Background

Inessa Armand’ı Hatırlamak

Bazı kadınlar vardır tarihte; yaşamı sayfalardan taşan, biyografisinin çok ötesine uzanan kadınlar. Onları anlatırken korkarız. Çünkü biliriz ki, her anı dopdolu, anlamlı ve gözü pek yaşanmış bu hayat satırlara sığmayacak. Bunun yanı sıra, bu cesur hayatın, şu veya bu nedenle tarihin arşivlerine terk edilen hassas ve mahrem ama bir o kadar da politik ve kamusal yanları vardır. Bunları politikleştirirek anmak gerekir ama hem bir kadının hayatının hem de adanmışlıkla kazanılan bir ülkenin içinde çamurlu ayakkabılarla dolaşmamaya dikkat ederek.

Inessa Armand’ı bu korkuyla yazıyorum. Unutulmasın sevgili okur.

Unutmayalım

İlk yazacağım şey şu olmalı: 1917 Ekim Devrimi, dünyayı değiştiren bir devrimdir, önünde saygıyla eğilmeyi hak eder ama onun içinde, hatta bazen önünde yer alan kadınlar pek anılmazlar.  Öncü diyeceğimiz kadınlar ise ya bir erkeğin adıyla ya da özel hayatlarıyla birlikte anılır. Konuyla ilgili binlerce kaynakta Lenin, Troçki, Zinovyev, Kamenev, Plehanov gibi öncüler ve diğer devrimci erkeklerin devrimde aldıkları rol üzerine yazılan binlerce satır olmasına rağmen, özel hayatları hakkında bir bilgiye ulaşamazsınız. Ama mesela Krupskaya’yı, hepimiz devrimde üstlendiği rolden çok Lenin’in hayat yoldaşı olarak tanırız. Onun güler yüzü, fedakarlığı, yumuşaklığı ve şefkati sıkça dile getirilir. Ya da mesela Kollontay’ın konuşulduğu pek çok ortamda “özgür” (gerçekten tırnak içinde ve anlamlı tebessümler eşliğinde) bir kadın olduğu vurgulanır. Ve Inessa Armand da bu kuralın dışında kalmaz, ama Krupskaya ve Kollontay’ın da gerisinde kalmasına neden olan bir “günahı” vardır; Lenin’le yaşadığı söylenen aşk. Bu yüzden olsa gerek, Inessa, ilerleyen dönemlerde Sovyet arşivlerine hapsedilir, adı anılmaz. Arşivlerin 1990’larda açılmasına kadar da unutuluşa terk edilir.

Evlilik, Aşk, Arayışlar

Dünyanın her yerinde kitlelerin gündeminde devrimin olduğu bir dönemde yaşar Inessa. 20. yüzyıl insanların, burjuva devrimlerinin sahte eşitlik vaatlerini artık dinlemediği, özgür ve eşit bir dünya için meydanları doldurduğu, fabrikaları ve toprakları işgal ettiği bir yüzyıldır. Inessa da beş yaşındayken yaşamaya başladığı Moskova’da zamanın ruhundan etkilenir. Paris’te doğmuş ama babasının ölümü üzerine teyzesinin yanına Moskova’ya gönderilmiştir. Daha on beş yaşında okuduğu Savaş ve Barış romanında, Tolstoy’un Nataşa için yazdığı “evlendikten sonra gerçek bir dişi oldu” cümlesi onu dehşete düşürür. Kadınların nasıl aşağılandığına ilişkin belki de ilk edebi örnektir gördüğü.

On dokuz yaşında, Alexander Armand ile evlenir. Bu evlilikten dört çocuğu olur. Bu dönemde de yoksulluğa ilgisiz kalamaz ve Moskova dışında köylü çocukları için bir okul açar, yoksul kadınlara yardım eden bir kuruluşa katılır. Ancak zaman içinde bunların “hayırsever” faaliyetlerden başka bir şey olmadığını anlar. Kadın Hakları için mücadele eden Minna Gorbounova-Kabloukova ile bu dönemde tanışır; her cumartesi günü onun evinde düzenlediği ve birçok yazar, filozof ve sanatçının yer aldığı toplantılara katılır.

1902 yılında, kocasını terk eder, onun küçük kardeşi olan ve Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP) üyesi Vladimir ile evlenir. 1903 yılında o da RSDİP’e katılır. 1905 Devrimi’ne giden süreçte ikisi de tutuklanır, birkaç ay tutuklu kalırlar, eski eşi Alexander’ın çabalarıyla kurtulurlar. Ancak gözaltılar ve sürgün cezaları bitmez. 1907’de yine tutuklanır ve Kuzey Rusya’daki Mezen bölgesine sürgüne gönderilir. Bir yıl sonra buradan firar eder. Önce Moskova’ya giderek Petersburg’da yapılan ilk yasal Kadın Kongresi’ne katılır, ardından vereme yakalanmış olan eşi Vladimir’in yanına, Güney Fransa’ya gider. Ona kongreyi heyecanla anlatırken şöyle der:

“Bir çelişkinin varlığı kesin hayatta: Bir yanda sevme özgürlüğüne yönelik bir özlem ve diğer yanda kadınların düşük ücretleri nedeniyle bu özgürlüğün görünüşte kalacağı gerçeği.”

(20. yüzyılın başında da, bugün o tarihten bir yüzyıl sonra da dönüp dolaştığımız sorunların aşağı yukarı aynı olması ne hazin… Hem ekmek hem gül istiyoruz, demek mecburiyetinden ne zaman vazgeçebileceğiz acaba?)

Kayıplar, Duygular ve Mücadele

Bu buluşmadan iki hafta sonra Vladimir hayatını kaybeder. Inessa yıkılır, canlılığını ve enerjisini kaybeder. Biraz iyileşebilmek için Paris’e gider. Orada Rus komünistlerinin toplandığı bir kafenin arka odasında görür Lenin’i. Yıllar önce Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi kitabını okuduğu Lenin, toplantının açılış konuşmasını yapar. Inessa, Lenin’le bu toplantıda, birkaç gün sonra da Krupskaya ile tanışır. Evleri yakındır, sık sık görüşmeye başlarlar. Partinin tercüme işlerini üstlenir, toplantı ve konferansları örgütler.

1912’de gizlice girdiği Rusya’da yakalanır, ağır bir tutukluluk süreci yaşar, sekiz ay sonra eski kocası Alexander’ın verdiği kefaletle serbest bırakılır. İsviçre’ye Lenin’in yanına döner. Yazı orada geçirir ama kışın oradan ayrılıp Fransa’ya geçer. 1992’de açılan arşivlere göre bu ayrılık kararı birlikte alınmış, doğru olanın bu olduğu sonucuna varılmıştır. 

(Burada bir not: Gerek bu aşkı gerekse Marx’ın evdeki yardımcıyla yaşadığı ilişkiyi sol çevrelerde konuşmak nasıl da tabudur! Konuşulduğunda sert bir dille cevap vermek gerekir ayrıca! Kimse, “insandır, olur” deyip geçemez. Meselenin tabulaştırma kültüyle ilişkisi olması bir yana, söz konusu olan, örneğin Rosa Luxemburg ise tabu filan yoktur, filmi bile çekilir aşklarını nasıl yaşadığı ile ilgili…)

Inessa, bugünden tahmin etmemiz mümkün ve gerekli de olmayan duygularıyla birlikte yaşamaya başlar, mücadeleye adar kendini.

1914’te Sosyalist Enternasyonal’in Brüksel toplantısı için Bolşevik Parti tezlerini savunan bir rapor hazırlar.

1915’te Enternasyonal Sosyalist Kadınlar Birliği çalışmalarına öncülük eder. Çeviriler yapar, konferanslara katılır.

9 Nisan 1917’de Lenin ve Krupskaya ile birlikte meşhur “mühürlü tren”e binip Rusya’ya girer.

Ekim Devrimi’nin ardından Moskova Eyaleti Ekonomik Konseyi’ne başkanlık eder. Ardından Parti Merkez Komitesi’ne girip Kadın Komisyonu’nun başkanlığını yürütür.

1918’de Ulusal Emekçi Kadınlar Konferansı’nı düzenler. Bu kongrede kararlaştırılan Rusya İşçi ve Köylü Kadınları Kongresi’nin düzenleme komitesine seçilir.

1919 yılında Kollantay ile birlikte Jenotdel’i kurar. Burada Jenotdel’i biraz anlatmak gerekiyor.

Jenotdel: Bir Kadın Devrimi İçin

Ekim Devrimi, kadının özgürleşmesi alanında birçok yeni düzenleme getirir; boşanma, kürtaj, seçme ve seçilme hakkı, eğitim, eşit işe eşit ücret gibi pek çok hakkı Sovyet kadını Batılı hemcinslerinden önce kazanır. Ancak yasa ve düzenlemeler, köklü ataerkil ideoloji ve alışkanlıkların kırılmasına yetmez. Bu amaçla bir kadın birimi kurulur: Jenotdel. Temel hedefi kadınların siyasal, ekonomik ve toplumsal eşitliğidir. Bir yandan kadınları devrime kazanmayı, öte yandan kadının kendi devrimini yapabilmesini hedefler. Bunun için, kadınlara yeni yasalarla sahip oldukları hakları anlatır ve sorunlarının çözümünde onlara yardım sağlar; kadınlara yönelik eğitim ve kültür çalışmaları yürütür; Kırgızistan, Azerbaycan gibi geri bölgelerdeki kadınlara ulaşmak için mücadele eder. (Bazı kaynaklarda bu bölgelerde gericiler tarafından öldürülen pek çok Jenotdel üyesi kadın olduğu yazılı ama bu da eril tarih tarafından pek dile getirilen bir olgu değil!) 

Jenotdel, Bolşevik Parti içindeki bir kısım erkek tarafından partinin kadınlar arasında propagandasından öteye geçtiği, parti içinde ve dışında kadınların sözünü ve iradesini temsil ederek kadın özgürlüğünü gündeme getirdiği için “burjuva feminizmi” olarak görülür. 

Kadınların çok önemli sorunlarına, kadınlarla beraber çözüm aramayı hedefleyen Jenotdel’in başında 1920’ye kadar Inessa vardır. “Ailenin, ev yaşamının, eğitimin ve çocuk büyütmenin eski biçimleri ortadan kalkmadan sömürüyü ve köleliği yok etmek, yeni insanı yaratmak, sosyalizmi inşa etmek imkânsızdır” diyen Inessa, ne kadar köklü ve dayanıklı bir egemenlikle karşı karşıya olduğunun bilincindedir. 1920’de Inessa’nın ölümünün ardından Kollontay Jenotdel’in yönetimini devralır. 1930’da ise, kadına yönelik geliştirici politikaların terk edilmesiyle beraber, “Zaten Parti’nin bu meseleye yeterince önem verdiği, dolayısıyla ayrı bir birime gerek olmadığı” gerekçesiyle Jenotdel kapatılır. 

Sona Doğru

1920’de Birinci Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı’na başkanlık eder Inessa. 1920 baharında kadın özgürlüğünü daha geniş yönleriyle ele alan, Jenotdel’in yayın organı Kommunistka dergisinde yazar. Ancak en başta kendi partisindeki muhafazakarlıkla mücadele etmek zorunda kalır, çünkü “kadın meselesini” hâlâ geleceğe ait bir sorun olarak gören ve bu kadar vurgulanmasının devrimi yolundan alıkoyacağına inananların sayısı hiç de az değildir. 

Bu hayat Inessa’yı yorar, hastalanır. Lenin’in ısrarıyla Kafkasya’ya dinlenmeye gider. Ancak bölgede kolera vardır ve hastaların bölgeden tahliye edilmesi gerekir. 21 Eylül 1920 akşamı, kalacak yer bulmak için yetkili birimlerle görüşmeye gider ve koleraya yakalanır. 24 Eylül sabahı 46 yaşında hayatını kaybeder.

Cenazesi trenle Kazan Garı’na getirilir. İçi çinko kaplı tabutu cenaze arabasına nakledilir ve 12 Ekim’de Enternasyonal Marşı eşliğinde Kızıl Meydan’a gömülür.

Son not: Okurken, bir yüzyıl önceki bir kadının hayatıyla kendi hayatınız arasında ortak yanlar buldunuz mu? Çeşitli “mantıklı” gerekçeler, bölmeyiniz bizi eleştirileri size de tanıdık geldi mi? 

O halde unutmayalım Inessa’yı. Kendi ellerimizle yaptığımız tarih sandığından sık sık çıkarıp hatırlayalım. Bugünün post-modern, neoliberal söylemlerine karşı bize ilham olsun onun gibi kadınlar. 

Kaynaklar:

https://sendika.org/2021/09/kizil-meydana-gomulen-ilk-kadin-inessa-armand-632294

https://www.yordamkitap.com/bir-komunist-kadin-hareketi-orgutlenmesi-jenotdel

http://www.jinhaber1.com/Portreler/content/view/626?page=6

Editör: M. Hazal Çakmak
Redaksiyon: M. Hazal Çakmak
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Sinem Yıldız

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation