Emeğin Cinsiyetli YüzüSöyleşi Şöhret Baltaş 7 Aralık 2024
Emeğin Cinsiyetli Yüzü söyleşilerimizde; kadın emeğinin özgüllüklerini, kadınların emek etkinliklerinde yaşadıkları sömürü biçimlerini ve emek süreçlerinin cinsiyetçi iş bölümünü kadınların yaşam öyküleri içinde takip ederek görünür kılmayı amaçlıyoruz. Kadınlar, bir yandan hane içindeki ekonomik faaliyetleri, bakım işlerini, evin fiziki işlerini yerine getiriyor, günün her anı yaşamı devam ettirecek gündelik gereksinimleri emek güçleriyle, bir ücret karşılığı olmadan yaratıyor ve örgütlüyor. Öte yandan, kadınların ücretli emek alanları da bu ataerkil ilişkiye içkin cinsiyetçi iş bölümünün uzamında kadınların emek gücünün erkeklerden farklı biçimlerde sömürülmesine olanak sunuyor.
Bu seri kapsamında ikinci söyleşimizi hizmet sektöründe evden çalışan bir kadın ile gerçekleştirdik.
AKP iktidarı, kadın emeği istihdamını artırmakla övünse de bunun ardındaki gerçek çok farklı. Çünkü kadın istihdamındaki artış, “formel” olarak adlandırılan güvenceli, tam zamanlı işlerde değil, esnek ve güvencesiz (enformel) işlerde gerçekleşiyor. Neoliberal politikalar ekonomik krize karşı, işçi sınıfının esnek ve güvencesiz alanlara yönelmesini dayatıyor, çünkü sermayenin en az maliyetle en çok kâr elde etmesinin yolu bu. Ancak Kadın Vardiyası’nda sık sık andığımız gibi, neoliberalizmin bu dayatmasına en çok kadınlar maruz kalıyor.
Emek alanındaki bu esnekleşme, hem patronu servis, yemek, ofisin düzenlenmesi gibi maliyetlerden kurtarıyor, hem de gücünü örgütlü kolektif davranıştan alan sendikalaşma, toplu iş sözleşmesi ve grev gibi olguları engellemesini sağlıyor.
Enformel çalışmanın önünü açan ve tüm dünyayı etkileyen bir gelişme de koronavirüs salgınından dolayı yaşanan eve kapanma süreci oldu. Türkiye’de işçi sınıfının çoğunluğu işe gitmeye devam etse de, dünyada evden çalışma çok yüksek düzeyde uygulandı. Pandemi sürecinde Türkiye’de daha çok hizmet sektörü evden çalışmaya geçti ve sonrasında da bu uygulamaya devam etti.
Pandemi döneminde kadına yüklenen ev içi rolün iyice ağırlaştığını, şiddetin de buna paralel artış gösterdiğini ortaya koyan pek çok bulgu var; zaten hepimiz kendi deneyimimizden de biliyoruz ki, bilgisayar üzerinden işe bağlanırken, uzaktan eğitim başlamadan çocukların kahvaltısını hazırlamak ve müşteriye cevap verirken fasulye ayıklamak günlük rutinimiz haline gelmişti. İşte bu rutin, pandemiden sonra da birçok alanda kadınlar açısından günlük hayat haline geldi. Bu, bir ücret karşılığı çalıştığımız zamanla ev içinde ücretsiz emek* alanında sarf ettiğimiz zamanın üst üste binmesi anlamına geliyor. Yani sözün özü, evden çalışma kadınlar için yaldızlı bir paket, fakat paketi açınca karşımıza çıkan şey hiç de parlak değil.
Bize kendini tanıtır mısın?
Ben Aslı. 37 yaşındayım. Beş yıllık evliyim, 2.5 yaşında bir kızım var. Özel bir bankada uzman olarak çalışıyorum. Pandeminin ilk haftasından beri, yani 4,5 yıldır evden çalışıyorum. Haftada 1 kez ofise gidiyorum.
Ofiste çalışma ile evden çalışmayı kıyasladığında olumlu ve olumsuz farklar neler?
Evden çalışmaya ilk geçtiğim zamanlar herkes kadar ben de zorlandım. Uzun yıllardır ofis çalışma ortamında bulunmuş, evden çalışmayı hiç deneyimlememiş biriydim. Bazen yüz yüze iletişimle çok kısa sürede çözülecek meseleler için günlerce mailleşmek, zoom toplantıları düzenlemek oldukça sıkıcı. Bununla birlikte evden çalışmanın beraberinde getirdiği harika bir zaman yönetimi var. Mesai öncesi ve sonrası hızlı bir şekilde özel hayatıma adapte olabiliyorum. Daha az uyaran olduğu için dinç kalıp verimli çalışabiliyorum.
Ofis ortamındaki öğlen yemeği, sigara molaları, arkadaşlarla geçirilen zaman, özenli giyinme vb gibi durumları özlüyor musun?
İlk zamanlar ofisteki ortamı çok özlüyordum. Ben yüz yüze iletişimi güçlü olan biriyim. Sosyal olmak enerjimi artırıyordu. Çalışma arkadaşlarımla kahve molası yapmak en büyük keyiflerimdendi. Evden çalışmaya geçince mesai bitiminde hemen hazırlanıp evden çıkmaya, akşam vakit geçirmeye başladık. Aslında işten uzaklaşıp kahve içmenin daha keyifli olduğunu fark ettim. Bu anlamda artık özlemiyorum.
“Zaten Evdesin, Eline mi Yapışır?”
Evden çalışmanın en büyük olum8suzluğu ve avantajı ne sence?
Evden çalışmanın bir kadın olarak en büyük olumsuzluğu, erkeklerin “zaten evdesin, molada ev işlerini de yapıver” diye düşünmesi ve söylemesi. Ofiste olsam bunu söyleyemezler, ama evde olmak, iş yapmak değil de, sanki evdeyim ve bu arada çalışıyorum gibi algılanıyor.
En iyi tarafı da, eğer çocuğu evde bakılan bir kadınsanız özlediğinizde hemen ona sarılabilmeniz. Bunun yanı sıra zaman yönetiminden bahsetmiştim. Mesai saatleri dışında hemen özel hayatımla ilgilenebiliyorum. Günde en az iki saat trafikte geçmiyor, öğle yemeği için vakit kaybetmiyorum.
Evden çalışan erkek veya kadın olmanın farklarını nasıl yaşıyorsun?
Evden çalışma konusunda bir erkek ile bir kadın arasında çok büyük farklar var. En önemli fark, erkeğin evde sadece çalışırken, kadının aynı sürede rutin ev işlerini yapması. Ben evde mesai saatleri içinde evi temizlemek, çamaşır ve bulaşıkları yıkamak, akşam yemeğini yapmakla sorumluyum ama erkek sadece mola zamanında odasından çıkar ve gerçek bir mola verir.
Her bir molada ev işi: “Günlerim kendime kişisel vakit ayırmadan geçiyor”
Mesela nasıl şeyler yapıyorsun? Bir mesai gününü bize anlatır mısın?
En başta şunu söyleyeyim; bizim evde sabah saat 9’dan 17’ye kadar çocuğumla ilgilenen bir bakıcı ablamız var. Buna rağmen yaşam rutinim şöyle: Her sabah uyanınca çamaşır ve bulaşık makinesini çalıştırıyorum. Kızım küçük olduğu için üstü başı çabuk kirleniyor. İlk molada çamaşırları asıyorum. Her öğlen molamda kızımla oyun oynuyorum. Uyku saati ise uyutuyorum. Yani hiçbir öğle molamda yemek yiyemiyorum. Öğleden sonra, işim biraz hafifliyor, o saatlerde bilgisayarımı mutfağa götürerek akşam yemeği hazırlıyorum. Toplantı esnasında kızım yanıma gelmek isterse bunun mümkün olmayacağını söylüyorum ve onun üzülmesine çok üzülüyorum. Akşam 17:00 gibi hızlıca son molamı kullanıp bir kahve içiyor ve evi süpürüyorum. Aslında bunların hepsini bir araya getirdiğimde şu çok açık; günlerim kendime kişisel vakit ayırmadan geçiyor.
Çocuğun olmasaydı evden çalışmayı tercih eder miydin?
Kızım olmasaydı da evden çalışmayı tercih ederdim. Trafikte ve ofiste öğle yemeği için geçen vaktin sadece bana kalabilmesi için. O vakti daha çok kendim için değerlendirirdim.
Ev işi ve çocuk bakımında aileden (eş, anne vb) destek alıyor musun?
Ev işlerinde kimseden destek almıyorum. Çocuk bakımında gündüz çalışan bakıcımız var. Akşam ve hafta sonları eşim ile birlikte bakıyoruz. Eşim bazen hafta sonları da çalışıyor, o günlerde ben hem ev işi yapıyorum hem de kızıma bakıyorum.
Çocuk ve çocuğun bakıcısı ile aynı ortamda mesai yapmak nasıl bir deneyim?
Çocuk ve bakıcısı ile aynı odada çalışmak mümkün değil, o yüzden olabildiğince başka odada çalışmaya özen gösteriyorum ve kızım için üzülsem de kapıyı kapatıyorum. Onlar oyun oynarken dikkatimi işe vermek, toplantılarda sessiz bir ortamın olmaması oldukça zorlayıcı oluyor.
Hamilelik ve sonrasında annelik, kariyerini nasıl etkiledi? Evden çalışma kariyeri geri plana atmana yol açmana yol açtı mı?
Hamilelik dönemimde bir mülakata girdim ve olumlu sonuç aldım. Ancak hamile olduğum ve izne çıkacağım için bölüme alınmadım. Yerime, acil ihtiyaçları olduğunu söyleyerek başka birini aldılar. Yine doğum iznim sonrasında 1 yıl mülakatlara giremedim. Yani nerden baksak, kariyerim iki seneliğine durma noktasına geldi.
Peki evden çalışma kariyerini etkiliyor mu?
Evden çalışma kariyerimi olumsuz anlamda etkilemiyor, aksine aynı anda çok fazla iş yapmamı sağlıyor.
“Mobbing varsa ofis ya da ev fark etmiyor”
Annelik dolayısıyla terfi alamayacağına yönelik veya küçümseyen imalarla karşılaştın mı? Ofiste yaşanan baskı ve mobbing süreçleri evden çalışma ortamında nasıl işliyor?
Küçümseyici imalarla karşılaşmadım. Ama hamile olduğum dönemde olumlu geçen mülakatıma rağmen o işe alınmamam, başlı başına bir ayrımcılıktı.
Ofisteki mobbingden daha fazlasını ise evden çalışmanın ilk zamanlarında yaşadım. Mesai saati diye bir kavram yoktu. İşgünü sabah 9’da başlıyordu ancak verilen işler bazen 21:00, bazen 23:00 te son buluyordu. “Zaten evdesin, dışarı çıkma yasağı da var, bilgisayarı açıp şu işi yapar mısın?” gibi söylemlere çok maruz kaldım. Eğer bir yerde mobbing varsa ofis ya da ev fark etmiyor. Ben de mobbinge birçok kez maruz kaldım. İki insan kapasitesinde iş verip bir günde yapman bekleniyor, sorguladığında açıklama yapılmıyor, sadece iş bitti mi diye soruluyor. Tabii her yerde olduğu gibi burada da iyi insanlar var, mobbinge maruz kaldığımı görüp müdahale ettiler.
Çalışma alanı ile yaşama alanının iç içe olması konusunda ne düşünüyorsun?
Çalışma alanı ve yaşam alanı bir arada ise psikolojik konforu iyi sağlamak gerekir. Çalışma odanı güzelleştirmek, hava alacağın balkona yakın olmak vb. Kahveni keyifle içmek. Bunların hepsi kendi psikolojimiz için. Çünkü aksi takdirde sürekli ses olan, uyaranı fazla bir evde çalışıyorsanız ister istemez psikolojiniz çöküyor, iş performansınız da hayat enerjiniz de olumsuz etkileniyor. Tabii bu konforu yaratma imkânı olmayan birçok kadın var, bunu da belirtmek lazım.
Yol ve öğlen yemeği ücreti alıyor musun?
Yol ücreti alıyorum. Öğle yemeği ücreti de alıyorum ama oldukça az. Örneğin bir yemek ve kahve için 550 TL veriyorsunuz, ama bunun için yatan tutar 300 TL. Özellikle son dönemdeki hayat pahalılığı şartlarında, artık yemek kuponları sadece zorunlu ihtiyaçlar için market alışverişinde kullanılır hale geldi.
Evden çalışmaya başladığında gereken ofis ortamının (bilgisayar, masa, sandalye, internet bağlantısı) sağlanması için işyerin destek oldu mu? İnternet ve elektrik ücretini karşılıyor mu?
Çalıştığım banka sadece bilgisayar verdi. Masa, sandalye gibi çok elzem olan ofis malzemelerini bizim karşılamamızı bekledi. Aynı zamanda elektrik ve internet için çok komik rakamlar ödediler. Örneğin günde 3 TL gibi. Ancak uygulamaların açılması için fiber internet hızı ve sınırsız internet istendi. Bunun maliyeti tabii ki fazlaydı. Sürekli evden çalıştığımız için elektrik, su ve doğalgaz faturalarımız arttı ancak banka destek olmadı.
Evden çalışmayı kadınlara tavsiye eder misin?
Evden çalışmaya birçok açıdan bakmak gerekir. Eğer ANNE ASLI’ya soruyorsan, evet evden çalışmayı tavsiye ederim. Kızımın ilk emeklemesine, anne demesine, ilk adımlarına şahit olmak; her öğlen molamda onunla oynamak, uyutmak… Bunun sağladığı huzur harika.
Ama EVLİ KADIN ASLI’ya soruyorsan hayır, evden çalışmak çok zor, tavsiye etmem. Hem eş/kadın olmanın getirdiği sorumlulukları yerine getirmek hem de iş kadını görevlerini yapmak ve bunların hepsini eksiksiz yapmak zorundasın… Evet, eksiksiz yapmak zorundasın, ÇÜNKÜ NEDEN, ELİMİZE Mİ YAPIŞIR…
Çok teşekkür ederim.
* Emek gücünün yeniden üretimi (evde çalışan herkesin her gün yeniden emek sürecine katılabilmesi için gereken her şey) ve soyun devamı (doğurma ve çocuk bakımı) için harcanan emeğin ücretsiz-karşılıksız emek olduğunu tekrarlayalım.
Dizi Editörü: Özgür Genç
Editör: Şöhret Baltaş, Sinem Yıldız
Düzelti: Şöhret Baltaş
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Sinem Yıldız
Yazar Hakkında Bilgi
İzmirli. 1986’da Ege Üni. Basın Yayın Yüksekokulu’ndan mezun oldu, İstanbul’a yerleşti. Yayıncılık alanında çalıştı. Gündem gazetesi, Kadınlara Mahsus Gazete Pazartesi, Kahverenkli, Mesele, Feminist Politika dergilerinde yazdı. 2007’de Koşarken Yavaşlar Gibi, 2014’te Annemle Konuşmalar kitapları yayınlandı. Okumaya, yazmaya, düşünmeye devam ediyor...
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖