Kelebeklerin Direnişi

25 Kasım Neden Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü? Kadınların hayatı boyunca süren sömürü, şiddet ve yok sayılma, tarih boyunca farklı biçimlerde karşımıza çıktı. Ancak her […]

VARDİYA EKİBİ


VARDİYA'DA BU HAFTA

trending_flat
Narsist mi Ataerkinin Öz Evladı mı?

Geçtiğimiz günlerde Semih Çelik’in iki kadını öldürmesinin ardından psikolojik bozukluklar ve madde kullanımının şiddet ve kadın cinayetlerini ne kadar açıkladığı gündem oldu. Aşkı Yeniden İcat Etmek: Patriyarka Heteroseksüel İlişkileri Nasıl Sabote Ediyor? kitabının bir bölümünde psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet içeren heteroseksüel ilişkileri sorgularken Mona Chollet, şiddet faillerini kastederek “narsist sapık mı, patriyarkanın öz evladı mı?” diye soruyor. Bu soru mesleğin başında, travma çalışan bir psikolojik danışman olarak kafamı uzun zamandır kurcalayan, bununla birlikte erkek egemen bir bilim anlayışıyla şekillenmiş ana akım psikoloji literatüründe de cevabını bulmanın kolay olmadığı bir soru. Konu şiddet ya da kadın cinayetleri olduğunda kişilik bozuklukları ya da kişilik örüntülerinin sınırı nerede başlar? Şiddet failleri her zaman belli kişilik örüntüleri mi gösterir? Bu sorunun cevabı her zaman evet ise şiddet failleri nasıl olur da patronlarına, köken ailelerine karşı yönetmekte hiç zorlanmadıkları öfkelerini eşlerine, partnerlerine ya da […]

trending_flat
Yazı Çağrısı – Kadın ve Direniş

Seslendiren: Selen Küçükseller “Londra’da, Ankara’da, İstanbul’da ya Zap Suyu’nun yanı başında nerede olursa olsun kadınları birbirine ortak eden tek bir şey vardır; hayat. Sürmekte ve sürecek olan hayatın tartışılmaz emekçisi olmak. Evet kadın, hayat denilen güzelim oluşumun yılmaz, vazgeçilmez savaşçısıdır. Sözümüz hayatsa, kadın hayat adına ölümden de çekinmez. Çünkü kadın doğumu bilir. Yani hayatın ölüme, bereketin kısırlığa, ilerlemenin durgunluğa olan tartışılmaz üstünlüğünü bilir. Kısaca, emekçidir o. Hayatın emekçisi. Budur en büyük gücü kadının.” (Sevgi Soysal) Günümüz dünyası, büyük toplumsal hareketlenmelerin çok daha hızlı biçimde güncel siyasetin bir parçası haline geldiği, yeni bir politizasyon biçimiyle karakterize olmaktadır. Özellikle 2008’den sonra neredeyse kıta kıta dolaşan kitlesel hareketlilikler düşünüldüğünde bu nitelik daha net görülecektir: Occupy Wall Street (2011), Arap coğrafyasında “baharla” başlayan büyük hareketlenmeler, Türkiye’nin Gezi’si, Yunanistan ve İspanya’yı saran Indignados (Öfkeliler) Hareketi, pek çok ülkede meydanları dolduran kadın eylemleri (Las Tesis) kadın […]

trending_flat
Kapitalist Üretimin Nihai Sırrı ve Neofaşizm 

Özellikle son on yılda neofaşizmin yükselişi pek çok semptomu ile ortadadır. Neoliberal paradigmanın kitleleri siyaset hakkından menetme girişimleri, 2008 krizini izleyen halk ayaklanmaları ile ters yüz edilmiş ama orada kalmamış “müesses nizama” başkaldırdığını iddia eden reaksiyoner mayalanma da bu akıntıda yerini almıştır. Son yıllarda artan faşizm tartışmaları neredeyse kendi başına bir literatür oluşturmuş durumda. En son Avrupa Parlamentosu seçimleri dolayısıyla bu tartışmalar bir kez daha alev almışa benziyor. Malumunuz, AP seçimlerinde neofaşist ya da “aşırı sağcı” denilebilecek partiler rekor düzeyde başarı kazandılar. Bunu nasıl yorumlamak gerekir? Mevcut tartışmaların üzerinden dolaşarak bazı serbest soruları sıralayalım: Öncelikle, 2010 sonrasının Trump, Bolsonaro, Milei, Meloni, Wilders, Orban, Modi gibi figürlerle anılan “yeni siyasallığının” nasıl adlandırılacağı tartışmalıdır. Sözgelimi devlet katında örgütlenmiş bu yeni formlara basitçe “aşırı sağ” mı denecektir? Peki bunlar “aşırı sağ” ise “o kadar da aşırı olmayan öteki sağın”, -son dönemde- kimi “özgürlükçü, […]

trending_flat
Kadın Vekillerle Emeğimiz Üzerine: Sera Kadıgil, Sevda Karaca, Özgül Saki ile Söyleşi

Kadın emeği, kapitalist düzenin en temel dayanaklarından biri olmaya devam ediyor. Kadınlar güvencesiz koşullarda, düşük ücretlerle, uzun saatler boyunca ve bakım başta olmak üzere ev içi emeğin görünmezleştirilmesiyle yoğun bir sömürüye maruz bırakılıyor. Ataerkil düzen, bu sömürüyü doğal ve kaçınılmaz göstererek kadınları hem ekonomik hem de toplumsal olarak baskı altında tutmaya devam ediyor. Üstelik, iktidarın "Aile Yılı" gibi politikalarla kadınları ve emeklerini daha da görünmez hale getirme ve kadınlar üzerindeki ataerkil baskıyı artırma çabaları, kadınları istihdamdan uzaklaştırarak eve hapsetmeyi, aynı zamanda istihdam koşullarını ağırlaştırarak sömürüyü büyütmeyi hedefliyor. Peki, emeğimizin özgürleşmesi nasıl mümkün olabilir? Bu noktada, toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı çalışma koşulları ve kamusal destek mekanizmaları tam eşitliğe ve özgürlüğe giden yolda kadınların siyasal toplumsal kapasitelerini büyütmeleri ve kazanımlar elde etmeleri adına büyük bir önem taşıyor. Kadınların sendikal mücadelede, çalışma hayatında ve yaşamın diğer tüm alanlarında daha güçlü özneler olarak yer […]

VARDİYA'YA KAYIT OL

Evlerden, mutfaklardan, yataklardan, işyerlerinden, ilişkilerden
omzumuza binerek süren ve bitmeyen vardiyamızın sesi ve sözüdür Kadın Vardiyası!

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation