Köşe Yazıları Tuğba Sivri 20 Ağustos 2024
Wattpad’i duydunuz mu? Türkiye’de 4 milyona yakın kullanıcısı olan, tüm dünyada en çok kullanılanlara ülkelerin 3.’sünün Türkiye olduğu bir hikâye yazma platformu olan Wattpad’e erişim, 16 Temmuz’da Türkiye’de engellendi. Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Türkiye ve Yayıncılar Birliği, bu erişim yasağına karşı bildiri yayınladı. Ama genel diğer yasaklar gibi bu da gündemde çok kalamadan kabullenildi.
Wattpad, kullanıcılarının %80’i kadın olan, uzun süre ücretsiz hizmet veren ve birkaç sene önce Premium üyelik tarifesiyle, yayınlanan hikâyeleri okuyabilmek için belli bir ücret ödenmesini talep eden çevrimiçi bir platform. Türkiye’de onlarca yayınevi, bu platformda yayınlanmış romanları takip ederek basıma uygun gördüklerini yazarlarla anlaşmak suretiyle kataloglarına alıyor. Yani genç yazarların keşfedilmek için kullandığı bir mecra aynı zamanda.
Peki, neden yasaklandı? Yapılmış resmi bir açıklama yok. Ama muhafazakâr iktidarın, kültürel alanı gitgide daha sıkı kontrol altına almaya çalıştığını ve bu yasağın da kültürel hegemonya ajandasının bir uzantısı olduğunu öngörmek için kâhin olmaya da gerek yok. Ben biraz Wattpad’in “sakıncalarından”, neden bir grup ergen-genç kız haricinde bu yasağa tepki gösterilmediğinden, popüler kültürün politik çatışma alanı olarak nasıl işlediğinden bahsetmek istiyorum.
Aşk Hikâyelerinin Sakıncaları
Wattpad’i en çok genç kızlar/kadınlar kullanıyor ve bu platformda daha çok aşk hikâyeleri yazıyorlar. Fantastik, tarihi kurgu, bilimkurgu, aksiyon gibi farklı türlerle melezleşen bu aşk hikâyeleri, sadece platformda milyonlarca okunmaya erişmekle kalmıyor, yayınevleri tarafından basıldıklarında onlarca baskı yaparak “çok satanlar” arasına giriyor. Yani “ucuz edebiyatın” membaı diyebiliriz. Aşk hikâyelerinin neden ucuz edebiyat görüldüğünü hiç düşündük mü peki?
Roman Avrupa’da ilk ortaya çıktığı dönemden itibaren kadınların aşk romanları okuması hep tehlikeli görülmüş; hatta yine romanlarda, aşk hikâyesi okuyan kadınların felakete sürüklendiği hikâyeler anlatılmıştır (bkz. Madam Bovary, Aşk-ı Memnu…). Kadınların “gelişmemiş entelektüel yetileri” ve duygularını kontrol edemeyen varlıklar olmaları; onların aşk hikâyeleri okuyup ailelerini, “yuvalarını” yıkacak tutkuların peşinden gitmelerine yol açar. Bu romanların temel meselesini böyle özetleyebiliriz sanıyorum. Bu anlayış, kadınlara hitap ettiği düşünülen edebi türlerin aşağı görülmesinde kendini sürdürür. Aşk romanları, edebi eser olarak görülmez; olsa olsa ev hanımlarının sıkıcı hayatlarından kaçmak için sığındıkları ucuz metinlerdir, pembe dizilerin basılı halleridir işte.
Bu anlayışın yalnızca muhafazakâr (günümüzde kullandığımız anlamıyla siyasi muhafazakârlıktan bahsediyorum) ideolojiyle sınırlı kalmadığını belirtmeye gerek yok. Popüler edebiyat, özellikle aşk romanları edebiyatın aşağı bir türü olarak görüldü, görülmeye devam ediyor. Ama ben burada aşk romanlarının edebi savunusunu yapmayacağım. Bu yazının asıl derdi, popüler kültürün politik imkân ve etkilerini feminist politikayla bağdaştırmak, buradaki gücü görmemizi sağlamak olacak.
Onca Derdin Arasında Ergen Platformunu Neden Savunalım?
Wattpad’e geri dönelim: Küresel çapta kullanılan bir sosyal platformun şu veya bu nedenle tamamen yasaklanmasının, temel hak ve özgürlüklerimizden olan ifade özgürlüğü ve sanata erişim/sanatsal üretim özgürlüğünü ihlal anlamına geldiğini söylemeye gerek olmamalıydı. Ancak görüyoruz ki bu haklar artık Türkiye’de çok da önemsenen, hayati önemlerinin farkına varılabilen haklar değil. Asgari yaşam standartlarının sağlanamadığı bir yerde belki sosyalist/feminist çevrelerce de çok önemli görülmeyecektir ama ifade özgürlüğü aslında yaşamsal bir önemi haizdir. Dış dünyayla bağımız koptuğunda her şeyden öte küresel kadın ve işçi hareketleriyle de bağımızın kopacağını aklımızın bir ucunda tutarak bakmalıyız bu meseleye. Feminizm, LGBTİ, kadın hakları gibi etiketlerde binlerce hikâyenin yazıldığı; özellikle İmam Hatiplerde okuyan genç kızların kullandığı ve küresel kültürle bağ kuran Wattpad’i savunmak bu yüzden feministler için önemli.
Şimdi bu savunumun altını doldurmaya çalışacağım. Şüphesiz, Wattpad’de sadece aşk hikâyeleri yazılmıyor; yukarıda bahsettiğim gibi, fantastikten bilimkurguya pek çok türde eser görmeniz mümkün. Ama 2016’dan beri yakından takip ettiğim bu platformun Türkiye’de yasaklanmasına sebep olan “sakıncalı” içerikler bence aşk hikâyelerinden doğdu. Aşk hikâyeleri de politiktir yani.
Wattpad’de yazarlar hikâyelerini bölüm bölüm yayınlarlar, bir nevi “arkası yarın” serisi gibi. Okurlar da her bölüme yorum yazabilir, hikâyenin gidişatını değiştirmek için yazara seslenebilir ve genelde yazarlar bu istekler doğrultusunda senaryoyu başka yöne çekerler. Bir nevi kolektif yazım sürecinden bahsediyoruz. Bu durum, özellikle aşk hikâyelerinde şöyle bir sonuç doğuruyor: Örneğin, ana karakterler arasında erkeğin kadına sözel, fiziksel ya da cinsel şiddet uyguladığı bir sahne varsa bu bazı kullanıcıları rahatsız edebiliyor ve yaşanan şeyin romantik değil saldırgan olduğunu söyleyebiliyorlar. Özellikle genç kızların, kıskançlık ya da aşk adı altında uygulanabilecek çeşitli şiddet türlerini romantize eden görsel ve yazılı kültüre maruz kaldıklarında aşkı şiddetle karıştırması çok mümkün. Aşkın ataerkil ideolojisi bu. İşte bu yorumlar, aslında kadınların kendi yaşadıkları şeylerin adını koymasına, şiddeti tanımasına, aşk kurgularını değiştirmelerine kapı aralıyor. Hemen bir örnekle açayım.
Hatırlarsınız, Hiranur Vakfı’nda 6 yaşında “evlendirilerek” istismara maruz kalan H.K.G., yaşadığının normal bir durum olmadığını, aslında şiddete maruz kaldığını Wattpad’deki yorumlardan ve bir radyo programındaki konuşmalardan anladığını belirtmişti. Özellikle tarikatlar gibi kapalı cemaatlerde yaşayan kadınların, yaşadıklarının adını koyması bile zor olabiliyor. Böyle durumlarda “dış dünyayla” bağlantı her şeyden önemli hale geliyor.
“Çok Afedersiniz” Cinsellik
Ev içi şiddetin genellikle aşk ve evliliğin kutsallığı halesiyle örtüldüğü gerçeğini göz önünde bulundurursak genç bir kızın aşk romanları okuyarak elde edebileceği bilgi, yaşamsal bir önem arz edebilir. Bu işin bir tarafı. Ancak Wattpad’deki hikâyeleri muhafazakâr hükümet için sakıncalı kılan bir diğer önemli nokta var ki aslında sadece muhafazakârlar için değil, belki de tarihsel hafızada en çok korkulan, her dönem sakıncalı bulunan bir mevzu: Kadınların kendi cinselliğinden bahsetmesi.
Wattpad’de genç, bekâr, evli ve çocuklu birçok kadın yazıyor ve bu kadınlar cinsellik üzerine de kalem oynatıyorlar. Öyle ki bir kadının neyden zevk alacağı, kendi bedenini nasıl algıladığı, cinselliğin nasıl ifade edildiği gibi konularda, hikâyelerin yorum bölümleri özellikle yoğunlaşıyor. Buna bazen eşcinsel ilişkiler; bazen, fan-fiction denen ünlü film ya da dizi karakterinin hatta bazen oyuncu/şarkıcı/siyasetçilerin başkahraman olduğu hikâyeler de dâhil. İktidarın bir terör örgütü gibi anmak istediği ve her fırsatta kriminalize ettiği LGBTİ’lerin kendilerine yer bulduğu, kendi hikâyelerini anlattığı bir yer olması da cabası. Cinselliğin özgürce ifade edilebildiği bir yerde kadın bedenini kontrol altına almak zorlaşacağı ve ataerkil geleneksel aile yapısı (hani şu kadının fiziksel ve cinsel varlığı üzerine kurulu olan aile) zarar göreceği için Wattpad’in sakıncalı görülmesi hiç de şaşırtıcı değil. Ne yalan söyleyeyim, 2014’ten beri Türkiye’de varlık gösteren bu platformun çok daha önce yasaklanacağını düşünmüştüm ama belli ki iktidarın radarına yeni girmiş.
Bu yazıyı iktidara seslenmek ve temel ifade özgürlüğümüzü ihlal edemeyeceğini haykırmak için falan yazmadım. Bu yazının asıl amacı, özellikle feminist hareketin, popüler kültürün imkânlarına karşı çok daha ayık ve açık olması gerektiğini hatırlatmak için yazdım. Türkiye’nin büyükşehirlerinden uzakta, elinde yalnızca bir akıllı telefonu olan, belki kendi odası bile olmayan genç kızların yazmak için kullandığı bir mecranın savunusunun tam da feministlere düştüğünü hatırlatmak için… 21. yüzyılda örgütlenmek, yalnızca partilerin gençlik organlarından ya da STK’ların etkinliklerinden ibaret değil; tüm dünyayı birbirine bağlayan sosyal ağları terk etmek gibi bir lüksümüz yok. TikTok da, Wattpad de, Instagram da, küresel kapitalizmin araçları olduğu kadar feminist/sosyalist ağların kurulması için elverişli kamusal alanlar aynı zamanda. Bir tarikat yurdunda yaşadığı şiddeti anlamlandırmaya çalışan genç kıza ulaşmanın yolu neredeyse orada olmak, o yolu açık tutmak, gerekirse başka yollar açmak için uğraşmak zorundayız. Wattpad’i savunmak zorundayız.
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖