Background

Onlar Ümidin Düşmanı Sevgilim*

12 Aralık’ta Yıldız Teknik Üniversitesi’nde öğrenciler gelenekselleşmiş yılbaşı ağacı süsleme etkinliği için bir araya geldiler. Davutpaşa Kampüsünde yer alan sembolik çam ağacının başına geldiklerinde, bir “grup”la karşılaştılar. Tekbir çekerek ağacın önünü kapatan bu “grup”, kime dayamıştı sırtını? Tabii ki okul yönetimine. Üniversite yönetimi süslemeye izin verilmeyeceğini ve eylemi gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılacağını duyurmuş, güvenlik görevlileri de eyleme engel olunacağını bildirmişti.  Ancak birkaç yıldır aynı durumla karşılaşan öğrenci kulüpleri engeli aşıp ağacı süslediler, ağacın yıldızını da asarak şunları söylediler: 

“Yeni yıl heyecanını sizlerle paylaşırken, hepimizin umutlarını ve dayanışma ruhumuzu yansıtan, artık birlikteliğimizin simgesi olan Yıldızlı Ağaç etkinliğimizde yeniden bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu etkinlik, yalnızca bir ağaç süsleme geleneği değil; aynı zamanda Yıldız Teknik öğrencisinin beraber yarattığı güzelliğin, dostluğumuzun, birliğimizin ve birlikte başarma irademizin güçlü bir simgesidir.”1

Haberi duyanlar arasında bir “yılbaşı ağacı” için bu kadar yaygara çıkarılmasını gereksiz bulanlar vardır elbet. Son tahlilde İsa’nın doğumuna bağlanan bu ritüelin savunulmasını yanlış bulan,  çam ağacı süslemenin burjuva geleneği olduğunu söyleyen solcu abiler olduğuna da eminim.

Fakat, aradan iki hafta geçti geçmedi, 23 Aralık günü yine yılbaşı ağacına saldırı haberi geldi:  Küçükçekmece’de yılbaşı ağacına baltalı saldırı! 2

Küçükçekmece’de Sabahattin Zaim Üniversitesi’ne yakın bir noktada belediyenin ışıklandırdığı yılbaşı ağacına bir “grup” baltayla saldırarak dallarını kesmişti. Ağacı baltayla keserek parçalayan ve yere deviren, yüzleri maskeli “grup” olay yerinden kaçarak uzaklaşmıştı. Kimse peşine düşmüş müydü, bilgi yok. Ne de olsa “vakayı adiye” sayılırdı.

Diyanet ve MEB Bildiğimiz Gibi

Kimi açıkça, kimi maske takarak çam ağaçlarına saldıran bu “grup”lar, kuşkusuz rejime yaslanıyorlar. Diyanet İşleri hiç gecikmeden bir “yılbaşı fetvası” yayınladı ayın 20’sinde. 3 Fetva, Cuma hutbesi olarak yurt genelindeki 90 bini aşkın camide okundu. Hutbede “yılbaşı kutlaması helal ve meşru değildir “ deniyor ve şöyle devam ediliyordu:

“Kendi değerlerinin yerine başkalarının değerlerini, kendi sembollerinin yerine başkalarının sembollerini benimseyen milletler ayakta duramazlar. (…) Helal haram ölçülerine riayet edilmeyen ve mahremiyet sınırlarını aşan her türlü eğlence ve davranış, inancımıza aykırıdır, günahtır.  Ayrıca hangi sebeple olursa olsun, masumları katledenlere destek verenlerin sattıkları ürünlerle hediyeleşmek, başta Gazze şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak kadar ağır bir vebaldir. (…) Kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren kumarı, aile ve toplumu temelinden sarsan zinayı, aklı ve iradeyi devre dışı bırakan uyuşturucu maddeleri, mutsuzluktan başka getirisi olmayan piyango ve diğer şans oyunları gibi haramları, yılbaşı kutlamaları dahil hiçbir eğlence ve kutlama helal ve meşru hale getiremez.” 

Şimdi insan dediğimiz, düşünen bir varlık ya, şöyle sorular sormadan edemeyebilir:

Amerikan hayat tarzı, 1950’den bugüne itinayla empoze edilmiyor mu bu ülkede? Hatta “Küçük Amerika” diyenlerin siyasi mirası kapış kapış gitmiyor mu siyaset dünyamızda?

En küçük ilçe merkezinin çarşısına dahi çıktığımızda kahve zinciri, giysi zinciri mağazalarla ve İngilizce dükkan adlarıyla karşılaşmıyor muyuz?

Sayın bakanların kollarındaki saatlerle sayın eşlerinin çantaları yerli ve milli marka mı?

Masumları katledenlere destek verenlerin ürünleri taşıyan gemileri protesto edenler neden  cezaevinde peki?

Bütün bir Ramazan ayı boyunca iftar yemeklerindeki şatafatlı menüler hiç kimseye tuhaf gelmiyor mu? Başka inançlardan insanların kutsal günlerinden hiç haberiniz oluyor mu?

Piyango ve şans oyunları devlet eliyle yürütülmüyor mu?

Alkolün ve uyuşturucunun şeriat kurallarına göre yasak olduğu ülkelerde işlenen suçlara dair küresel araştırmalardan haberiniz var mı? Ya da Türkiye’nin kara para aklama konusunda tercih edilen ülkelerden biri olmasının nedenlerini hiç düşündünüz mü? 

Sorular çoğaltılabilir tabii ama Milli Eğitim’den sorumlu bakanlığımız, eğitimin soru sormaktan değil itaat etmekten geçtiğine inanıyor olmalı ki, bu yıl yönetmelikte değişiklik yaparak bu tür etkinlikleri yasaklamıştı. İstanbul’da iki ilçe eğitim müdürlüğü de bu yönetmeliğe dayanarak okullara resmi yazı göndermiş: “Milli ve kültürel değerlere aykırı yılbaşı, noel, cadılar bayramı adı altında düzenlenen her türlü çekiliş, kutlama ve bunlara yönelik her türlü dijital, yazılı, görsel içerik paylaşımlar gibi faaliyetlerin Müdürlüğümüze bağlı okullarımızda ve kurumlarımızda yapılmaması ….”4

HTŞ de Bildiğimiz Gibi

Nasıl manidar bir denk gelişse, Küçükçekmece’deki “grup”la aynı gün, HTŞ’nin kontrolündeki Suqaylabiyah kasabasında da cihatçı “gruplar” bir çam ağacına saldırdı. 5 Kasaba nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Hıristiyan ve Aleviler ise saldırıyı protesto etti. 

Öte yandan aynı HTŞ, Noel’i resmi tatil ilan etti. Anlaşılan o ki, HTŞ resmi olarak takım elbise giyse de “gruplar” adı altında gerçek kimliğini sürdürecek. 

Hep böyledir çünkü; uluslararası diplomaside bizler birtakım resmi giysili baylar görürüz; el sıkışır, gülümser, nezaket kurallarına uygun cümleler kurarlar. Kameralar kapanınca diplomasinin nezaket perdesi kalkar, yüz binlerce insanın kaderini belirleyen zalim pazarlıklar başlar. Hangi pazarlıkların yapılmış olabileceğini bizler, bu çok sayın baylar ülkelerine döndüklerinde olan bitenden anlamaya çalışırız. Son günlerde anladığımız şu ki, ABD ve Avrupa’nın egemenleri, HTŞ’den bir “direniş örgütü” ve Colani’den de “barışçıl bir lider” imajı yaratmaya çalışıyorlar. Ortadoğu’nun Sünni Müslüman olmayan halklarının karşı çıkmaması için de diplomasi dilini kullanıyorlar. Colani cüppesini çıkarıp sivil giysilerle kameralar karşısına çıkarak, image-maker’lardan öğrendiklerini uyguluyor. Tıpkı iyi hal’den yararlanmak için mahkemede kıravat takan kadın katilleri gibi…

Ama biz biliyoruz ki, ne katilden masum çıkar, ne HTŞ’den zulme direnen bir örgüt, ne de Colani’den adil ve demokratik bir önder… Onlar kameralar karşısında gülümseyerek demokrasi anlatırlarken bazı “gruplar” kimin iktidarda olduğunu diğerlerine “göstermeye” başlar. Bazen “birkaç kendini bilmez” diye, bazen “münferit” diye adlandırılsalar da bu gruplar koruyup kollandıklarını ve iktidarın mahallelerdeki yürütme gücü olarak cezasızlıktan faydalanacaklarını çok iyi bilirler.

Yazının başından beri tırnak içinde yazdığım “gruplar”a bu yüzden dikkat kesilmeliyiz. Üç beş ışıkla süslenmiş çam ağaçlarına saldırmanın “kendini bilmezlik” olmadığını kavramalıyız. Bunlar, yılbaşının sembolü olan o çam ağaçlarının altında insanların ümit biriktirdiklerini seziyorlar ve en sevmedikleri şey bu, onlar ezelden ebede ümidin düşmanı. 

Ümide düşman olanlara inat, nice ümitli yıllara…

* Nazım Hikmet, “Düşman” 

Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim  / akar suyun /meyve çağında ağacın / serpilip gelişen hayatın düşmanı. / Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına: / – çürüyen diş, dökülen et – / bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler. / Ve elbette ki, sevgilim, elbet / dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya / dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla / bu güzelim memlekette hürriyet…

Kaynakça:

  1. https://www.veryansintv.com/yildiz-teknik-universitesinde-yilbasi-agaci-gerilimi ↩︎
  2. https://www.birgun.net/haber/kucukcekmece-de-yilbasi-agacina-baltali-saldiri-586000 ↩︎
  3. https://www.diyanethaber.com.tr/diyanetten-yilbasi-uyarisi-dininizi-kaybedersiniz#:~:text=%2D%20Y%C4%B1lba%C5%9F%C4%B1%20kutlamalar%C4%B1%20helal%20ve%20me%C5%9Fru,davran%C4%B1%C5%9F%2C%20inanc%C4%B1m%C4%B1za%20ayk%C4%B1r%C4%B1d%C4%B1r%2C%20g%C3%BCnaht%C4%B1r.  ↩︎
  4. https://tr.euronews.com/2024/12/19/milli-egitim-mudurluklerinden-okullara-yilbasi-ve-noel-kutlanmasini-yasaklayan-yazi ↩︎
  5. https://www.gazetepencere.com/dis-haber/htsnin-kontrolundeki-bolgede-cam-agaci-yakildi-644423h ↩︎

Editör: Ebru Pektaş
Düzelti:Ebru Pektaş
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin
Seslendirme: Seda Bedestenci Yegâne

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation