Köşe Yazıları Hacer Foggo 15 Ağustos 2024
Yerel yönetimler şu anda yoğun olarak orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren stratejik planlarını hazırlıyor. Bu konuda çalışan akademisyenlerle, konunun uzmanlarıyla, sivil toplum örgütleriyle aralıksız toplantılar düzenliyorlar.
Kadın Koalisyonu, 2002 yılından beri Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın örgütlenmelerinin bir araya gelerek yerel, ulusal ve uluslararası mevcut siyasete toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları doğrultusunda müdahale eden, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren bir kadın örgütlenmesi.
Kadın Koalisyonu aynı zamanda belediyelerin stratejik eylem planlarını toplumsal cinsiyet eşitliği bakışıyla izliyor ve izlemeyi, yalnızca teknik ve uzmanlık işi olarak değil, kadınların her aşamadaki geniş kolektif katılımıyla gerçekleşen bir politik süreç olarak görüyor. Bu yolla da kadınların yalnızca danışılan, görüşlerine ya da ilişki ağlarına başvurulan “yardımcılar” değil, yaşadıkları yerde politika yapımının her aşamasını gerçekleştirenler olmasının mücadelesini veriyor. Koalisyon, şiddet döngüsü ve kalıcı yoksulluk arasındaki ilişkiyi gören, buna karşılık tüm ayrımcılıklara karşı dönüştürücü politikaları benimseyen ve toplumsal dayanışmayı destekleyen stratejik planlar görmek istediğini belirtiyor.
Kadın Koalisyonu geçtiğimiz günlerde belediyelerin stratejik planlarındaki “olmazsa olmazlar”ını belediyelerle ve kamuoyuyla paylaştı.
Kadın Koalisyonu, “yönetim ve hizmetlerine katılım ve erişim de” İstanbul Sözleşmesi’nin ayrım gözetmeme ilkesini benimseyerek, belediyelerin toplumsal cinsiyet eşitliğini bir yönetim şekli olarak benimsemesini istiyor. Bu nedenle de örneğin belediyelerde, Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’nın imzalanması gerektiğini ve tüm imza yetkili konumlarda %50 kadın temsilinin sağlanmasını vurguluyor. Koalisyon ayrıca şu maddelere yer verdi:
Kadın Koalisyonu, kadın örgütleriyle ittifaklar kuran, tanımlı iş birlikleriyle beraber hareket eden bir belediyecilik ortaya konmasını istiyor. Bu nedenle de stratejik planların hazırlanma yöntemi ve içeriğine bu beklentilerin vizyondan, misyondan başlayarak göstergelere kadar yansıtıldığını görmeyi talep ediyor. Kadın Koalisyonu tüm politika ve hizmetlerin katılım ve erişim göstergeleriyle ele alınması beklentisinin yanında “şiddet”, “yoksulluk”, “sağlık” ve “bakım” konuları özelinde hedeflerin göstergeleriyle stratejik planlarda yer almasını istiyor. Örneğin, Kadınlara yönelik şiddetle mücadele de Belediye Kanunu 14. Maddesine göre büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 100 binin üzerindeki belediyelerin kadın sığınağı açmasını talep ediyor. Yoksullukla mücadele konusunda belediyelerin ellerinde yoksulluğa dair çeşitlendirilmiş veri olmadığı, yoksulluğun kadınları daha derinden etkilemesine rağmen kadınların hizmetlere erişiminde sıkıntı yaşayıp yaşamadığının tespitinin yapılmadığı, aynı şekilde kız çocuklarına yönelik eğitime destek hizmetlerinin de eksik kaldığı gibi sonuçları vurguluyor. Bu nedenle de politika ve faaliyetler geliştirilirken yoksulluğun çok boyutluluğunun ve çeşitliliğinin gözetilmesi, özellikle “yeterli ve sağlıklı beslenme”, “barınma” ve “eğitim” alanında yürütülen çalışmaların yoksullukla mücadele perspektifiyle ele alınması gerektiğini savunuyor.
Sağlık başlığında, kadınların çekinmeden, doğrudan ve düzenli olarak erişebileceği, belediye çalışanlarına ve yurttaşlara yönelik nitelikli kadın sağlığı hizmetlerinin yaşamsal önemini vurguluyor. Bakım emeğinin toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi temel alınarak daha adil bölüşülmesi için belediyelerin kreş açmak, yaşlı bakım hizmetleri sağlamak ve babalık izni gibi hizmetler ve politikalardan sorumlu olduğunu hatırlatıyor. Metnin tam haline buradan ulaşabilirsiniz: https://kadinkoalisyonu.org/haber/kadin-koalisyonu-stratejik-planlarda-olmazsa-olmazlarimiz/
Sonuç olarak yoksulluk derinleştikçe, hem kadına yönelik şiddetin hem de ekonomik şiddetin arttığı bir dönemdeyiz. Çocuğun ve kadının sessiz çığlığını duymayan bir stratejik planla, toplumcu/sosyal belediyecilik olmaz.
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖