Laiklik Feminist Bir Meseledir *

Son zamanlarda gündemin en önemli konusu, rejimin nereye doğru evrildiği. Bu konuya kuşkusuz dahil olan en önemli meselelerden biri laiklik. “Laiklik” kelimesinin asla ve kat’a kullanılmadığı […]

Gaia Diyarı’nın “Şeytanları”

Hypatia’dan Bahriye’ye, Bahriye’den Türkan’a Laiklik Mücadelesi Eksiliyorlardı. Artıyorlardı. Bazen yorulup yitirdiklerine her biri kendi dilinde ağıtlar yakıyordu. Bazen yorgunluklarından dirilip birbirlerinin omuzuna el atıp eteklerini savura […]

VARDİYA EKİBİ


VARDİYA'DA BU HAFTA

trending_flat
Sancıdan Sisteme: Bedenimin Hikâyesi

Doğum masasında bağlandım, yıllar sonra bir futbol sahasında tekrar kelepçelendim. Şimdi konuşma sırası bende. Sahaya çıkan pankartta şu yazıyordu: “Doğal olan normal doğum.” Altında kocaman bir imza: Sağlık Bakanlığı – Sivas İl Sağlık Müdürlüğü. Pankartı taşıyanlar: Erkekler. Sahada, benim bedenime dair cümleler kuruluyordu. Ama ben yine orada yoktum. Görünmez miyim, yok sayılan mıyım? Sivasspor - Fenerbahçe maçında futbolcular sahaya “Doğal olan normal doğum” yazılı bir pankartla çıktılar ya, işte oradan başlayacağım ve kadının görünmez kılınmasını anlatacağım bu yazıda. Çünkü taşıyanların tamamı erkek ve izleyenlerin de neredeyse tamamı erkekti. Sosyal medyaya düşmeseydi ve televizyonlarda yayınlanmasaydı kadınlar ne kadar duyardı bilinmez. Bu pankart, birçok kadın gibi benim de içimde bir yerleri acıttı. Hatta kanattı. Kadın Bedeni Hakkında Karar Verme CüretiKadın bedeni hakkında karar verme hakkını kim kendinde görüyor? Bir kadının nasıl doğuracağına kim, neye göre karar verebiliyor? Doğumu “normal” ya da “anormal” […]

trending_flat
Görünmeyen Emek Olmaya Karşı: Ege’nin Direnişçi Kadınları 2

1992: Kendi toprağını korumanın ilk örneği: Bergama Altın Madeni Direnişi 16 Ağustos 1989’da Almanya ve Avusturalya ortaklığı olan Eurogold firması Bergama’da maden arama ruhsatı aldı ve 1991’de tesis inşaatına başladı. 2005’ten sonra Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen maden ocağı birçok kez el değiştirdi. Mücadelenin ilk yıllarında Bergama Belediye Başkanı Sefa Taşkın yöre halkını madene karşı bilinçlendirmek için bilim insanlarını ilçe merkezinde düzenlenen panellere çağırdı. Maden bir yandan ekolojik tahribat yaratıyor, öte yandan deprem fay hattının çok yakınında bulunması risk yaratıyordu. Geçmişten bugüne geçimini topraktan kazanan köylülerin, maden ocağının yaşamlarına düşman olduğuna ikna olması zor olmadı. 1992 yazında, Türkiye’nin tarihinde bir dönüm noktası sayılan çevre eylemi başladı. Şirketin binlerce zeytin ve çam ağacını kesmesi üzerine Kasım 1996’da toprağını koruma amacındaki hareket kitleselleşti. 15 Kasım’da köylüler İzmir-Çanakkale yolunu altı saat boyunca trafiğe kapattı. 10 gün sonra ise binlerce Bergamalı sağanak yağmur altında […]

trending_flat
Küresel Dünya, Küresel “Wife”

Kutsal Aile Söylemi Dış Mihrakların Oyunu mu? “Evleneceğiz, çalışmayacağız, kocamıza yemek pişireceğiz, çocuklar yetiştireceğiz!” Yaklaşık beş altı yıl önce Amerikan sosyal medyasında başlayan ve son zamanlarda Türkiye’de de yaygınlaşan Tradwife “devriminin” sloganı bu. Tradwife, geleneksel ataerkil değerleri benimseyen kadın eşlere deniyor. Bu akım, Amerika’da kendi yetiştirdiği domates, patlıcanla, kendi sağdığı ineğin sütüyle, topladığı tavuk yumurtasıyla yemekler hazırlayan, bir yandan da çocuklarına bakan ve her daim kusursuz bir güzellikte olan kadınların sunduğu steril köy hayatı estetiğiyle hayat buldu.  1800’lerden kalma elbiselerin günümüz nostaljik film/dizilerdeki haline benzer kıyafetler, kusursuz makyaj, kısmî dekolte, köy evinden çok banliyö villalarına benzer evlerde yeni ve tertemiz mutfaklar, son model mutfak eşyaları, vs. ile bezeli bu tradwife estetiği bazen yapay zekayla oluşturulmuş iri memeli, ince belli ve büyük kalçalı kadınların seksi iç çamaşırları ve topuklu ayakkabılarıyla süt sağdığı bir fanteziye de kayabiliyor. Bir yandan çocuk bakar, bir […]

trending_flat
1 Mayıs’a Doğru Yolumuzu Aydınlatan Kadınlar

Uzun yıllar, Osmanlı emek tarihine ilişkin çalışmalarda kadın emeği yer almadı. 1950’lerde resmi tarihe karşı alternatif tarih yazımın gelişmesiyle ezilenlerin tarihi gün ışığına çıkmaya başladı. Ancak kadınlar, bu tarih yazımında da tarihsel bir özne olarak yer alamadı. Kadınların tarihine ilişkin bilgilere ulaşabilmemiz, ancak 1990’larda gelişen feminist tarih yazımı sayesinde mümkün olabildi. Oysa 1908 yılında Osmanlı topraklarında sanayide çalışan 250 bin işçiden 70-75 bini kadındı; üstelik bu sayıya çamaşırcı, hizmetçi, aşçı, bohçacı, perakende mağaza ve terzihane işçileri dahil değil. İpek, dokuma ve gıda üretimi zaten yapısı gereği kadınların çalıştığı sektörlerdi, ancak diğer alanlarda da işverenler, erkek emeğinden çok daha ucuz olduğu için, hem de daha “uysal” kabul edildiği için kadın emeğini tercih ediyorlardı. 19. yüzyılda patronlar dokuma için köylerden kız çocuklarını ve kadınları topluyorlar, çoğunluğu Rum olan bu kadınlar mevsimlik olarak çalışıyor, sezon bitince tekrar köylerine dönüyorlardı. Hangardan bozma imalathanelerde tezgahların […]

VARDİYA'YA KAYIT OL

Evlerden, mutfaklardan, yataklardan, işyerlerinden, ilişkilerden
omzumuza binerek süren ve bitmeyen vardiyamızın sesi ve sözüdür Kadın Vardiyası!

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation