Taşımalı Eğitim Tasarrufa Takıldı: “Erken Yaşta Evliliği Artırır!”
Taşımalı eğitimde uygulanan kısıtlama birçok sorunu da beraberinde getirdi. Öğrenciler ya pansiyonlarda kalacak ya da okulu bırakacak.
Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik 1 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, taşımalı eğitimin kapsamı önceden 50 kilometre ile sınırlıyken 30 kilometreye düşürüldü. Bu mesafeden daha uzaktaki köylerdeki ortaokul ve lise öğrencilerinin okul pansiyonlarına yerleştirilmesine karar verildi. Ayrıca, 10 öğrenciden daha az öğrencinin bulunduğu köyler ise ‘taşımalı eğitimin’ kapsamından çıkarıldı. Gazete Duvar’dan Kadir Cesur’un haberine göre veliler, çocuklarının okul pansiyonlarına mecbur bırakılmasını kabul etmediklerini söyledi. Birçok veli ise çocuğunu okula göndermemeyi düşündüğünü belirtti.
“Tarikat ve Cemaatlere Yönlendirilecek”
Taşımalı eğitimin en başından beri yanlış bir uygulama olduğuna ancak çarenin ‘okul pansiyonları’ olmadığına dikkat çeken Eğitim-Sen Van Şubesi Başkanı Murat Atabay, “Biz köy okullarının yeniden açılmasını ve köy çocuklarının kendilerine en yakın okulda eğitim görmeleri gerektiğini savunuyoruz,” dedi. Pansiyonların kapasite, güvenlik, temizlik ve beslenme gibi birçok problemi olduğunu söyleyen Atabay, “Milli Eğitim’in yapmış olduğu protokollerle, özellikle akşam saatlerinde, cemaat ve tarikatların gelip ‘sohbet’ adı altında etkinlikler düzenlediği ve çocuklara belli ideolojik dayatmalar yaptıklarına dair de önceden beri gelen şikayetler var. Çocukları bir dönemin yatılı bölge okulları gibi, bu pansiyonlara zorunlu halde bırakmak doğru değildir. Bu pansiyonlar yine ideolojik dayatmaların, tarikat ve cemaatlere yönlendirmenin merkezi olarak mutlaka kullanılacaktır,” diye konuştu.
“Kız Çocukları Okulu Bırakmak Zorunda Kalır”
Ailelerin çok büyük bir kısmının okul pansiyonuna karşı olduğunu ve güvenmediğini belirten Atabay, “Özellikle, kız çocukların pansiyonda kalmaları aileleri tarafından kabul edilmeyebilir. Belki de binlerce çocuk açık lise okumaya mecbur kalacaktır ya da okulu terk edecektir. Bu durum hem çocuk işçi sayını artıracak hem de erken yaşta evliliği beraberinde getirecektir,” dedi. (Gazete Duvar)
Türkiye Yüzyılı’nda Mamografi Krizi
AKP iktidarının “Türkiye Yüzyılı” olarak tanımladığı projeleri anlatan internet sitesinde 81 ildeki 347 Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’nde (KETEM) meme kanseri taramasının 40-69 yaş arası kadınlara iki yılda bir mamografi tetkiki ile yapıldığı belirtiliyor. Ancak 1 milyon nüfusa sahip olan Keçiören’deki iki KETEM’den biri olan Etlik KETEM’de cihazın bozuk olması ve yeni cihaz alımı için beklendiği gerekçesiyle mamografi çekilemiyor, hastalar özel sağlık merkezlerine gitmek zorunda kalıyor. Konuya ilişkin konuşan Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Emrah Kırımlı, “Keçiören’de iki KETEM olması normal değil. Benim çalıştığım bölgede de 700 bin nüfus var, bir tane KETEM bulunuyor. Hastalar özele gitmek zorunda kalıyor. Kanser taramasının gecikmesi, özellikle kanser öyküsü olan hastalar için büyük risk” dedi. (Cumhuriyet)
Erkekler 8 Ayda 280 Kadını Öldürdü
Cinayet Mahalli: Ev
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 2024’ün ilk 8 ayına ait kadın cinayetleri verilerini yayımladı. Buna göre 1 Ocak – 31 Ağustos tarihleri arasında en az 280 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 50 kadının ölümü de şüpheli ölüm olarak kaydedildi.
Kadınların 153’ü ateşli silahla, 60’ı kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 134’ü evli, 73’ü bekar, 41’inin medeni durumu bilinmiyor. Kadınların 162’si kendi evinde, 9’u çalıştığı yerde, 82’si kamusal alanda öldürüldü. (ArtıGerçek)
6284 İçin Seferberlik Başlatıldı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 6284 No’lu Yasa’nın uygulanması için seferberlik başlattı. Müzisyen Ceylam Ertem, Oyuncu Feride Çetin ve Yazar Seray Şahiner’in de katıldığı toplantıda konuşan Platformun Sözcüsü Fidan Ataselim, “Biz mücadele ederken şiddetin normalleştirildiğini de görüyoruz. Aile aile dediklerinde kadınların en çok partnerleri tarafından öldürülürken aile odaklı ileri sürmeye devam ettiler. Ailenin Korunması için genelge çıkardılar. Biz uyardık. Hep birlikte uyardık. Aile odaklı politikalara devam edildikçe kadınlar öldürülecek. Artık kadınlar öldürülmüyor sadece çocuklar da öldürülüyor. Temel haklarımıza karşılar. Bakanlara sesleniyorum. Sizler aile dedikçe kadınlar öldürülüyor. Kadına yönelik şiddeti engellemek 6284’ü istisnasız uygulamaktan geçiyor,” dedi. (Bianet)
Derleyen: Özlem Akcan
Editör: Ebru Pektaş
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Sinem Yıldız
