Background

Asgari Ücret ve Günü Kurtar(ama)mak

Rakamlar ve birçok araştırma emek piyasalarının özellikle ücret konusunda toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliğini ortaya koyuyor. On yıllardır hem “eşit işe eşit ücret” mücadelesini hem de ücretli emek alanındaki toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümüne, eşitsizliğe ve sömürüye karşı mücadelemizi sürdüyoruz.

“80 yaşındayım 35 yıl dışarda çalıştım ama 1800 gün sigorta pirimim var. Bu emekli olmama da yetmiyor. […] O kadar çalıştığım yıllar sadece günü kurtarmak içinmiş. Eşimden kalan bir maaş var 4 bin lira. Onunla yaşamaya çalışıyorum. Aldığım para sadece bu.”

Gündemin Temmuz’da asgari ücrete ara zam talebi etrafında şekillendiği bu günlerde sıklıkla istatistiklerden bahsediyoruz. Rakamlar bize emek piyasasında yer alanların yarısından fazlasının asgari ücretin biraz üstü ve biraz altı ücretlere çalıştırıldığını söylüyor. Yani normal şartlarda bir çalışanın alabileceği en düşük ücreti tarif etmesi ve bunun da emekçilerin küçük bir kısmını oluşturması gereken ücret şu an Türkiye’de ortalama ücret, referans bir ücret haline geldi. Üstelik böylesi yaygın bir ücret bir ailenin geçim maliyetlerini karşılayamadığı gibi büyük şehirlerde bir kişinin bile insanca yaşamasına olanak sağlamıyor. 

Emek piyasasındaki kadınlar için ise durum daha da vahim. Kadınlar yüzde 61 oranında asgari ücret civarı ücretlere, yüzde 41 oranında ise asgari ücretin altında ücretlere çalıştırılıyor. Kadınların yüksek oranda kayıtdışı çalıştırıldığını ve kayıtdışı çalışan kadınların yüzde 94’ün asgari ücretin altında bir ücrete çalıştırıldığını da unutmamamız gerek. Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği yerde, yani ücretli emek alanında asgari ücretin muhatabı en çok da kadınlar.

Rakamlar ve birçok araştırma emek piyasalarının özellikle ücret konusunda toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliğini ortaya koyuyor. On yıllardır hem “eşit işe eşit ücret” mücadelesini hem de ücretli emek alanındaki toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümüne, eşitsizliğe ve sömürüye karşı mücadelemizi sürdüyoruz. Asgari ücretin arttırılması için Temmuz ayında ara zam talebimizi de yine bu mücadeleler içinde yükselteceğiz.   Ancak tüm bu istatistiklerin bize bu netlikte ortaya koymadığı ve muhtemelen göstermekten de geri duracağı başka düzlemler de var kadınlar açısından. Asgari ücretin bir kadın meselesi olduğunu söylerken ücretli emek alanını ve salt bir ücret tartışmasını aşıp yeniden üretim alanını da kapsayan, kadınların güvenlikleri de dahil tüm hayatına nüfuz eden geniş politik bir ufuktan bahsediyoruz. 

Kadınlarla, özellikle de asgari ücret civarı ücretlere veya altına -ki bu oran yukarda değindiğimiz üzere oldukça yüksek- çalışan kadınlarla bir araya geldiğimizde laf dönüp dolaşıp günü kurtarmaya geliyor. Kadınlar, maddi anlamda günü kurtarmak için güvencesiz çalışma alanlarına kayıyor, emeklilik imkanını bir kenara bırakıyor, günü kurtarma için ev içi emeğin tüm faaliyetlerini seferber ediyor, gündelik işleri ve haneyi yeniden düzenliyor. Üstelik şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kaldıkları evleri de terk edemiyor.  Çünkü mevcut asgari ücret hiçbir biçimde kadınların gününü kurtarmıyor. Kadınlar çalışıyor olsun ya da olmasın, asgari ücretin evin ihtiyaçlarını karşılayacak bir seviyeden düşük olması, geçimlik bir ücretin ise çok uzağında kalması kadınların gündelik hayatını doğrudan etkiliyor, günü kurtarmanın cenderesine daha da ağırlaşmış yüklerle sokuyor. 

Haneye giren ücret(ler) düşük olduğunda kadınlar ev içindeki ihtiyaçları yoğun emek ve zaman sarfederek kapatmaya çalışıyorlar.   Daha çok market, pazar gezerek hatta mümkünse bazı gıdaları evde kendisi üreterek gıdaya ve temel ihtiyaçlara ulaşabilmenin ucuz yollarını bulabilmek için saatlerini, günlerini sarf ediyorlar. Aldıkları ücretler kreş veya diğer bakım hizmetlerini karşılayamayacak seviyede olduğunda çalışmayı bırakıp bu hizmetleri sağlayabilmek için eve geri dönenler de kadınlar. Eve giren geliri biraz arttırabilmek için çocukları bırakabileceği düzensiz ve kısa süreli biçimleri yaratmak, arayıp bulmak zorunda kalan ve böylece ancak düşük ücretli, yevmiyeli, kesintili işlerde çalışanlar da kadınlar. Bütün bu ev içi ekonomiyi ağırlaşmış koşullarda düzenlemek, her şeyi defalarca hesap etmek, yeni yollar bulmak kadınları dinlenebilmekten dahi alıkoyan devasa bir ev içi emek yükü. Düşük ücret koşullarında haneyi ayakta tutan yegâne şey kadının ev içi emeğinin daha fazla sömürüsü.

Bunun yanı sıra, asgari ücretin bir hanenin ihtiyaçlarını karşılayamadığı durumda boşanmış çocukların bakımını üstlenmiş kadınlar veya evin tek çalışanı olan kadınlar evi çekip çevirebilmek, eve giren parayı geçinebilecek bir miktara yaklaştırabilmek, çalışarak kazandıkları paranın üstünü tamamlayabilmek, biraz nefes alabilmek için çeşitli yollara başvurmak zorunda kalıyorlar. Mesela sigortalı çalışma durumda faydalanamayacakları yoksulluk nafakası veya yoksulluk yardımı, kırtasiye yardımı gibi sosyal yardımlara erişebilmek için bizzat kendisi işverenlerden sigortasız çalışmayı talep edebiliyor. Yine ancak günü kurtaran bu yöntem, çoğunlukla kadınların emeklilik imkanına kavuşmalarını bir adım daha uzaklaştırıyor, ileri yaşlarda yaşayacakları yoksulluğa veya ömrünün sonuna dek çalışmak zorunda kalmaya ise bir adım daha yaklaştırıyor. 

Ücret seviyesi kadınlar için aynı zamanda güvenli bir hayata kavuşup kavuşmayacaklarını da belirliyor. Şiddet ve baskı ortamında yaşayan bir kadın için asgari ücretin ev kirasını, temel ihtiyaçları ve çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılayamayacağı bir seviyede olması kadınların bu evlerden ayrılmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor. Boşanmış ve çalışan bazı kadınlar için ise aldıkları ücretlerin yetmemesi, çocukların ihtiyaçlarını karşılayamamak ve borçlanma gibi nedenlerle işlerinden tazminat alarak ayrılmak isteyen kadınlar evlilik tazminatından faydalanabilmek için eski eşleriyle tekrar evlenme yoluna gidebiliyor. Böylece, mevcut ücret politikasının kadınları kontrol etmek, aileye bağımlı hale getirmek, “aileyi korumak” gibi sağlam bir dolaylı etkisi de mevcut. 

Bütün bu ücret koşulları sebebiyle kadınlar geçinebilmek için hayatlarının her noktasında bütün bu stratejileri yeniden ve yeniden kurmak zorunda. Sadece günü kurtarabilmek için…

Bu nedenle, şu günlerde asgari ücrete Temmuz ayında ara zam talebiyle birlikte kadınların istihdama eşit şartlarda katılabilmesi için ücretsiz kreş ve bakım hizmeti, eşit işe eşit ücret ve ücret şeffaflığı, okullarda çocuklar için bir öğün ücretsiz yemek gibi taleplerle birleştirmek zorundayız. 

Biz günü kurtarmak değil, insanca bir yaşam istiyoruz. 

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation