Taliban’a AKP’den Devlet Desteği!
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve TBMM Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Sevilay Çelenk, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından, Taliban yönetiminin desteklediği medya merkezine sağlanan kapsamlı teknik ekipman desteği hakkında, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması isteğiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Çelenk, “Daha birkaç gün evvel, kadınların ses ve yüzünü kamusal alanda yasaklayan yeni kurallar getiren bir rejimin medyasına, hem de bu halkın parasıyla destek olmanın anlamı nedir?” diye sordu.
TİKA, 22 Ağustos 2024 tarihinde kendi resmi sitesinden yaptığı açıklamada Afganistan’da Herat Kültür ve Bilgi Müdürlüğü, Basın ve Yayın Birimine ekipman desteği yaptığını duyurmuştu.
Çelenk şu soruları sordu:
-TİKA tarafından Afganistan’ın Herat kentindeki Talibancı medya merkezine sağlanan teknik ekipman desteği, Taliban rejiminin cinsiyetçiliği, dışlayıcılığı ve medya üzerindeki ağır sansür dikkate alındığında, medya ve ifade özgürlüğünün ve insan haklarının gözetilmesi bağlamında uygun mudur?-Daha birkaç gün evvel, kadınların ses ve yüzünü kamusal alanda yasaklayan yeni “ahlak kuralları” getiren bir rejimin medyasına, hem de bu halkın parasıyla destek olmanın anlamı nedir? Taliban rejiminin gücünü pekiştirip kadınlar ve kız çocuklarına her geçen gün daha ağır hak ihlalleri yaşatmasına destek olan bu medya değil midir?
-TİKA’nın Taliban yönetimindeki medya merkezlerine sağladığı desteğin -Taliban’ın medyayı iktidarını sağlamlaştırma aracı olarak gördüğü göz önüne alındığında- amacı nedir?
-Bu yardımlar yapılırken, Afganistan’da baskıcı ve ağır hak ihlallerine yol açan Taliban yönetimi ve bu yönetimi güçlendiren yayıncılığa destek olunduğu da değerlendirilmiş midir?
-Basın özgürlüğünün ciddi şekilde kısıtlandığı bir ortamda TİKA’nın desteği hangi kriterlere göre verilmiştir?
-TİKA’nın sağladığı teknik ekipman desteği, uluslararası insan hakları standartlarına uygun mudur? Bu tür yardımların uluslararası standartlara ve Türkiye’nin insan hakları taahhütlerine uygunluğu nasıl sağlanmakta ve denetlenmektedir?
-2021 yılından bu yana, TİKA’nın Taliban yönetimindeki basın kuruluşlarına sağladığı toplam maddi destek ve ekipman yardımının miktarı nedir?
-TİKA ve/veya Bakanlığınız Taliban yönetimi altındaki hangi basın kuruluşlarına ve diğer kurumlara yardım yapmıştır? Bu desteğin detayları ve dağıtım şekli nedir?
-TİKA tarafından sağlanan yardımların şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda ne tür denetim mekanizmaları bulunmaktadır? Bu yardımların Taliban yönetimi altında nasıl kullanıldığını izleme ve değerlendirme mekanizmaları nelerdir? (Gazete Duvar)
Boğaziçi Üniversitesi’nde Genel Sekreterliğine Ensar Vakfı’ndan Vahap Doğan Atandı
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, genel sekreter yardımcılığına Karaman’da 45 çocuğun cinsel istismara maruz bırakılması ile gündeme gelen Ensar Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi Vahap Doğan’ı atadı.
Politikyol’un aktardığına göre Doğan aynı zamanda AKP’li Pendik Belediyesi’nde 2019-2024 yılları arasında başkan yardımcılığı da yapmıştı.Boğaziçi Üniversitesi yönetimi daha önce de AKP’li belediyelerde çalışan birçok kişiyi işe almıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP’deyken İSKİ’de çalışan Uğur Kandemir, Boğaziçi Üniversitesi genel sekreter yardımcılığına getirilmişti. İBB’de çalışan Bahattin Toptaş ise Boğaziçi’nde şube müdürü yapılmıştı. İSKİ’de çalışan Abdülbasit Körük de Boğaziçi’nde işe alınmıştı. Bu üç isim yaklaşık iki ay önce, AKP’li Hatay Belediyesi’ne ‘transfer’ olmuştu.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde Beykoz Belediyesi’nin AKP döneminde belediye başkan yardımcılığı yapan Nihat Mutlu, Boğaziçi Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı’na, AKP’li Beykoz Belediyesi’nde özel kalem müdürlüğü yapmış Muhammed Acar da destek hizmetleri şube müdürlüğüne getirildi. İSKİ’de AKP döneminde çalışmaya başlayan Ramazan Kesik de Sağlık, Kültür ve Spor Daire başkanlığına getirilmişti. (Evrensel)
“Bu Sokağa Açık Giyinen Kadınların Gelmesini İstemiyoruz”
Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesindeki Cami Kebir Mahallesi’nde ilk olarak 11 Temmuz günü, aralarında CHP İstanbul Milletvekili ve eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’nin ailesine ait kafe ve karşında bulunan bir kafeye, 3 kişi el yapımı patlayıcı ve silahlı saldırı düzenlendi.
“Kıyafeti açık kadınların geldiği ve müzik çalındığı” gerekçe gösterilerek yapılan saldırıya tepkiler gösterilmiş, yürütülen soruşturma kapsamında saldırıyı düzenledikleri tespit edilen V.G, U.Y. ve G.Ç. tutuklanmıştı.
Yaklaşık 1 ay tutuklu kalan 3 kişi önceki gün serbest bırakıldı. Dün akşam saatlerinde, daha önce saldırı yaptıkları kafeye gelen V.G. ve U.Y., bir kez daha kafe çalışanlarına, ‘Bu sokağa açık giyinen kadınların gelmesini istemiyoruz’ diyerek, tehditler savurdu.
Sözlü tartışmanın ardından V.G. ve U.Y., kafe çalışanlarına saldırdı. Bu esnada, daha önceki saldırı nedeniyle sokakta zırhlı araçla önlem alan polis ekipleri, kavgaya müdahale etti. Müdahale sırasında saldırganlardan birinin, polisin belindeki silahını almaya çalıştığı öğrenildi. Saldırıda kafe işletmecisi ve çalışan yaralandı. Gözaltına alınan V.G. ve U.Y.’nin emniyetteki sorgusu sürüyor.
Öte yandan, 11 Temmuz akşamı V.G, U.Y. ve G.Ç.’nin kafelere yaptığı saldırı anına ilişkin görüntüleri ortaya çıktı. Yüzleri maskeli kafelerin bulunduğu sokağa gelen V.G, U.Y. ve G.Ç, önce tabancayla ateş açıp ardından beraberinde getirdikleri el yapımı patlayıcıyı infilak ettirdikleri anlar güvenlik kamerasına yansıdı. (Gazete Duvar)
Son Bir Haftada En Az 6 Kadın ve 5 Çocuk Katledildi!
2 kadın öldürülmeye çalışıldı! 8 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti! Türkiye’de kadınlar sadece kadın oldukları ve erkeklere boyun eğmedikleri için katlediliyor. Kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı körükleyerek “boşanmaları önlemek” “Aileyi korumak” gibi bahanelerle mevcut yasaları hedef gösterenlerin kadın düşmanı söylem ve politikalarından cesaret alan erkek failler gözünü kırpmadan kadınları ve çocuklarını öldürüyor, kadınlara karşı her türlü şiddeti uygulamayı kendilerine tanınmış bir hak olarak görüyorlar. Yasaları etkin şekilde uygulayarak, katilleri cezasızlıkla, indirimlerle, örtülü aflarla ödüllendirmekten vazgeçin! #İstanbulSözleşmesi’ni ve #6284’ü uygulayın! (Eşik Platformu)
Narin Güran’ı Arama Çalışmaları Sürüyor: Ağabeyi Serbest Bırakıldı
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Çulî kırsal mahallesinde, 21 Ağustos’ta saat 13.00’de Kur’an Kursu’ndan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 8 yaşındaki Narin Güran’ı arama çalışmaları 10’uncu gününde sürüyor.
Sualtı arama ekipleri tarafından Selmi Çayı’nda süren arama ve kazı çalışmaları durdurulurken, arazide aletlerle Narin’i arama çalışmaları devam ediyor.
Şüphe üzerine gözaltına alınan Narin’in 18 yaşındaki ağabeyi E.G. gece serbest bırakıldı. E.G., kolundaki ısırık izlerinin Narin’e ait olabileceği şüpheleri üzerine gözaltına alınmış ve İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) götürülmüştü. ATK tarafından hazırlanan raporda ısırık izlerinin kime ait olduğunun tespit edilemediği belirtildi. Narin’in ağabeyi E.G. dün gece savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
Öte yandan Narin Güran hakkında yapılan haberlere yayın yasağı getirildi. Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından alınan “yayın yasağı” kararı Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) sitesinde yer aldı. Söz konusu kararda, “T.C. Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 29.08.2024 tarihli ve 2024/6024 D. İş sayılı kararı ile yayın yasağı getirilmiştir” denildi. (Evrensel)
