Kitap / Film / Dizi Öznur Özkaya 31 Mart 2024
Bu hayat, bu inat, bu seçim bizim!
“Erkek olanın evrensel olduğu düşüncesi, cinsiyet veri boşluğunun doğrudan bir sonucudur,” diyor Caroline Criado Perez. “Kadınlar; görmezden gelindiğinden elimizdeki bilgilerin büyük bölümünü erkek verileri oluşturur ve erkek olan evrensel olarak görülegelir. Bu da dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların azınlık olarak konumlanmasına yol açar,” diye ekliyor “Görünmez Kadınlar / Erkekler İçin Tasarlanmış Bir Dünyada Veri Yanlılığı ile Yaşamak” adlı kitabında. Hayat akıp giderken, cinsiyet veri boşluğu kent planlamada, siyasette, çalışma alanında kadınlara zarar veriyor. Erkeklerin hesaba katmadıkları kadına mahsus konular, geniş bir çerçeveye aittir. Yine de kadın bedeni, ücretsiz bakım yükü, erkek şiddeti öne çıkmaktadır. Bunlar; toplu taşımadan politikaya, işyerlerinden ameliyathanelere kadar tecrübe ettiğimiz, hayatımızın her yönüne dokunan sorunlardır.
Erkek eli boyutuna uygun tasarlanmış akıllı telefonlardan, sürüşü daha güvenli hale getirmek için tasarlanmasına rağmen otomobillerdeki sesli komut sisteminin erkek sesine duyarlı olmasına, araba tasarımlarının erkek beden özellikleri düşünülerek yapılmasından (kadınların boyunlarında ve üst gövdelerinde erkeklere kıyasla daha az kas vardır; bu da bizi boyun travmalarına karşı daha savunmasız yapar,) çarpışma testi mankenlerinin “ortalama” erkeği model almasına (kadınlar koltuktan erkeklere göre daha hızlı fırlar, çünkü koltukların arkası kadınların daha hafif olan bedenlerini desteklemez,) hatta kadın bedenlerine verilen tıbbi değerin erkek bedenlerine verilenle aynı düzeyde olmamasına (değerli görülse huzursuz bağırsak sendromuna sahip kadın hastaya zorla jinekolojik muayene yapılmaz, böbreğindeki taşın sebep olduğu ağrı için acile giden kadına damarları genişletmesi için prostat ilacı verilmez,) kadar pek çok konuda kadın bedeni görmezden geliniyor.
“Çalışmayan kadın” diye bir şey yoktur. Yalnızca yaptığı çalışma karşılığında para almayan kadın vardır. Tüm dünyadaki ücretsiz çalışmaların dörtte üçü kadınlar tarafından yapılmaktadır ve erkeklerin yaptığı ücretsiz çalışmalar bir günde ortalama otuz dakika ila bir saat arasında eşe / partnere yardım etme! biçimine indirgenerek değişmektedir. Sözgelimi, demanslı ebeveyne uzun seneler boyunca bakılması, çocukla kesintisiz yirmi dört saat ilgilenilmesi, evin alışverişi, ev sakinlerinin yemeği, çamaşırı, ütüsü, çocuğun okulu, okula ulaşımı denince akla önce – eril yaşamın kadın sorumluluğu kisvesi altına gizlediği- ücretsiz bakım yükü gelmektedir.
Ne yazık ki, ülkemizdeki ve dünyadaki kadına karşı şiddet olayları artmaya devam ediyor. İstanbul’da Hasret’e 43 kez tornavida saplayan Y. K. serbest bırakılıyor, evine gitmek için tenha bir yerden geçmek zorunda kalan bir kadına “yollu” gözüyle bakılıyor, seks işçilerinin tecavüze uğradığını belirtip polise başvurmaları durumunda ise gülünüp geçiliyor, kayıtlara erkekler mağdur sıfatıyla kaydediliyor; tecavüze uğrayan bakire değilse, kadının kaybının anlaşılır yanı olmuyor, içinde yaşadığımız toplum, namuslu eş isteyip bacılarını namus uğruna gözünü kırpmadan öldüren ancak her fırsatta başka bir kadının eteğinin altındakini düşleyen erkeklerle gün be gün örülüyor, 10 yaşındaki bir kıza tecavüz edenler ‘rızası vardı’ deyince serbest bırakılıyor.
İşte burada kadının kent hakkı devreye giriyor. Kadınlar; sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlere, istihdam olanaklarına, kaliteli ve kapsamlı kentsel hizmetlere (ulaşım, konut, güvenlik, vb.), şiddete maruz kaldıkları takdirde haklarını güvence altına alacak mekanizmalara erişimini ve yerel yönetimlerin planlama ve karar alma süreçlerine katılımını sağlayarak yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almak istiyorlar. Böyle bir kenti mümkün kılmanın tek yolu ise katılımcı yönetimi sağlayacak mekanizmaların yerel düzeyde oluşturulması, yerel yönetimlerin planlama ve karar süreçlerine kadınların ve toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının dahil edilmesi ve yerel yönetimler ile kadın kuruluşları arasında işbirliği alanlarının geliştirilmesinden geçiyor.
Kadınlar; seçilmiş ve atanmış yerel yöneticilerin planlama ve yönetim sürecinde danışmaları gereken doğal ortaklardır. Dahası kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsil talebi; anayasal bir haktır. Şehir planlamaları, geleneksel olarak erkekler tarafından yapılmakta ve kadınların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmamaktadır. Oysa konut, güvenlik, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi alanlarda alınan yerel kararlar, kadınları doğrudan etkilemekte, hayatlarını çoğu zaman zorlaştırmaktadır. Kadınlar yerel meclislerde yeterince veya yetkin bir biçimde temsil edilmedikleri için bu kararları tam olarak etkileyememektedirler.
Örneğin; kentin planlanması ve düzenlenmesinde kadınların bir araya gelebilecekleri mekanlar, her mahalleye bir kreş, gündüz bakımevi hizmetleri, vb. öncelik haline getirilmelidir. İyi aydınlatılmamış sokaklar, uzak noktalara hizmet vermeyen belediye otobüsleri veya bu araçların güvenli olmayışı kadınların en temel haklarından biri olan seyahat özgürlüğünü kullanmasını bile engellemektedir. Kentlerin kültürel, spor ve dinlence olanaklarından da en az yararlanan gruplarından birini yine kadınlar oluşturmaktadır. Ayrıca, kadınların şiddete uğradıklarında sığınabilecekleri mekanlar, ilgililere ulaşabilecekleri acil destek hatları da yine kent yönetiminin yaptığı planlarda göz ardı etmemesi gereken unsurlardandır.
Bugün yerel seçimlerde oy kullanacağız. Bu kentler, ilçeler, mahalleler bizim. Bu hayat, bu inat, bu seçim bizim. Bizim için, hepimiz için değiştirmek şart. Erkekler için tasarlanmış bir dünyada veri yanlılığı ile yaşamaktan dolayı duyduğumuz usancı kent planlamada, siyasette, çalışma alanında, evde, akademide haykırabiliriz. Bugün yerel seçimlerde oy kullanacağız. Bu kentler, ilçeler, mahalleler bizim. Bu hayat, bu inat, bu seçim bizim.
Künye:
Görünmez Kadınlar / Erkekler İçin Tasarlanmış Bir Dünyada Veri Yanlılığı ile Yaşamak, Caroline Criado Perez, Çev: Mine Şengel, Epsilon Yayınları, 2021.
Yazar Hakkında Bilgi
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli edebiyat dergilerinde şiir ve öykü çevirileri ile eleştiri yazıları yayınlanmakta. ilerihaber.org haber sitesinin köşe yazarlarındandı. Çeviri kitapları arasında Bingo'nun Koşusu (Hitkitap), Paris Mimarı (Yabancı Yayınları), Kırık Dökük (Yabancı Yayınları), Yıldız Gemisi Askerleri (İthaki Yayınları), Kusursuzlar (Yabancı Yayınları), Benim İçin Hatırla (Yabancı Yayınları), 7 Korku (Dedalus Kitap), Poe Tüm Hikayeleri (Ren Kitap) bulunmaktadır.
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖