Background

Kadın Sağlığına Yönelik Patriyarkal Politikalar

Geçtiğimiz iki ayda, genç kadınların hayatı her zaman olduğundan daha zor geçti. Ülkenin dört bir yanında işlenen kadın cinayetleri, sosyal medyadan ve sosyal yaşamdan eksik olmayan sistematik şiddet ve onun önayağı olan eril dil, sürdürmeye çalışılan kadın mücadelesinin “terörize” edilmeye çalışılması derken, AKP iktidarının kadınları ikinci plana atan sağlık politikalarından tutun da yine aynı zihniyetin yaşantımıza soktuğu şiddet ve bu şiddetin dili ile de baş etmek zorunda kalıyoruz.

Son zamanlarda aldığımız cinayet haberlerinden daha çok gündemi kaplayan bir şey varsa o da erkeklerin bu gündemi gölgelemeye ve kadınlara kimseyi rahatsız etmeden seslerini yükseltmeyi öğretmeye çalışması oldu. Oysaki kadınlara yöneltilen bu düşmanlık ve nefret iklimi yıllarca inşa edilmiş siyasi stratejinin kaçınılmaz bir sonucu. Bu yazıda ise sadece en hayati alt başlıklardan biri olan sağlık konusunu ele alacağız.

Sağlık, bireysel ve toplumsal düzenin başlıca ögesi, hayatımızın en önemli parçası…
Herkes için en temel tanımı bu iken kadınların dünyasında bu; koruyucu sağlık sisteminin “koruyuculuğunun” HPV aşısı için söz konusu olmaması, özelleştirilen sağlık sektöründe kadın hastalıkları test ücretlerinin uç rakamlara ulaşmış olması, hastanelerin kadınlar için olan doğum kontrol yöntemlerine karşı üç maymunu oynaması ve tabi ki fiilen engellenen kürtaj hakkı demek.

Henüz ekim ayının başında Sağlık Bakanlığı, Emine Erdoğan’ın da başını çektiği bir kampanyayı başlattı. Bu kez de, biz kadınların nasıl doğum yapması gerektiğini anlatmaya ve kendi bedenimiz üzerindeki karar mekanizmamızı sıfıra indirmeye yönelik bir adım attı. “Normal Doğum Eylem Planı” adı altında yürütülen bu kampanyada annenin çocuğuyla daha yoğun bağ kurması için normal doğumun önemi anlatılıyor. Ancak, aynı zamanda devlet hastanelerinde kadınlar normal doğum yaparken hayati tehlikesi oluşana kadar müdahale edilmiyor. Kampanyanın tanıtım videosunda fetüsü konuşturarak tetikleyici içerik kullanan zihniyet, aynı zamanda kürtaj hakkının önünde fiilen engeller oluşturmaya yönelik yatırım yapmış oluyor.

Birkaç gün önce hastanelerde yenidoğan bebekleri para karşılığında katleden bir çete olduğunu öğrenmişken merak ediyoruz; doğan bebeklerin güvenliğini sağlayamayan, kadın bedeni üzerinden kâr eden mafyaların yolunu açan devlet, nasıl oluyor da bize “yol gösteriyor”? 1

Yine AKP rejiminin büyük projesi olarak başlayan şehir hastanelerinde kadınlara, özellikle genç kadınlara uygulanan muamele ise bambaşka boyutlarda. Jinekologlar, muayenelerde 21 yaşın altındaki genç kadınları evli veya bekâr olarak sınıflandırarak, “bekâr” olanları gençlik merkezlerine yönlendiriyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların teşhisini resmiyetteki medeni duruma göre tahlil eden bu sistem, çocuk yaşta zorla evlendirilmelere, cinsel istismara maruz kalmış kız çocuklarına ve bu sebeple gerçekleşmiş istenmeyen gebeliklere göz yumuyor. Öte yandan, reşit ve kendi rızasıyla bir hayat yaşayan kadınları ayrıştırarak, hasta geçmişinin hastalık tanısındaki rolünü yok sayarak, uygun tedavi ve teşhis yöntemlerinin önüne geçerek karşımızda bir ahlak bekçisi gibi dikiliyor. Peki ya, devletin kulağını tıkadığı ve patriyarkanın elimizden aldığı sağlık hakkı hayatımıza nasıl tezahür ediyor?

Çok yakın zamanda Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde rektörlüğe bağlı bir kurum olan Sağlık ve Rehberlik Merkezi’nde (Mediko), kadınlara ücretsiz olarak yapılan smear testlerinin “bütçe yetersizliği” sebebiyle artık yapılmayacağını öğrendik. Resmi olarak öğrenci ve personellere bir duyuru geçilmeyerek, sessiz sedasız uygulanan bu kararda da görüyoruz ki patriyarkal sistemin bir başka aracı olan rektörlük, yeni dönemde tasarrufa kadın öğrencilerin sağlık hakkından başlıyor. Sağlık ve Rehberlik Merkezi’nin temel değerleri hastalarına eşit ve önyargısız yaklaşmakken, anlaşılan biz yine bu çerçevenin dışında değerlendiriliyoruz.

Kadınlarda rahim ağzı kanseri ve türevi hastalıkların teşhisi için yapılan smear testi, özel hastanelerde uçuk rakamlara yapılırken devlet hastanelerinde haftalarca sıra beklenerek yapılıyor. Koruyuculuğu en az 10 yıl olan HPV aşısı da SGK tarafından karşılanmadığı için genç kadınların bu aşıya erişme ihtimali oldukça düşük. Rahim ağzı kanseri başta olmak üzere ağız ve boyun kanseri gibi HPV virüsünün neden olduğu hastalıklara karşı da koruma sağlayan HPV aşısının bir dozunun ortalama fiyatı 3000 ile 4000 TL arasında. 15 yaşını geçmiş bir bireyin 8 ay içerisinde 3 doz aşı olması gerekiyor. Yani, öğrenci bir kadın ya 1 dozu KYK bursunun 2 katı olan bir aşıyı kendi imkânlarıyla olmak ya da devlet hastanelerinin ahlak bekçisi politikalarına uymak zorunda!

Orta Doğu Teknik Üniversitesi rektörlüğünü daha önceden de kampüs içerisindeki taciz gündemlerine kulaklarını tıkamasından, kadın yurduna elini kolunu sallayarak giren yabancı bir erkeği görmezden gelmesinden ve güvenlikli bir kampüs inşa etmek yerine milyonlarca liraya Devrim stadyumunun geleneğini gölgelemek için yaptığı çim amfiden, ODTÜ ormanını rant yoluna açmasından dolayı yakından tanıyoruz.2 Rektörlük, her ne kadar kadın öğrencilerin gösterdiği dirence karşı geri adım atmak zorunda kalmış olsa da, AKP’nin kadın düşmanı politikalarını ODTÜ’de uygulamak üzere görevine başlayan yeni atanmış rektör Ahmet Yozgatlıgil’in sözde tasarruf odaklı yeni kararının, direkt olarak kadınları ve kadın sağlığını hedef alıyor olması önümüzdeki süreçte de bu politikaların devamının geleceğine işaret ediyor.

Okullarımızın yönetiminde; kadınları, kadınların mücadelesini ve hayatını doğrudan hedef alan bu sistemin maşaları olduğu sürece bizim nasıl yaşamamızı bekliyorsunuz, soruyoruz size?


Kaynaklar

  1. https://kadinvardiyasi.org/gundem/kadinlar-erkek-siddetine-ve-cezasizliga-karsi-isyanda/ ↩︎
  2. https://kadinvardiyasi.org/serbest-kursu/universitelerimizdeki-siki-tedbirler-bizim-icin-degilse-kimin-icin/ ↩︎

Editör: Ebru Pektaş
Redaksiyon: Özgür Genç
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Sinem Yıldız

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation