Background

1 Mayıs’a Doğru Yolumuzu Aydınlatan Kadınlar

Uzun yıllar, Osmanlı emek tarihine ilişkin çalışmalarda kadın emeği yer almadı. 1950’lerde resmi tarihe karşı alternatif tarih yazımın gelişmesiyle ezilenlerin tarihi gün ışığına çıkmaya başladı. Ancak kadınlar, bu tarih yazımında da tarihsel bir özne olarak yer alamadı. Kadınların tarihine ilişkin bilgilere ulaşabilmemiz, ancak 1990’larda gelişen feminist tarih yazımı sayesinde mümkün olabildi. Oysa 1908 yılında Osmanlı topraklarında sanayide çalışan 250 bin işçiden 70-75 bini kadındı; üstelik bu sayıya çamaşırcı, hizmetçi, aşçı, bohçacı, perakende mağaza ve terzihane işçileri dahil değil.

İpek, dokuma ve gıda üretimi zaten yapısı gereği kadınların çalıştığı sektörlerdi, ancak diğer alanlarda da işverenler, erkek emeğinden çok daha ucuz olduğu için, hem de daha “uysal” kabul edildiği için kadın emeğini tercih ediyorlardı. 19. yüzyılda patronlar dokuma için köylerden kız çocuklarını ve kadınları topluyorlar, çoğunluğu Rum olan bu kadınlar mevsimlik olarak çalışıyor, sezon bitince tekrar köylerine dönüyorlardı. Hangardan bozma imalathanelerde tezgahların başına çökerek halı dokuyan kadınlar, gündoğumundan akşam karanlığına kadar 14-15 saat çalışıyor ve ayda en fazla 30-35 kuruş kazanıyorlardı.

İpek dokumacılığının merkezi olan Bursa’da ise gayrimüslimlerin yanı sıra Müslüman kadınlar da çalışıyordu. 1860’larda Bursa’da ipek fabrikalarında ve atölyelerinde çalışan 9 bin kişinin neredeyse tamamı kadındı. 

Selanik ve Kavala ise tütüncülüğün önderiydi. 19. yüzyıl sonunda tütün tasnifi ve paketleme işinde Kavala ve Selanik’te çalışan işçilerin çoğunluğu kadındı. Tasnif ve paketleme dikkat ve sabır isteyen işlerdi, bu yüzden kadınlara veriliyordu ama karşılığında aldıkları ücret çok düşüktü. 

Kadınlar, üretime katıldıkları her yerde çalışma koşullarına başkaldırdılar, bazen işçi, bazen de kadın olarak grev ve direnişlerde yer aldılar.
Bugün hak mücadelelerinin öncüsü olan kadınlara güç veren, geçmiş zamanlardan yolumuzu aydınlatan kadınları selam olsun diyerek tarihimizdeki yerini büyük çabalar sonucu alabilen grev ve direnişleri hatırlayalım.

1839 – MAKİNE KIRICILAR

1839 yılında Plevne’de, 1851’de de Samakov’da dokuma atölyesinde çalışan kadın işçiler, makineleşme karşısında işsiz kalma korkusuyla mekanik tarağa kürek, balta ve sopalarla saldırdılar. Mekanik tarağın kullanılmayacağı sözü verildikten sonra direnişi sonlandırırlar. Sınıf mücadelesi tarihinde “Makine kırıcılık” diye  adlandırılan bu tepki, işçinin emeğini ve dolayısıyla hayatını savunma ihtiyacına dayanır.

1867- İLK KİTLESEL PROTESTO

Kadınların ilk protesto eylemi 1867 yılında İstanbul’da gerçekleşti. Hazineden alacakları ücreti alamadıkları için halı dokumacıları protesto eylemi yaptılar. İstanbul’da yayınlanan The Levant Herald gazetesi olayı şöyle veriyordu: “…Maliyeden 20-30 parayı geçmeyen alacakları olan bir küme kadın, tekrar ücretlerinin ödenmesi isteğinde bulundular. Cevap olarak alışılmış ‘para yok’ sözünü işiten kadınlar gittikçe daha fazla şamata yapmaya başladılar ve dışarıdan müdahaleyle sustular. Çıkan kargaşalıkta, kadınlardan birçoğunun itilip kakıldığı söylenmektedir.”  

1873-TERSANE GREVİNDE HANUM BİRLİKLERİ

1873 yılı ocak ayında başlayan ve aralıklarla dört yıl süren Kasımpaşa Tersanesi Grevi’ne, işçilerin anneleri, eşleri ve kızlarından oluşan eli sopalı “Hanum Birlikleri” destek verdi. 11 ay boyunca ücretlerini alamayan tersane işçilerine 2 haftalık ücret verildi. Bunu kabul eden işçilerle grevci işçiler arasında çatışma çıktı. Hanum Birlikleri, grev kırıcıları engellemek için ellerinde sopalarla tersanenin kapısında nöbet beklediler. Aynı Hanum Birlikleri tramvay grevinde de rayların üzerine yatarak tramvayların sefere çıkmasını engellemişlerdi.

1876-FESHANE GREVİ

Eyüp ilçesinde Padişah Abdülmecit’in emriyle Osmanlı ordusunun fes ve aba ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuştu. 1876 yılında Feshane’de çalışan ve Rum ve Ermeni kadınlardan oluşan elli işçi, ödenmeyen maaşları için, dönemin başbakanlık ve bakanlık makamlarının bulunduğu Babıâli’ye yürüyerek sadrazama dilekçe verdiler.

1905-KAVALA TÜTÜN GREVİ

Osmanlı’da tütün üretiminin merkezi olan Kavala’da en az 15 bin işçi çalışıyordu ve bu sayının yarısı kadındı. Tütün işçileri sınıf mücadelesinin en hareketli ve öncü sektörüydü. Bu açıdan 1905 grevi, Osmanlı işçi sınıfı tarihinin en önemli olaylarından biri olarak görülür. Tütün piyasasının daralması nedeniyle işçi çıkarmak isteyen Reji idaresine karşı işçiler 20 Mart 1905 sabahı grev ilan etti ve yürüyüş düzenleyerek şehirdeki 200’den fazla tütün deposunun camlarını kırdılar. Allatini ailesine ait tütün deposuna saldırdıran grevcilere bir güvenlikçi ateş açınca şirket binasını ateşe vermeye çalıştılar. Grevciler, mağduriyetlerinin giderileceği söylense de ancak öğlen saatlerinde dağıtılabildi. Bu grevin kadınlar açısından bir başka önemi de, işçi sendikasının kadın üye kabul etmeme ayrımcılığının giderek öfke yaratması ve 1913’te tütün işçisi kadınların karar alma süreçlerine katılma hakkını talep ederek başarılı olması ve 1914’te 500 kadınla toplanan Kadın Tütün İşçileri Konvansiyonu’nun kurulmasıdır.

1906-CİBALİ TÜTÜN GREVİ

Cibali Reji Fabrikası, kadın işçi istihdamı için Yahudi ve Rum semtlerine yakın bir yerde kuruldu. Fabrikada tütünlerin harmanlama ve kesme işlemleri erkek işçiler tarafından yapılıyor, paketlenmek üzere kadın işçilere gönderiliyordu ve kadınların yaptıkları iş vasıfsız sayılıyordu. 1904’te haftalığı ödenmeyen işçiler greve giderek, Galata’daki Tütün Rejisi’ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe katılan 250 işçiden 50’si kadındı. Taleplerinden biri de Paskalya tatilinde ücretli izindi. ki Eylem sonucunda fabrika yönetimi talepleri kısmen kabul etti ama örgütlenmenin başını çeken Yahudi işçileri işten attı. Atılanlar arasında Mari Behar, Raşel Eskinazi ve Bin Behar isimli üç kadın işçi de vardı.

1908-SİVAS EKMEK İSYANI

1900’lerde Sivaslı bir kadın işçi günde 16 saat çalışma karşılığında kazandığı 2 kuruşla, fiyatı 5 kuruş olan bir ekmeği alamıyordu. Buna kuraklığın peşinden kıtlık eklenince durum iyice kötüleşti. 1908 yılı Haziran’ında 50 Müslüman Türk kadını harekete geçerek pahalı ve kalitesiz ekmeğe karşı Sivas vilayet konağını taşladı. Kadınların öncülük ettiği isyan hızla yayıldı ve 500 kişilik bir kalabalık buğday depolarını yağmaladı, belediye başkanı kaçarak linç edilmekten kurtuldu. İsyancılardan bazıları tutuklandı ama ilk isyancı kadınlar olarak tarihe geçtiler.

1908-UŞAK TARAK YAĞMASI

19. yüzyılda Uşak, Kula, Gördes gibi halıcılık merkezlerinde halı imalathaneleri olan The Oriental Carpet adlı İngiliz şirket, buhar gücüyle çalışan tezgâhlar ve kimyasal boyayla çalışmaya başlayınca, el emeğiyle çalışan dokumacı kadınların işi elinden alındı, aldıkları ücret azaldı. Kadınların bu imalathanelerin kapatılması ve iplik ithalatının yasaklanması talebi dikkate alınmayınca Uşak merkez ve çevre köylerden toplanan, çoğu kadın ve çocuk olan 1500 kişi Uşak İplik Pazarında toplanarak bu durumu proresto etti. Pazardan bu imalathanelere yürüyen kadınlar ellerindeki çıkrık ve kirmanlarla makineleri tahrip edip yün ve iplikleri yağmaladılar, binaları ateşe verdiler. Protesto günlerce sürdü, isyanı bastıramayan kaymakam görevden alındı. Fabrikalar üç yıl boyunca açılamadı. Bu isyan 1908 yılı boyunca Osmanlı Devleti’ni felce uğratan büyük grev ve isyan dalgasını da tetikleyen bir eylem olarak tarihe geçti.

1910-BURSA iPEK- İLK KADIN GREVİ

İpek üretiminin merkezi Bursa’daki imalathane ve fabrialarda Türk, Rum ve Ermeni kadınlar “Saraylılar” için günde 15-16 saat çalışarak ve karşılığında 1-5 kuruş alarak has ipek üretiyorlardı. İşçi kadınların çalışma koşulları o kadar kötüydü ki, genç kızlar daha bir yılın sonunda güçten düşüp hastalanıyorlardı. Bu koşullara isyan eden kadınlar, ilk olarak Bilecik ve Adapazarı’nda 1908’de greve çıktılar. Direniş rüzgârı Bursa’yı da etkisi altına aldı ve 1910 yılı Ağustos ayında Bursa’da 3000 ipek işçisi kadın, iş bıraktı. Greve gitmeden önce hükümete ücretlerinin yükseltilmesi ve mesai saatlerinin düzenlenmesi taleplerini bildirdiler. Ama Saray “şikâyetleri abartılı bulduğunu” söyledi ve ekonomik durumu bahane ederek bu taleplerin imparatorluk için “zararlı” olduğunu beyan etti. Bu girişimlerden sonuç çıkmayınca 3000 işçi adına 3 Ağustos 1910’da bir bildiri açıklandı ve grev çağrısı yapıldı. Bildiride, “Patronların 3-5 kuruş yevmiye ile 16 saat çalıştırmalarının işçilerin sağlığını bozduğu, uygun bir ücret verilene ve mesai saatleri düzenlenene kadar işi bıraktıkları” açıklanıyordu. Grev Osmanlı’daki “ilk kadın grevi” olarak tarihe geçti.


Bir not: Refik Halit Karay’ın “Sus Payı” öyküsü ipek işçilerinin çalışma koşullarını; Metin Yeğin’in 2021 yapımı “Grev 1910” filmi ise, tarihimizdeki bu ilk kadın grevini anlatıyor.

1919- BANKA MEMURLARININ GREVİ

Osmanlı’da hizmet sektöründe de grevler oldu. Biri de 1919’da İstanbul’daki bankalarda çalışan memurlarca yapıldı. Ücretlerin artırılması, çalışma saatlerinin düzenlenmesi gibi taleplerle başlayan grevi haber yapan İdrak gazetesi, Müslüman kadın memurelerin de greve katılmasının Osmanlı tarihinde bir ilk olduğunu yazıyordu. Osmanlı kadın yazarlarından Ulviye Mevlan da, düşük maaşla istihdam edilen posta memurelerini için dergide zam talep eden yazılar yazdı. Bu durum erkek memurların tepkisini çektiyse de kadın memurlar mücadelelerinden vazgeçmediler.

Yararlanılan Kaynaklar:

  • “Hanum Birlikleri”, Ayşe Hür, Ekmek ve Gül, 7 Şubat 2019
  • “Kadınlar sınıfın neresinde”, Didar Gül, Mor Dayanışma, 30 Nisan 2024
  • Osmanlı Emek Tarihinin Toplumsal Cinsiyet Açısından Okunması: Erken 20. Yüzyılda Cibali Tütün Fabrikası, Gülhan Balsoy, Bilgi Üni. Yay. 2012
  • “Osmanlı’da feshane işçisi kadınlar Babıâli’ye yürüdü”, Filiz Karakuş, Çatlak Zemin, 22 Ağustos 2024
  • “Selanik’te Yahudi Kadın İşçiler”, Melike Karaosmanoğlu, Avlameroz, 8 Mart 2016
  • “Tarihten Bir Yaprak: 1910 Bursalı İpek İşçilerinin Grevi”, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, 27 Ağustos 2020
  • “Tuba Demirci ile söyleşi, Osmanlı İstanbul’unda Kadın Emeğinin Farklı Halleri”, Kadın İşçi, 25 Mayıs 2021
  • Türk Modernleşmesinin Cinsiyeti, Serpil Sancar, İletişim Yay. 2012
  • “Uşak’ta makina kırıcı kadın işçiler ve Tarak Yağması”, Şükran Şakir, Çatlak Zemin, 13 Mart 2025
  • “Ve ‘ipek mendil’in işçileri isyan eder”, Ayla Önder, Kadın İşçi, 31 Ekim 2021
  • “Yine toplandı uzun saçlılar”, Sennur Sezer, Evrensel, 4 Mart 2007
Editör: Şöhret Baltaş
Düzelti: Şöhret Baltaş
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sâba Esin, Sinem Yıldız
Seslendirme: Seda Bedestenci Yegâne

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation