Köşe Yazıları Meryem Göktepe 12 Mayıs 2024
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olduğu bir mekanizma her şeyden evvel demokratik değildir.
Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın bu kadar keskin olduğu bir ülkede, iktidar 20 yıldır kadınları toplumsal hayatın dışına atmaya çalışıyor. Kadınları ikinci sınıf cinsiyet olarak konumlandırırken, LGBTi+’ları yok saymaya çalışıyor. Kadınları sadece fırsat eşitliği gibi kendi içinde hegemonik hiyerarşiyi sürdürmeye yarayan bir kavrama sıkıştırmaya çalışırken LGBTi+’lara karşı nefret söylemini körüklüyor.
Öyle ki kadını kutsal ailenin teminatı, her ne yaşarsa yaşasın “anne, kızkardeş” gibi sıfatlarla ikinci sınıf görüp, topluma da öyle empoze ediyor.
Kadınlar bugün hâlâ mecliste %19, belediye başkanlıklarında %3 oranlarında temsil ediliyor. Bu eşitsizlik ortamı aslında bir adalet sorunudur.
Toplumsal cinsiyet eşitliği hemen her örgütte ve mekanizmada en fazla bir YAN DAL olarak ele alınıyor, oysa bu her meselenin özünde yatan ve ana-akım bir meseleyken, kadın meselesi olarak görülüyor oysa bu toplumsal bir mesele olarak ortada durmaktadır.
Yine kadına, LGBTİ+’lara yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddet bir insan hakları ihlalidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği de temel bir insan hakkıdır.
Peki ülkeyi yönetenler açısından bu bakış açısı sendikalarda farklı mı? Ne yazık ki emek örgütlerinde de durum çok farklı değil. Çünkü buralarda da kadın temsiliyeti belediyelerde, meclisteki düzeyde olmasa da aynı bakış açısını içerir. Dışarda kadın eşitliğini savunan pek çok sendikalı erkek arkadaşımız, kadınların önünü ya kesmek üzerinde ya da ötekileştirmek yolunda bir uzlaşı içinde olabilmektedir. Bu meselenin özü sendikalarda, mücadele alanlarında gördükleri kadınlar evlerinde görmek istemedikleri kadınlardır. Kadının işte, sokakta, evde ve bulunduğu, gelebildiği her alanda mücadele etmekten başka şansı yoktur.
Bu nedenle kadınların tek şansı tek adamla değil, çok kadınla yürümektir.
Yazar Hakkında Bilgi
Ortaokul yıllarında başlayarak öğrenci hareketi içinde yer aldı. Kamu çalışanlarının sendikal mücadelesi yanında insan hakları ve kadın mücadelesi içinde yer aldı. Hala sendikal, insan hakları ve kadın mücadelesi vermektedir.
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖