Background

Kadınlar Erkek Şiddetine ve Cezasızlığa Karşı İsyanda

İstanbul’da İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in Semih Çelik tarafından vahşice katledilmesinin ve aynı gün Beyoğlu’ndaki cinsel saldırı faillerinin serbest bırakılmasının ardından kadınlar, Türkiye’nin pek çok ilinde sokaklara çıktı. Devlet politikalarının kadınları korumaktan aciz olduğuna, erkek faillerin cezasızlıkla ödüllendirildiğine dikkati çeken kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri dönülmesini ve yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını talep etti.


İstanbul’da Tünel Meydanı’nda toplanan yüzlerce kadın, polis ablukasına alındı ve İstiklal Caddesi’ne yürümelerine izin verilmedi. Kadınlar, “Polis defol, bu sokaklar bizim” sloganlarıyla tepki gösterse de ilerlemeleri engelledi. İstiklal Caddesi’ne ulaşamayan kadınlar, sloganlar ve pankartlarla Şişhane Meydanı’na yönelip basın açıklaması yaptı. Açıklamada, devletin kadınları korumakta yetersiz kaldığı, tacizcilerin ve katillerin cezasız bırakıldığı belirtildi. Kadınların sosyal medyayı adalet arayışı için kullanmak zorunda kaldıkları, devletin ise cezasızlık politikalarıyla şiddeti teşvik ettiği ifade edildi.

Cezasızlık Politikaları
Ankara Sakarya Caddesi’nde yapılan eylemde ise “Cezasızlığa son vereceğiz. Tacizi, cinayeti durduracağız” pankartı açıldı. Kadınlar, “AKP’nin cezasızlık politikaları bizi burada toplanmaya mecbur bıraktı. Her gün birer birer öldürülüyoruz. Bu ay 34 kadın öldürüldü. Bu cezasızlık politikalarının sonucu olarak öldürülüyoruz. Bu cezasızlığa izin vermeyeceğiz,” dedi. Kadınlar ayrıca İzmir, Eskişehir, Diyarbakır, Van ve Bursa’da da benzer taleplerle sokaklara çıktı. (Bianet, Kısa Dalga)


Sağlık Bakanlığı’ndan Bilim Dışı Doğum Videosu

Sağlık Bakanlığı’nın vajinal doğumu teşvik amacıyla yayımladığı kamu spotu büyük tepki topladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “Normal Doğum Eylem Planı Tanıtım Toplantısı”nda yaptığı konuşmada sezaryenle doğum için “fıtrata aykırı” demişti. Sağlık Bakanlığı’nın vajinal doğumu teşvik amacıyla yayımladığı kamu spotu hem kadınların hem sağlıkçıların büyük tepkisine yol açtı. Söz konusu videoda sezaryenle doğum yapan kadınlar başarısız gösterilirken, anne karnındaki çocuk da konuşturuldu. Söz konusu kamu spotuna dair açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, uzun süredir sağlık politikalarına ilişkin iktidar söylemlerinde “sezaryen fıtrata aykırıdır” gibi ifadeler kullanıldığına dikkat çekti. Bilimsel bir tıbbi uygulamanın ‘fıtrat’ gibi bilim dışı bir söylemle ele alınmasını kabul etmediklerini belirten TTB, yaptığı açıklamada “Eylem planı çerçevesinde kullanılan dil eril ve cinsiyetçidir. Bu yaklaşım kadınlara bedenleri üzerinden bir dayatma ve hekimlik uygulamalarına da baskı oluşturarak bilimsel olmayan müdahaleleri getirecektir” ifadeleri yer aldı. Benzer söylemlerin kürtaj hakkına erişimde de sıkıntılar yaşattığı kaydedilerek “Bahsi geçen eylem planının da kadın sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğini öngörüyoruz. Bahsi geçen eylem planı tekrar gözden geçirilmeli, tanıtım videosu yayından kaldırılmalı,” dedi. (Cumhuriyet)


Emeğin Cinsiyetli Yüzü: 40’larındaki Erkekler Deneyimli, Kadınlar Yaşlı


Kadın İşçi Dayanışma Derneği’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı ‘50 yaş üstü kadınların ücretli emek alanında karşılaştıkları cinsiyet temelli ayrımcılıklar ve çözüm öneriler’ raporu yaş almış kadınların işgücü piyasasında karşılaştıkları durumları gözler önüne serdi.
İstanbul, Bursa, Antalya ve Kütahya’dan 50 yaş ve üzeri 24 kadınla gerçekleştirilen araştırmada yaşlı kadınların ücretli emek alanında yaşadıkları sorunları çeşitli alt başlıklarda incelendi. Kadınların ücretli emek alanında yer edinmekte daha fazla zorluk yaşadığı tespit edilen araştırmada,yaşlı işçiler içerisinde patronların erkek işçileri kadınlara tercih ettiği belirtildi. Raporda belli yaşı geçmiş kadınların işlerini daha ağır yapacakları, geç öğrenecekleri, çağa ayak uyduramayacakları gibi düşüncelerin onları iş havuzunun derinlerine gömdüğüne dikkat çekildi.


Cinsiyetçilik Mobbingi Artırıyor
Araştırmada yaşı sebebiyle iş bulamayan, bulamayacağını düşünen kadınların ya iş arama umutlarını geride bıraktığı ya da yarı zamanlı, sigortasız, güvencesiz işleri kabul etmek zorunda kaldığı belirtildi. Kadınların yaş ayrımcılığına erkeklere oranla çok daha erken maruz kaldıkları tespit edilen raporda, şu ifadelere yer verildi: “Kadınlar ücretli emek alanında 35-40’lı yaşlarında da erkeklere kıyasla kendilerine sunulacak fırsatlardan mahrum bırakıldıklarını dile getirdiler. Cinsiyetçi kalıplar nedeniyle kadınlar gençlik, güzellik gibi özellikleri gözetilerek işe alınıyor, yetenekleri, eğitimleri, tecrübeleri ise ikinci plana atılıyor.”
Raporda yaşlı kadınların ücretli emek alanında en çok karşılaştığı problemlerden birinin mobbing olduğu tespitine yer verildi: “Kadınlar yaş bahanesi ile patronlar tarafından bir de verimli olmamakla suçlanıyor. Yaş üzerinden yapılan mobbing kadınların kendini yetersiz bulma ve değersizlik duyguları yaşamalarına sebep oluyor. Patronların çalışmayı yetersiz gördükleri ve yaşlı kadının işten çıkarılma ihtimalinden korktuğunun bilincinde olduğu için kadınlar en çok kovulmakla tehdit edildiklerini ifade ettiler.”(BirGün)


Nafaka “Mağduriyetinin” Gerçek Yüzü: Çoğunluğu Bin Liranın Altında


Kadın Dayanışma Vakfı, yoksulluk nafakasına ilişkin çarpıcı veriler içeren yeni raporunu açıkladı. Mahkemelerin hükmettiği nafakaların yüzde 44’ünün ödenmediği belirtilen raporda, nafaka miktarının Türkiye’nin ekonomik gerçekleriyle bağdaşmayan seviyelerde kaldığı ifade edildi.
Avukatlar Zekiye Karaca Boz ve Ceren Akçabay’ın hazırladığı rapor, 16 ilde görülen 155 dava dosyasını kapsıyor.İncelemeler sonucunda işsiz kadın oranının yüzde 48, işsiz erkek oranının ise sadece yüzde 9 olduğu ortaya çıktı.Erkeklerin yüzde 80’i asgari ücret ve üzeri gelirle çalışırken, kadınlarda bu oran yüzde 46’da kaldı. Kadınların yüzde 47’sinin ise herhangi bir geliri bulunmuyor.


Kadınlara hükmedilen yoksulluk nafakalarının büyük çoğunluğu, 1000 TL’nin altında. Mahkemelerin verdiği ortalama nafaka miktarı 1.179 TL ile asgari ücretin sadece yüzde 6,9’una tekabül ediyor.Bu, kadınların en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacakları bir ekonomik koşulu işaret ediyor. Üstelik nafaka miktarları her yıl enflasyon karşısında daha da erirken, erkeklerin yüzde 44’ü nafaka ödemekten kaçınıyor. Bu durumda kadınların yüzde 70’i icra yoluna başvurmak zorunda kalıyor, ancak bu da çoğu zaman tam bir çözüm sunmuyor.(Bianet)

Derleyen: Özlem Akcan
Editör: Ebru Pektaş
Redaksiyon: Sabâ Esin
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Sinem Yıldız

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation