Kadınlar Soyadından Vazgeçmiyor!
Bu yazının sesli versiyonu mevcut.
Kadınların evlendikten sonra istediği soyadını kullanma hakkını ihlal eden maddeyi de içinde barındıran 9. Yargı Paketi tartışmaları sürüyor. “Aile bütünlüğü” kisvesi altında kazanılmış haklarına yapılan bu saldırıyı kabul etmeyen kadınlar, İstanbul’da sokağa çıkmaya hazırlanıyor. 23 Temmuz Salı günü saat 19.30’da siyasi partilerin ve kadın örgütlerinin çağrısıyla Kadıköy’de bir araya gelecek olan kadınlar, AKP-MHP iktidarını bir kez daha Anayasa Mahkemesi kararlarına uymaya çağırıp kadınları erkeklerle eşit görmeyen kutsal aile anlayışına karşı çıkacak. “Kadınlara soyadı dayatmaktan vazgeçin, AİHM ve AYM kararlarını uygulayın!” demek için bir araya gelecek olan kadınlar, erkeğin mutlak reis olduğu eşitsiz bir aile modelinin topluma dayatılmasına karşı duracak.
Anayasa Mahkemesi, kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarını engelleyen yasal düzenlemeleri ayrımcılık olarak nitelendirip iptal etmişti. Ancak TBMM’ye sunulan 9. Yargı Paketi’ndeki kadının soyadı maddesi “ailenin bütünlüğünün korunması” gerekçesiyle bu hakkı kısıtlamayı hedefliyor.
Diyanet İşleri Başkanı Buyurdu: Çocuklarımızı Evlenmeye Teşvik Edelim
Düzce’nin Akçakoca ilçesinde cuma namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, cuma hutbesinde tartışma yaratacaklar sözlere imza attı. Evlilik yaşının 25-30’lara çıktığına dikkat çeken Erbaş, “Bu konuda gençlerimizi uyaralım. Kızlarımızı, oğlanlarımızı bir an önce evlenmeye teşvik edelim. Ülkemizde aile başına düşen çocuk sayısı gün geçtikçe azalıyor,” ifadelerini kullandı.
Düzce Valisi Selçuk Aslan’la birlikte cuma namazını Akçakoca Merkez Camisinde kılan Ali Erbaş ayrıca, ”Müslüman kadınların giyimi konusunda yüzlerinin, ellerinin, ayaklarının açık olması ve vücudun diğer bölgelerinin kapalı olması gerektiğini” söyledi. (Gerçek Gündem)
PTT Çalışanı Kadınlar Çalışma Koşullarından Şikayetçi
PTT’de çalışan kadınlar artan iş yükü ve sağlık koşullarından şikâyetçi. Ekmek ve Gül’den Laçin Barış’a konuşan Haber-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri Gülseren Güngördü, PTT’de çalışan kadınların sorunlarını aktardı.
Geçtiğimiz sene temmuz ayında İzmir’de PTT çalışanı Berran Özer Kırmızıgül aşırı sıcaklar nedeniyle beyin kanaması geçirip hayatını kaybettiğini hatırlatan Haber-Sen Genel Merkez Kadın Sekreteri ve PTT çalışanı Gülseren Güngördü, PTT’de kadrolu ve firmalara bağlı taşeron çalışanların sayısının 44 bin civarında olduğunu, bu sayının sadece 21 bin 300’ünün kadrolu olduğunu ve bunun 7 bin 300’ünün ise kadın olduğunu aktardı. PTT’de firmalara bağlı çok sayıda kadın personel olmasına rağmen kadınların kadrolu olamadıklarını belirten Güngördü, kadınların gişede ve dağıtımda aktif çalıştıklarını dile getirdi. Yönetici ve amir kadın sayısının azlığına dikkat çeken Güngördü, “Dağıtım merkezlerinde erkekler daha ağırlıklı olduğu için kadınlar, merkezlerde cinsiyetçi söylemlere ve davranışlara maruz kalıyorlar. Denetleyecek mekanizmalar olmadığı için de kadınlar yaşadıklarını anlatamıyor. Dağıtım yapmaya gittikleri evlerde de kapıyı açan erkeklerin sözlü ve fiziksel tacizine maruz kalıyorlar,” dedi.
Tuvalet Yasağı
Firmalara bağlı dağıtıcı kadınların bir diğer sorunun da yol ve yemek ücretlerinin verilmemesi olduğunu söyleyen Güngördü, “Aldıkları ücret asgari ücretten yüzde 20 fazla. Dolayısıyla dışarıda yemek yeme imkanları neredeyse yok. O kadar mesafeyi 10-15 kilo civarı yükle güneş altında, aç yürümek tabii ki sağlığı ciddi tehlikeye atıyor,” dedi. Dağıtım yapan kadınların hijyenik tuvalete erişim imkanının neredeyse olmadığını belirten Güngördü, şöyle konuştu: “Kafelerde tuvalete giriyorlar. Dağıtım bölgelerinde kafe yoksa mecburen dağıtım yaptıkları evlerin tuvaletini kullanıyorlar. Çok garip bir şekilde şubelerde memurlar dışında tuvaletlerin kullanılması yasaklandı. PTT çalışanları tabii ki dağıtıcılara tuvaleti kullanma imkânı veriyorlar ama bunun kendisi bile insan onurunu zedeleyen bir şey.” (Ekmek ve Gül)
Fiili Kürtaj Yasağı Meclis Gündeminde
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Diyarbakır’daki hastanelerde uygulanan fiili kürtaj yasağını meclis gündemine taşıdı. Gazete Duvar’dan Evrim Deniz’in yaptığı haber sonucu ortaya çıkan verileri Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na soran Kaya, “Diyarbakır’da hem kamu hem de özel hastaneler yasal prosedüre uymayarak isteğe bağlı kürtajı gerçekleştirmemektedir. Gazeteci Evrim Deniz, Diyarbakır’daki kürtaj yasağına ilişkin haberinde, görüştüğü 11 kamu hastanesinin 9’unda kürtajın yasak olduğunu, 2’sinde ise evli ve gebeliğin sağlık açısından riskli olması durumunda babanın rızasıyla kürtaj yapıldığını belirtmiştir. Deniz, bir hastane sekreterinin kürtaj hakkında, ’Doktorumuz böyle bir günahın ve sorumluluğun altına girmeyecektir’ dediğini ifade etmektedir. Diyarbakır SES Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, özel hastanelerin de sadece evli kadınlara eşlerinin onayı ile kürtaj yaptığını, yüksek fiyatlar ve kamu hastanelerindeki fiili yasak nedeniyle kadınların hijyenik olmayan yerlerde kürtaj olmaya zorlandığını, bunun da kadınların sağlığını riske attığını belirtmektedir, “dedi.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtlaması talebiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti:
- Kamu hastanelerinde isteğe bağlı kürtaj neden yapılamıyor?
- Bakanlık isteğe bağlı kürtajın yapılmaması yönünde talimat verdi mi?
- Son 5 yılda Diyarbakır’daki hastanelerde yasal süresi içinde yapılan kürtaj başvuru sayısı ve kabul edilen başvuruların sayısı ne? (Bianet)
