Paris 2024 Olimpiyatları’nda Göçmen Kadın Sporcuların Temsili Yetersiz
Derleyen: Gülin Erdoğan
Paris 2024 Olimpiyatları’nda yer alacak Göçmen Olimpik Takımı’nda kadın sporcuların oranı %40’ın altında kalarak endişe yarattı. Takımın oluşturulduğu 2015 yılından bu yana kadın temsilinin düşüş gösterdiği belirtiliyor.
29 kişilik Göçmen Olimpik Takımı’nda sadece 10 kadın sporcu bulunuyor. Bu oran, dünya genelindeki göçmen nüfusunun yaklaşık yarısının kadın ve kız çocuklarından oluştuğu gerçeğiyle tezat oluşturuyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Paris 2024’ün tarihte ilk kez cinsiyet eşitliğini sağlayan olimpiyat olacağını vurgulasa da, Göçmen Takımı’ndaki durum farklı bir tablo çiziyor.
Uzmanlar, göçmen kadınların karşılaştığı ek zorlukların (ev işleri, çocuk bakımı gibi) spor yapmalarını engellediğini belirtiyor. Brock Üniversitesi’nden Doç. Dr. Michele Donnelly, IOC’nin kendi cinsiyet eşitliği taahhüdünü yerine getirmediğini ve Göçmen Takımı’nda %50 kadın temsili olması gerektiğini savunuyor.
Göçmen Olimpik Takımı’nın seçim süreci ve finansmanı konusunda şeffaflık eksikliği de eleştiriliyor. IOC, sporcuların çoğunun Olimpik Dayanışma tarafından finanse edilen Göçmen Sporcu Burs Programı aracılığıyla desteklendiğini belirtiyor. Ancak seçim kriterleri ve sürecin detayları net değil. Bu durum, göçmen kadınların spora katılımını teşvik etmek ve olimpiyatlarda daha fazla temsil edilmelerini sağlamak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Kaynak: https://www.euronews.com/2024/07/26/paris-2024-is-less-than-40-of-women-on-th e-refugeeolympic-team-enough
Almanya’da Ücretsiz Doğum Kontrol Uygulaması
Hamburg’da yaklaşık 1000 kadın, ücretsiz doğum kontrol araçlarından yararlanıyor. Bu uygulama, düşük gelirli kadınların doğum kontrol yöntemlerine erişimini kolaylaştırıyor ve istenmeyen gebelikleri önlemeye yardımcı oluyor. Proje, kadınların üreme sağlığı haklarını desteklemek ve ekonomik engelleri ortadan kaldırmak açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
Uygulama kapsamında, kadınlara doğum kontrol hapları, spiral ve diğer kontraseptif yöntemler ücretsiz olarak sağlanıyor. Bu, özellikle ekonomik zorluklar yaşayan kadınların sağlık hizmetlerine erişimini artırıyor ve onlara kendi bedenleri üzerinde daha fazla kontrol imkânı sunuyor.
Projenin başarısı, diğer Almanya şehirlerinde ve hatta ülke genelinde benzer uygulamaların başlatılması için bir model oluşturuyor. Uzmanlar, bu tür girişimlerin kadın sağlığını iyileştirdiğini, istenmeyen gebelikleri azalttığını ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunduğunu belirtiyor.
Kaynak: https://www.welt.de/regionales/hamburg/article252165060/Sozialleistung-Rund-10 00-Frauenerhalten-Verhuetungsmittel-kostenlos.html
Küresel Feminizm Karşıtı Hareket Yükselişte
Dünya genelinde feminizm karşıtı hareketlerin yükselişte olduğu gözlemleniyor. Bu trend, kadın haklarında elde edilen kazanımları tehdit ediyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini zorlaştırıyor. Araştırmacılar, bu durumun sosyal medya ve popülist politikalarla beslendiğini, kadın hakları savunucularının bu yeni zorluklarla mücadele etmek için stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.
Feminizm karşıtı hareketler, özellikle sosyal medya platformlarında güçlü bir varlık gösteriyor. Bu gruplar, feminizmi “aşırılık” olarak nitelendiriyor ve geleneksel cinsiyet rollerinin korunması gerektiğini savunuyor. Bu söylemler, özellikle genç erkekler arasında taraftar buluyor ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştiriyor. Kadın hakları savunucuları, bu yeni zorluklarla başa çıkmak için yeni stratejiler geliştirmeye çalışıyor. Eğitim, farkındalık yaratma ve diyalog kurma çabaları ön plana çıkıyor. Ayrıca, feminizmin sadece kadınlar için değil, tüm toplum için faydalı olduğunu vurgulayan kampanyalar düzenleniyor.
Kaynak: https://www.worldpoliticsreview.com/feminism-backlash-womens-rights/
Polonya’da Kürtaj Yasası Protestoları
Polonya’da kadın hakları grupları, ülkenin katı kürtaj yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Protestocular, mevcut yasanın kadınların sağlığını ve yaşam hakkını tehlikeye attığını söylüyor. Bu protestolar, Polonya’da kadın hakları konusundaki tartışmaların devam ettiğini gösteriyor.
Polonya’nın mevcut kürtaj yasası, Avrupa’nın en katı yasalarından biri olarak biliniyor ve sadece tecavüz, ensest veya annenin hayatının tehlikede olduğu durumlarda kürtaja izin veriyor. Bu sınırlamalar, birçok kadının güvenli olmayan koşullarda kürtaj yaptırmasına neden oluyor ve sağlık hizmetlerine erişimini kısıtlıyor. Kadın hakları savunucuları, bu yasaların kadınların temel haklarını ihlal ettiğini ve acilen değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Protestolar, ülke genelinde geniş çaplı destek buldu ve binlerce kişi sokaklara çıktı. Göstericiler, hükümetin kadınların bedenleri üzerindeki kontrolünü sınırlayan politikalarını eleştiriyor ve kürtaj hakkının bir insan hakkı olduğunu vurguluyor. Polonya’daki bu hareket, dünya genelinde kadın hakları mücadelesinin bir parçası olarak görülüyor ve uluslararası toplumun dikkatini çekiyor.
Kaynak: https://www.euronews.com/video/2024/07/24/womens-rights-groups-protest-again st-abortionlaw-in-poland
