Background

Polonez Et Fabrikası Direnişinden Kadın İşçiler Anlatıyor

İnsanlara hakaret ediliyordu; ‘Siz koyun sürüsü müsünüz’ deniliyordu”

İstanbul’un Çatalca ilçesinde işlenmiş gıda üretimi yapan Polonez Et Fabrikası’nda işçilerin nöbeti 14’üncü gününü geride bıraktı. Yaklaşık 360 kişinin çalıştığı fabrikada 150’nin üstünde kadın işçi çalışıyor. Sürekli fazla mesai yapmaya zorlanan, yıllardır zam alamayan işçiler TÜRK-İŞ’e bağlı Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlenmeye başlayınca işten çıkarmalar başladı. Fabrikanın önüne kurulan polis barikatı dün de kaldırılmadı, fabrikanın önünde TOMA’lar beklemeye başladı. Geri adım atmayan işçiler kazanana kadar nöbeti sürdüreceklerini açıkladı.

Polonez Et Fabrikası’ndaki kadın işçilerle konuştuk:

Kadın Vardiyası: Çalışma koşullarınızdan biraz bahseder misiniz? 

Mehtap*:  Vardiya ustamız “kimseye taşıyamayacağı yük vermiyoruz” dese de sürekli “daha hızlı olun” “daha çabuk, daha çabuk olun” diye baskı yapıyordu. Bu da bence bir mobbing yani. Toplantılar yapılıyordu ama bence orada kullanılmaması gereken kelimeler kullanılıyordu. İnsanlara hakaret ediliyordu. “Mal” deniyordu, “Siz koyun sürüsü müsünüz” gibi cümleler kullanılıyordu. İnsanları rencide ediyorlardı. 

“Kimseye bağırmaya hakları yok!”

Ya da insanların hastalığı veya özel durumu oluyordu. İzin istemeye geliyorlardı. İzni alsalar da paralarından ya da yıllık izinlerinden kesilecek. İzin vermediklerinde “işimiz var, bu daha önemli” diye bağırdıkları oluyordu. Bunları çok görüyorduk. Bunlar da mobbing yani. Kimseye bağırmaya hakları yok, ben kadınlara söylüyordum, bunu kendinize yaptırmayın diye. Bize yapamıyorlardı, ayrı bir birimdeyiz. Ağız dalaşı da yaşadık ama “yaşına hürmet” diye saygısızlık, çoğu zaman alttan alınıyordu, uyarı verilmiyordu.

“10-15 yıllık arkadaşlarımız var, onlar çok daha fazla ezilmişler.”

Genel müdür bile olsa kimseyi ezmeye hakkı yok. Toplantı yapıyorlar, kendileri dışında kimse konuşmuyor, sadece kendileri konuşuyor. Kimseye söz hakkı verilmiyor. Sendikaya bu yüzden başladık. İnsanları sürekli bastırmaya çalışıyorlardı. Küçük bir fitil bekleniyormuş, onu görünce birden patladı olay. 10-15 yıllık arkadaşlarımız var, onlar çok daha fazla ezilmişler.

Dönmek istiyorum tabi ki. Ben işimi seviyorum. Çıkarıldığım için çok üzüldüm. Benim aklım hala içerde, işlerin nasıl yapılacağını düşünüyorum. Gıda güvenliğini etkileyen işler sonuçta. Tam bir karmaşa oldu. 

“Kadınlar ağır hortumlarla, yıllarca makinaları yıkadılar, bunu hak etmediler.”

Paketlemenin yüzde doksanı kadın, makinaların sorumlularının hepsi de kadın. Kadınlar erkek işleri yaptılar, çünkü ağır hortumlarla, makinaları yıkıyorlardı. Makinalar boy ve ağırlık olarak çok fazla ve yüksek. Orada çok zor koşullarda çalışıyorlardı. Çok düşük paralara hem de, bunları hiç haketmediler. 

Zehra*: Polonez işçisi olarak hakkımızın yendiğini düşünüyoruz.  Başka yerlerde zam yapılırken bize yapılmaması çok gücümüze gitti. Zam istemek için yukarıya çıktığımızda daha fazla baskıyla karşılaştık. Bunların her yerde duyulmasını istiyoruz. Biz emeğimizin karşılığını istiyoruz.

“Tatillerde, bayramlarda, zorla tehditle çalıştırıldık!” 

Bizler alın terimizle çalıştık, Polenez’i biz Polenez yaptık! Bizden tonaj istediklerinde biz her pazar dahil, bayramlar da dahil çalışmak üzere geldik. Geleceksiniz dediler, geldik. Onun dışında tehditlere uğradık.  Önümüze boş kağıt koydular, üstünde bir şey yazmıyor ama usta bizi bu kağıtlara imza atmaya zorluyordu. Bize böyle gözdağı vererekten imzalar attırdılar, Daha sonra da diyor ki “herkes imzasını atacak, Pazar günü gelmeyene tutanak tutulacak”. Bu hangi yasada var, Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi yasasında?

Yetkililere sesleniyorum buradan, bu nasıl olabilir bunların araştırmasını yapın.  Biz destek istiyoruz, işimize dönmek istiyoruz. 

“Anayasada haklarımız var, herkes dimdik ayakta durmalı!”

Biz emeğimizin karşılığını istemeye başladıktan sonra böyle olaylarla karşılaştık. Taleplerimizde sonuna kadar haklıyız. Birbirimizin mücadelesini desteklemek önemli. Lütfen bizim sesimiz olmaya devam edin. Bütün işçilere selamlar olsun…Çoluğumuza çocuğumuza daha iyi bir gelecek bırakmak için mücadele etmeye devam edelim. Gelecek olanlar korkmamalı.  Türk toplumu olarak, Anayasada haklarımız var, herkes dimdik ayakta durmalı”. 

*Mehtap ve Zehra isimleri işçileri korumak için verilmiş müstear isimlerdir.

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation