı aralar hatta bizzat kadın düşmanlığını yeniden üretir. Eşitlik fikrinin reddi olarak antifeminizm düpedüz sağcılıktır.  Buradan mottolarla devam edelim. “Feminizm düzen içidir, onunla bütünleşir” Önceki yazımızda, feminizme ilişkin klişeleşmiş bir “sapma” iddiasından bahsetmiştik. Hatta tam adıyla “feminist sapma” denilen şeyin 1923 tarihli Bolşevik Parti Kongresine kadar uzanan bir geçmişi olduğunu anlatmıştık. 2 Benzer şekilde […]

trending_flat
Gökyüzünde Işıldayan Mücadelenin Kutup Yıldızı: Behice Boran

“Sosyalist Doğulmaz, Sosyalist Yaşanır” Hiçbir yerde, hiçbir zaman sosyalizme giden yol; dikensiz, taşsız, dümdüz, "şahane" bir yol olmamış. Yüzyılların ötesinden sürüp gelen mücadelede; hapse atılanların, haksızlığa ve bin türlü belaya uğrayanların biz ne ilkiyiz ne de sonuncusu olacağız. Bir çile söz konusu olacaksa, buna insanlığın genel çilesidir denilebilir ancak, içeride de çekilir dışarıda da. Ama ben bu düzeyde ve anlamda dahi “çile” sözcüğünü ve bu sözcüğün ifade ettiği düşünce ve bakış açısını sevmiyorum. “Bilimsel olarak gerçekçi ve geçerli, ahlaki açıdan haklı bir davaya inanış ve kendini veriştir bu sadece. Ne çile, ne fedakârlık, ne kahramanlık söz konusudur aslında. Bunların hepsi var olabilir, ama sorunun özü, aslı bunlar değildir. Bireysel açıdan ve düzeyde, sadece insan olmanın gereğidir. İnsan olmak da kolay değil elbette. Ama insan olmanın zorluğundan ne yakınılır, ne övünülür. İnsan olmanın gereklerini yerine getirmekten mutluluk duyulabilir, duyulmalıdır ancak. Bu […]

trending_flat
İtalya’da Kadın Cinayetleri: İstisna Değil, Toplumsal Düzen!

Sadece 2022 yılında İtalya’da 126 kadın öldürüldü. Faillerin yarısı kadınların eski ya da mevcut partneriyken, yüzde 34’ü akrabasıydı. 2023 yılına gelindiğinde ise, İtalya’da ‘kadın cinayeti’ terimi yılın kelimesi olarak seçildi. Çünkü bir yandan ülkeyi saran kadın cinayeti vakaları ve hukuki süreçlere ilişkin tartışmalar devam ederken, erkek arkadaşı tarafından aylarca takip ve taciz edildikten sonra Kasım 2023’te 20 yerinden bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi Giulia Cecchettin’in cinayeti, ülke çapında derin bir öfke ve yas dalgasına yol açmıştı.  Elena Cecchettin, verdiği röportajlarda kardeşinin ölümünü İtalya’daki köklü eril kültürün normalleştirdiği kadın düşmanlığı ve toksik erkeklikle ilişkilendiriyordu. Ayrıca kendisi, katillerin ‘canavar’ ya da ‘cinnet geçiren’ erkekler olarak değil, ataerkil tecavüz kültürünün ‘sağlıklı çocukları’ olarak nitelendirilmesi gerektiğini savunuyor. Cecchettin’in bu yorumu, dünyanın her yerinde yaşanan kadın cinayetlerini anlamak için de oldukça önemli: Çünkü çoğunlukla faile atfedilen ‘canavar’ veya ‘deli’ gibi tanımlamalar, üzerine fazla düşünülmeyecek bir istisnayı […]

VARDİYA'YA KAYIT OL

Evlerden, mutfaklardan, yataklardan, işyerlerinden, ilişkilerden
omzumuza binerek süren ve bitmeyen vardiyamızın sesi ve sözüdür Kadın Vardiyası!

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation