Background

Behice Boran: Bir Devrimci Romantik 

Soluk pembe döpiyesiyle Meclis’e giderken yapacağı konuşmayla beraber, Manisa’nın dağ köylerinde tanıdığı emekçiler aklındaydı, kim bilir? 

1 Mayıs 1910’da doğmuştu, ne tesadüf! Fransız Okulu ve Amerikan Kız Koleji yıllarını hatırlıyor, İngilizce öğretmeniyken tanıştığı Sıdıka Hanım ve Ruhi Su türküsü dolaşıyordu yeşil ağaçlı Ankara sokaklarında. Dinleyin arkadaşlar, bir atasözümüz var… 

Ne güzel kimliklerdi taşıdığı: İlk kadın öğretmen, ilk kadın sosyolog, ilk kadın parti başkanı ve tabi üniversitede bilim insanı. 

Michigan Üniversitesindeki doktora çalışmasında, 35 yaşından sonra, çalışan kadın oranındaki azalmayı, evlenmelerine bağlamıştı. Türkiye de benzerdi. Neredeyse 30 yıl önce okuduğu kadın yazarlara ait altı roman da hep ağlatmak için yazılmıştı. Sadece duygusallıkla bu kadınlar nereye gider diye iç geçirirken arkasında bıraktığı yemyeşil ağaçtan bir kuş ötüyordu. 

Doğu Mitingleri sıradaydı. Batman, Siverek, Hakkari, Siirt, Kars ve Ağrı… İçini bir sıcaklık kapladı, acelesi de yoktu, bu yol uzun solukluydu. 

1 Mayıs 1979’ta çok uzak olan Merter’den Taksim’e “-Dinlene dinlene gidecektik!” yanıtını, Bahçelievler katliamında “Uğruna ölmeye değmeyen bir hayat, yaşamaya da değmez” diyeceğini ve vatansız bir yurtsever olarak 10 Ekim 1987’de Brüksel’de vefat edeceğini, Ankara’ya getirilip TBMM’de tören yapılacağını nereden bilebilirdi? 

Nereden bilirdi Mina Urgan’ın arkasından, “Memleketini soyut olarak değil, azgelişmişliğiyle, yoksulluğuyla, eşitsizlikleriyle, haksızlıklarıyla, buruk acılarla severdi.” diyeceğini. 

Uzaktan koşan oğlanın sesi Dursun’a ne kadar çok benziyordu…

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation