Background

“Hiçbir yere çıkmadım ama hiçbir yerde de değildim.”

Öznur Özkaya

Hayat, kadınlar için hep zordur. İlk gençlik yıllarında “Aman, bir erkekle ilişkin olmasın!” diye baskılanan kadın, ilerleyen yıllarda “Neden hayatında biri yok?”, “Neden evlenmiyorsun?”, “Neden çocuk yapmıyorsun?”, “Neden çalışıyorsun?” gibi başka bir toplumsal baskı ile karşı karşıya kalabiliyor. Kadınlara nasıl yaşayıp nasıl görünmesi, ne kadar yiyip ne kadar konuşması, çalışıp çalışmaması gerektiğini kendince belletmeye çalışan erk, “Annelik, en kutsal kariyerdir.” diyerek kadının kaç çocuk doğurması ve nasıl bir anne olması gerektiğini de zorla kabul ettirme derdine düşüyor.

Kadın bedeni, hayatı ve annelik olgusu kapitalist sistemin öncelikli müdahale alanı haline geldiğinden, kadın ‘ideal anne’ düsturuyla sistemin çarkları arasında sıkıştırılmaya çalışılıyor. Hamilelikle başlayan “şu yenir, bu yenmez, öyle nefes alınmaz.” diktesiyle baş gösteren ve “şöyle yedirilir, böyle uyutulur, öyle yetiştirilir mi hiç?” tarzındaki modellemeleriyle kadınların kafalarını allak bullak ederek kadını evin içine çekmeye, üretim hayatından koparıp salt tüketimin parçası haline getirmeye hevesli siyasi ve toplumsal erk, evde yoğurt mayalamayıp ekmek pişirmeyen anneye suçluluk duygusu aşılamaya çabalayıp, kadının çalışma hayatındaki varlığını sürdürmesine engel oluyor.

Sonuçta kadın, sistemin dayattığı süper anne modelini benimsiyorsa annelikten sonra kadına ne yazık ki hayat yok. Halbuki tazelenen beden ve dimağla kadının çok daha başarılı ve verimli olması mümkün. Ancak esnek çalışma koşulları gibi güya iyilik timsali reformlar düzenlenerek kadının üretimdeki adı baltalanmaya, kutsallık ve fedakârlık göklere çıkartılarak kadının özgürleşme yolu tıkanmaya devam ediyor. Çocuk bakımı – ev işleri – çalışma hayatı üçgeninde sıkışıp kalan kadın ancak evi çekip çevirdiği, tok bir koca ve harika çocuklar yarattığı takdirde yüceltiliyor. Çünkü kadın bu başarıya imza atarken nerede susup nerede konuşacağını, ne yapıp ne yapmayacağını harfiyen biliyor, bunlardan birinde aksama yaşanması halinde vicdan azabından ölüyor!

Tabii sisteme direnen, çocuk doğurma yaşına gelmiş, doğurgan olan, çocuk doğurmamayı isteyerek seçen, bu kararını doğurganlıkları devam ederken, erken yaşlarda veren, asırlardır kutsanan annelikten ve beraberinde getirdiği her şeyden vazgeçen kadınlar da var. Anne olmak istemeyen kadınların ortak noktası, çocuk sahibi olmayı doğal olan değil, bir tercih olarak görmeleri ve kendilerini toplumun beklentilerini yerine getirmek zorunda olan bireyler olarak hissetmemeleridir. Genelde kadının kariyer yapmak ve özgürlük uğruna ya da bencillikten ve sorumsuzluktan anne olmaktan vazgeçtiği düşünülüyor toplumumuzda. Halbuki anne olmamak açıkça bir tercihtir. Manon Garcia “İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme” adlı kitabında kadınların erkeklere teslimiyet halini inceliyor. Tartışmaya açık çok bölümü olsa da son bölümde “Rıza, tercih değildir,” diyor. “Çünkü tercih etmek özgürlüğünü kullanmaya, kendini dünyaya yansıtmaya karar vermektir”.

Elbette “bilinçli bir biçimde” anne olmak da bir tercihtir. Ancak bu tercih de bir tür boyun eğme ya da teslimiyet değildir. Anne olmak; çocuğun her türlü bakımından tek başına mesul olmak, kadın olarak gelir eşitsizliğiyle mücadele ederken anne olarak “yarım insan”, “düşük performans gösteren”, “sorun çıkaran”, “uzun vadede kayba neden olan” demek değildir. Zira Ezgi Feda’nın “Çalışan Anne: Çalışmanız, İyi Anne Olmanıza Engel Değil” adlı kitabında vurguladığı gibi “Evet, babalar da çocuk bakabilir ve çocuk büyütmek bir ekip işidir. Ekibin önemli bir üyesi olarak babanın yapması gereken anneye yardım etmek değil sorumluluğunu yerine getirmektir.”

Ah! Tomris Uyar da “Gündökümü – Bir Uyumsuzun Notları”nda kadın ve anne olarak vazifelerinden dem vurur. 1 Aralık 1975 tarihli notunda ettiği sözler birçok çalışan kadının / annenin adına söylenmiş gibidir: “Çalıştığım, iyi, düzenli bir aile kadını olduğum bir gün. Yayıntıları topladım, odaları düzene koydum, makasları, anahtarları, makbuzları, eski saatleri, ortalıkta kalmış dergileri yerlerine yerleştirdim; mektupları eledim. Hiçbir yere çıkmadım ama hiçbir yerde de değildim.” 9 Eylül 1982 tarihli notunda Yazarlar Sendikası’nın kurucu üyeleri olarak Selimiye’ye ifade vermeye gitmeden önce yine kadın ve anne kimliğinin gerekliliklerini yerine getirdiğini belirtir: “Evi tepeden tırnağa temizledim, kitapların tozunu aldım, çamaşırları yıkadım, herhangi bir tutuklanma olasılığına karşı ufak bir çıkın hazırladım; oğluma, kimlere başvurabileceğini bellettim sıkı sıkı.”

Gece yarısı klavyeyle boğuşuyorum. Yazıyı bitirmem, bu gece en az on sayfa daha çeviri yapmam şart. Sabah kızımı okula hazırlamam, bırakmam ve işe koşturmam gerek. Mesai bitince akşam yemeğini hazırlamam, olası huzursuzlukları hafifletmek amacıyla çözüm insanı rolümü takınmam, bekar bir anne olarak gülen yüzümün solmaması için çabalamam gerek. (Gerçi bunları sorumsuz babalar ortalıkta yokken yapabilmek çok daha kolay.) Hafta sonları da ayrı bir terane. Yaşı itibariyle sürekli “Eğlenelim, gezelim,” modunda olan kızıma her zaman bunu yapamayacağımızı, çok para harcayamayacağımızı, bazen evden çıkamayacak kadar çok işim olduğunu söylediğimde korkarım gün gelecek kızım bana “Neden hayvanların hayvanat bahçesinden, senin de bu evden çıkmana izin yok, anne?” (Luiselli, 2016: 95) diye soracak. Peki, ona nasıl derim “Hiçbir yere çıkmadım ama hiçbir yerde de değildim,” diye?

Künye:

– Gündökümü – Bir Uyumsuzun Notları I, Tomris Uyar, YKY, 2003.

– Kalabalıkta Yüzler, Valeria Luiselli, Çev.: Seda Ersavcı, Siren Yayınları, 2016.

– İtaat Etme: Kadınlık Üzerine Bir İnceleme, Manon Garcia, Çev.: Ayşen Sarı, Minotor Kitap, 2024.

– Çalışan Anne / Çalışmanız, İyi Anne Olmanıza Engel Değil, Ezgi Feda, Nova Kitap, 2024.

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation