Kılavuz Niteliğinde Bir Yargı Kararı!
Adliye Mahkemesi, Şişli’de tanımadığı 17 yaşındaki kız çocuğuna sarılmaktan “sarkıntılık düzeyinde çocuğun cinsel istismarı” suçundan verilen cezada, sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını dikkate alarak takdiri indirim uygulayan yerel mahkeme kararını hukuka aykırı bularak bozdu.AA’nın haberine göre, sanık B.C.P. (49) 11 Kasım 2021’de arkadaşlarıyla birlikte Paşa Mahallesi’nde yürüyen 17 yaşındaki M.T’nin omuzuna elini atıp zorla sarılmaya çalıştı.Genç kızın tepki göstermesi üzerine sanık B.C.P. olay yerinden kaçtı. Olayın peşini bırakmayan M.T. ve annesi sanıktan şikayetçi oldu.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu işleme koyarak sanık hakkında “sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Mahkemenin sanığa alt sınırdan ceza vermesi ve “takdiri indirimi” uygulaması üzerine mağdur M.T’nin avukatı Seda Ballıkaya İstanbul Bölge Adliyesine başvurarak itirazda bulundu.
İtiraz dilekçesinde, sanığın yargılama boyunca çelişkili ifadeler verdiği, olayı tüm gerçekliğiyle anlatmaktan kaçındığı ve herhangi bir pişmanlık göstermediği vurgulandı. Dosyaya ilişkin incelemesini tamamlayan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi, 15 Mart 2024’te verdiği kararında, yerel mahkemenin sanık lehine uyguladığı takdiri indirimi hukuka aykırı bularak kararı bozdu.İstinaf kararını değerlendiren mağdur avukatı Ballıkaya, “Üst mahkemenin istinaf sebeplerimizi yerinde bularak verdiği bozma kararı, benzer durumlarda sanıklar lehine yapılan ‘pişmanlık’ indirimlerinin, mahkemelerce keyfe keder uygulanamayacağını ancak ikna edici gerekçelerin olması halinde göz önüne alınabileceğini izah eden, ceza yargılamaları açısından kılavuz niteliğinde değerli bir karardır.” ifadelerini kullandı. (Evrensel)
Lezita İşçileriyle Dayanışmaya Giden Kadınlara Sendikacılardan Müdahale
Halil Çukutli, Lezita’da devam eden eyleme destek veren İzmir Kadın Platformu üyesi Nuray Öztürk’ün konuşmasını hükümeti eleştirdiği gerekçesiyle engellemeye çalıştı.
Öz Gıda İş Sendikası üyelerinin Lezita’da sürdürdükleri direnişin 44’üncü gününde, İzmir Kadın Platformu üyeleri destek için fabrika önünde toplandı. Platform adına açıklama yapan Nuray Öztürk’ün konuşması, Öz Gıda-İş Genel Başkanı Halil Çukutli tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükümeti eleştirdiği gerekçesiyle engellenmeye çalışıldı.
İzmir Kemalpaşa’da bulunan Abalıoğlu Lezita fabrikasında, 2021 yılının temmuz ayında gelen yetki belgesine patronun itiraz etmesi sonucu açılan dava işçilerin lehine sonuçlandı. Mahkeme kararından sonra toplu iş sözleşmesinde (TİS) uzlaşıya varılamayınca sendika üyeleri grev kararı aldı. İzmir Kadın Platformu (İKP), sendikal hakları için 44 gündür direnen Lezita işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. Öz Gıda-İş Genel Başkanı Halil Çukutli ve yanındakiler ise ziyaret sırasında İzmir Kadın Platformu adına açıklama yapan Nuray Öztürk’ün konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve hükümeti eleştirdiği gerekçesiyle, Öztürk’e müdahe etti. Öztürk konuşmasında, “Fabrikanızda biliyorsunuz sizlerden öğrendiğimiz kadarıyla göçmen işçiler çalıştırılıyor. Bu göçmen işçiler en temel haklarınızı elinizden almak üzere kullanılıyor ama aynı zamanda onlar da bir ucuz iş gücü. Bu da AKP iktidarının bugünkü programıyla yani geçmişten bugüne zaten vardı ama Orta Vadeli Program ve 12 Kalkınma Planıyla aslında emek düşmanı politikalarının sonucudur. Yani Tayyip Erdoğan’ın şöyle bir sözü vardı hatırlatırım…” derken Öz Gıda-İş Genel Başkanı Halil Çukutli “Siyaset yapıyorsunuz” diyerek Öztürk’ün konuşmasını böldü ve mikrofonu elinden almaya çalıştı. (AnkaHaber)
Yonca Kazan Coşkun Boşanma Aşamasında Olduğu Erkek Tarafından Tecavüz Edilip Öldürüldü
Ankara’da Yonca Kazan Coşkun boşanma aşamasında olduğu Kerim Coşkun tarafından tecavüz edildikten sonra bıçaklanarak öldürüldü.
DHA’nın haberine göre, Ankara’da Kerim Coşkun (36), 6 aylık uzaklaştırma kararının sona ermesinin ardından boşanma aşamasında olduğu Yonca Kazan Coşkun’a (32), oğlunun telefonundan ‘Anne çok hastayım, okulun bahçesinde seni bekliyorum’ mesajı gönderdi. Yonca Kazan Coşkun, hasta olduğunu düşündüğü oğlunun yanına gitmek için kapıyı açtığı sırada eve giren eşi tarafından önce tecavüz edilip sonra bıçaklanarak öldürüldü.
Özge Kazan, ablasının yaklaşık 1 yıldır boşanmaya çalıştığını söyleyerek, “Her seferinde 1 aylık uzaklaştırma aldırıyordu. Katil ablamla konuşup ‘Çocuklarını görmek istiyorsan uzaklaştırma kararı alma’ dedi. Ablama kasım ayından bu yana çocuklarını göstermiyorlardı. Ablam da çocuklarını özlediği için uzaklaştırma kararını aldırmadı. Ablam kafede çalışıyordu. İşe giriş çıkış saatlerini takip ederek öğrenmiş. Planlayarak, tasarlayarak evine gidiyor. Zanlının en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz” diye konuştu. (Evrensel)
Diyanet Sekülerleşmeyi risk ilan etti
Kısa Dalga’dan Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024-2028 Stratejik Planı’nda tartışma yaratacak ifadeler yer aldı. Planda “sekülerleşme risk” olarak ilan edilirken İçişleri Bakanlığı denetimindeki binlerce cami derneğinin Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanması, faturaları devlet tarafından ödenen cami ve Kuran kurslarının kendi enerjilerini kendilerinin üretebilmesi için çatılarına güneş paneli ve rüzgâr türbini kurulması hedeflendi. Planda; ÇEDES gibi projeler üzerinden farklı kurumlarda görevlendirilen manevi danışmanlara ek ders ücreti ödenmesi ve sözleşmeli personelin de manevi danışman olarak görevlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024-2028 Stratejik Planı yayınlandı. Plan ile Diyanet, 2028 yılı sonuna kadar kendisine; altı amaç, 23 hedef, faaliyet ve çıktılara göre gelişimlerin izleneceği 92 performans göstergesi belirledi.
“Sekülerleşmenin toplum üzerindeki olumsuz etkisinin” bir risk olarak değerlendirildiği raporda; “Seküler anlayışın toplum üzerindeki etkilerinin geleneksel değerlerimizin gelecek nesillere aktarılmasında olumsuz yansımaları olmaktadır” denildi. “Sekülerleşmenin getirdiği değişimleri ve etkiler konusunda toplumsal farkındalığın artırılması”, “Sosyal dayanışma ve yardımlaşma kültürünü destekleyen projeler ve inisiyatiflerin geliştirilmesi” ve “Manevi değerlerin güçlendirilmesine yönelik çalışmaların artırılması” gerektiği ifade edildi. (Kısa Dalga)
BM raporu: Çatışma bölgelerinde cinsel şiddet arttı
Birleşmiş Milletler (BM), 2023 yılında silahlı çatışma bölgelerinde yaşanan cinsel şiddetin arttığını açıkladı. Cuma günü açıklanan BM raporunda, Afganistan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Myanmar, Sudan, Mali ve Haiti gibi ülkelerdeki durum ele alındı. Raporda, “Yeni çatışmaların ortaya çıkması ve mevcut çatışmalarda tansiyonun yükselmesi nedeniyle 2023 yılında sivil nüfus, daha fazla düzeyde çatışma bağlantılı cinsel şiddete maruz kaldı” denildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, tecavüzün, cinsel kölelik, fuhuşa zorlama, zorla hamile bırakma ve zorla evlendirmenin hala “savaş taktiği” olarak kullanıldığını ve mağdurların büyük oranda kadınlar ve kız çocukları olduğunu dile getirdi. (KısaDalga)
