Background

Futbolda Kadınların Çoğu Ayrımcılığa Maruz Kalıyor!

 

Yeni yapılan bir ankete göre kadınların büyük çoğunluğu futbol sektöründe ayrımcılığa maruz kalıyor ve şikâyette bulunan kadınların çoğu hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor. 

Women in Football (WIF) tarafından Mayıs 2024’te gerçekleştirilen ankete toplam 995 kadın katıldı. Açıklanan sonuçlara göre kadınların %89’u (885) ayrımcılığa uğradığını söyledi.

Cinsiyete dayalı ayrımcılığı bildirenlerin %60’ı şikâyetlerinin hiçbir işlemle sonuçlanmadığını, %16’sı ise dinlenmediklerini söyledi.

WIF, futbol endüstrisinde çalışan veya gönüllü olan ve oyunda cinsiyet eşitliğini destekleyen her cinsiyetten 9.000’den fazla üyeden oluşan profesyonel bir ağdır.

Ağ tarafından gerçekleştirilen dördüncü ve şimdiye kadarki en büyük anket olan araştırmaya 112 erkek katılımcı da katıldı.

Ankete katılan kadınların %88’i kadınların aynı takdiri ve avantajları elde etmek için erkeklerden daha fazla çalışması gerektiğine inanırken, erkeklerin ise %74’ü bu görüşe katılıyor.

Bununla birlikte, ankete katılan kadınların %85’i ve erkeklerin %91’i futbol endüstrisinde kadınlara yönelik fırsatların artacağını düşünüyor.

Özellikle gelecekte daha fazla kadının üst düzey liderlik rollerini üstlenip üstlenmeyeceği sorulduğunda, kadın katılımcıların %80’i ve erkeklerin %93’ü bu soruya olumlu yanıt verdi.

Kaynak: https://www.bbc.com/sport/football/articles/czrrln4vmk8o


Taliban hapishanesinde Afgan kadına toplu tecavüzü gösteren bir video!

Afganistanlı bir aktivist, hapisteki Afgan kadınlara cinsel şiddet uygulandığına dair çok sayıda raporun ortasında, kendisini susturmak için görüntülerin yayınlanmasıyla tehdit edildiğini iddia ediyor.

The Guardian, Afganistanlı bir kadın insan hakları aktivistinin, Taliban hapishanesinde silahlı adamlar tarafından toplu tecavüze uğradığını ve işkence gördüğünü gösteren bir video kanıtı elde etti.

Afganistan’da gözaltında tutulan kadın ve kız çocuklarına cinsel şiddet uygulandığına dair haberler giderek artıyor. Ancak bu videonun söz konusu suçların işlendiğine dair ilk doğrudan kanıt olduğuna inanılıyor.

Aktiviste göre, cep telefonu ile çekilmiş bu görüntüler kendisine Taliban rejimine karşı konuşmaya devam etmesi halinde daha geniş kitlelerle paylaşılacağı tehdidiyle gönderilmiş. Kendisine “İslam Emirliği’ne karşı kötü şeyler söylemeye devam edersen videonu yayınlarız” denildiğini söylüyor.

Guardian ve Rukhshana Media tarafından görüntülenen video kaydında genç kadına kıyafetlerini çıkarması söyleniyor ve ardından kadın iki erkek tarafından defalarca tecavüze uğruyor.

Saldırının kendisini susturmak ve utandırmak için kullanılmak üzere kasıtlı olarak kaydedildiğine inanıyor. Saldırıyı filme alan kişi onu yüzü görünecek şekilde çıplak olarak yakalıyor.

Geçtiğimiz hafta Guardian, Afganistan’ın acımasız başörtüsü yasaları kapsamında gözaltına alındıktan sonra cinsel saldırıya uğradıklarını ve dövüldüklerini söyleyen genç kızların ve genç kadınların hikayelerini yayınladı.

Taliban, Ağustos 2021’de iktidarı ele geçirdiğinden bu yana Afganistan’daki 14 milyon kadın ve kız çocuğuna insan hakları gruplarının “cinsiyet ayrımcılığı” olarak adlandırdığı bir uygulamayı dayatarak onları kamusal yaşamın neredeyse her alanından dışladı. Kadınların ve kız çocuklarının ortaokula gitmeleri engelleniyor, neredeyse her türlü ücretli işte çalışmaları yasaklanıyor, halka açık parklarda yürümeleri, spor salonlarına veya güzellik salonlarına gitmeleri engelleniyor ve katı bir kıyafet yönetmeliğine uymaları isteniyor.

Taliban ayrıca zina yapan kadınların kamuya açık alanda kırbaçlanması ve taşlanması uygulamasının yeniden başlatıldığını duyurdu.

Güvenliklerine yönelik büyük risklere rağmen, Afganistan’daki kadınlar hala halka açık protestolar düzenliyor ve Taliban rejimini eleştiriyor. Rukhshana Media, son iki yılda kadınlar ve kız çocukları tarafından gerçekleştirilen en az 221 protesto eylemini kaydetti.

Taliban sözcüsü Zabhullah Mujahid, cezaevinde kadınlara yönelik yaygın cinsel saldırı iddialarını yalanladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün kadın hakları bölümü direktör yardımcısı Heather Barr, Taliban’ın “özellikle hapishane duvarlarının ardındaki istismarlarda tam bir cezasızlıkla” hareket etmeye devam ettiğini söyledi.

Bu hafta başında Taliban yetkilileri, ülkenin geleceğini tartışmak üzere Doha’da BM’nin ev sahipliğinde düzenlenen Afganistan konulu özel bir toplantıya katıldı. Toplantıda hiçbir Afgan kadın yer almadı ve kadın hakları gündeme dahil edilmedi.

Kaynak: https://www.theguardian.com/global-development/article/2024/jul/03/video-appears-to-shows-gang-rape-of-woman-in-a-taliban-jail


İki Fransız Film Yapımcısı Cinsel İstismar İddiaları Nedeniyle Tutuklandı.

Foto: Guillaume DAUDIN / AFP

Judith Godrèche’in de aralarında bulunduğu aktörler tarafından cinsel istismarla suçlanan Benoît Jacquot ve Jacques Doillon sorgulanmak üzere polis tarafından gözaltına alındı.

Fransız yetkililer 1 Temmuz Pazartesi günü ünlü film yönetmenleri Benoît Jacquot ve Jacques Doillon’u cinsel istismar suçlamalarıyla ilgili olarak sorgulamak üzere gözaltına aldı. Bir AFP (Agence France-Presse) muhabiri, iddiaları reddeden her iki ismin de pazartesi sabahı avukatları eşliğinde Paris’teki bir polis karakoluna geldiğini gördü.

52 yaşındaki aktör ve yönetmen Judith Godrèche, Jacquot’yu resmen tecavüzle, Doillon’u ise küçük yaşta cinsel saldırıda bulunmakla suçlamış, her iki adam da bu suçlamaları reddetmişti. Jacquot ile 14 yaşındayken başlayan ve 1986’dan 1992’ye kadar süren ilişkisi sırasında Jacquot’nun kendisi üzerinde sağlıksız bir “hakimiyet” kurduğunu anlattı. Godrèche ise Doillon’u, filmlerinden birinde rol aldığı sette kendisini taciz etmekle suçladı.

41 yaşındaki aktör Isild Le Besco da Jacquot’yu 1998-2007 yılları arasında -kendisi 16, Jacquot ise 52 yaşındayken başlayan zehirli bir ilişki sırasında- kendisine tecavüz etmekle resmen suçladı.

Davaya yakın bir kaynak, 34 yaşındaki aktör Julia Roy’un da “birkaç yıl süren şiddet ve ahlaki kısıtlama bağlamında” cinsel saldırıdan şikayetçi olduğunu söyledi.

Fransız film endüstrisi, 75 yaşındaki sinema efsanesi Gérard Depardieu hakkında ortaya atılan ve Depardieu’nun tamamını reddettiği bir dizi iddia da dahil olmak üzere, uzun süredir istismar suçlamalarıyla sarsılıyor.

Godrèche sessizliğini bozduğundan beri Fransa’daki #MeToo hareketinin önde gelen seslerinden biri haline geldi. Godrèche’in sinemayı denetleyecek bir kurum oluşturulması çağrısının ardından mayıs ayında parlamento, film endüstrisi ve diğer kültürel sektörlerde cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti araştıracak bir komisyon kurulması yönünde oy kullandı.

Kaynak: https://www.lemonde.fr/en/france/article/2024/07/01/two-french-filmmakers-held-for-questioning-over-sexual-abuse-allegations_6676313_7.html


Batı Balkanlar’da Kadınlar Öldürülüyor ve Artık Harekete Geçme Zamanı!

8 Mart 2024, Belgrad – Foto: Darko Vojinovic

17 Nisan’da Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, kadın cinayeti sonucu öldürülen tüm kadın ve kız çocuklarını anmak üzere ulusal yas günü ilan etti.

O hafta Gjyljeta Ukella ve Erona Cokli adlı iki Kosovalı kadının kocaları tarafından öldürülmesiyle, sadece 1,8 milyon nüfuslu ülkede 2010 yılından bu yana işlenen kadın cinayeti vakalarının sayısı 55’e yükselmişti. 

Bu sadece bir ülkenin sorunu değil. Batı Balkanlar’da öldürülen kadın ve kız çocuklarının sayısı trajik bir şekilde artmaktadır.

Kadın ve kız çocuklarının cinsiyete bağlı olarak öldürülmesi olarak tanımlanan kadın cinayetleri, kadınlara yönelik şiddetin en uç biçimidir. Batı Balkanlar’da, başta kadın cinayetleri olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ciddi ve geniş kapsamlı bir tehdit olmaya devam etmektedir.

2020 ve 2021 yıllarında Batı Balkanlar’da, yaklaşık yarısı Sırbistan’dan olmak üzere 100’den fazla kadın öldürülmüştür. Kadın cinayetlerine en çok 46-55 yaş arası kadınlar kurban olurken, kurbanların %20’si 30 yaşın altındaydı. 

Kadın cinayetlerinin yarısı kocaları veya eski kocaları tarafından ve kendi evlerinde veya apartmanlarında öldürülmüştür.

Ataerkil toplumsal cinsiyet normları bölgede derinlemesine yerleşmiş olduğundan, kadın ve erkek arasındaki güç dengesizlikleri özellikle ev içinde ve kamu sektöründe güçlüdür. Kadınların sosyoekonomik statüsü erkeklerin çok gerisinde kaldığından, cinsiyete dayalı ücret farkı %20 ila 39 arasında değişmektedir.

Bosna Hersek’teki kadınların yarısından fazlası 15 yaşından bu yana yakın partner şiddetine ya da başka bir istismar biçimine maruz kalmıştır.

Aile içi şiddetle mücadeleye yönelik ulusal stratejilere rağmen, Batı Balkanlar’da mağdurlar için çok az kurumsal koruma bulunmaktadır. 

Bölgede çok az sayıda aile içi şiddet sığınma evi bulunmaktadır ve mağdurlara yönelik kamu hizmetleri gelişmemiştir. Aile içi şiddetle mücadele yasaları yetersiz uygulanmaktadır.

Hayatta kalanlar çok az yasal destek veya koruma aldıklarından, çok az kadın kendilerine karşı uygulanan vahşet hakkında konuşmaktadır. Bir araştırmaya göre, Bosnalı kadınların neredeyse yarısı istismara maruz kalmıştır ve vakaların %84’ü bildirilmemiştir.

2020’den 2023’e kadar Sırbistan, Arnavutluk ve Karadağ’da 139 kadın cinayeti vakası belgelenmiştir. 

Bu, bu ülkelerdeki her bir milyon kadından 26’sının bu süre zarfında öldürüldüğü anlamına gelmektedir. Ancak, eksik raporlama sorunları nedeniyle, gerçek kadın cinayeti sayısının çok daha yüksek olması muhtemeldir.

Kaynak: https://www.euronews.com/my-europe/2024/05/03/women-are-being-murdered-in-the-western-balkans-and-it-is-time-to-take-action


Hindistan Yüksek Mahkemesi, Evlilik İçi Tecavüzü Suç Saymayan Yeni Ceza Yasası Hakkında Karar Verecek.

Kalküta’daki bir duvar resmi Hindistan’da kadınların güçlenme mücadelesini gösteriyor; ülke genel cinsiyet eşitliği açısından 146 ülke arasında 129. sırada yer alıyor. Foto: Avishek Das/LightRocket/Getty Images

Hindistan’da Modi hükümeti cinsel saldırıyı suç saymanın evlilik kurumunun kutsallığını ihlal edeceğini düşünüyor. Ülkedeki hak grupları ise bu düşünceye karşı protestolar başlattı. 

Kampanyacılar, evlilik içi tecavüzün, uzun zamandır gündemde olan yeni ceza yasasında suç sayılmıyor olmasına öfkeli ve bu konuyla ilgili gelecek ay Yüksek Mahkeme’den bir karar bekleniyor.

Hindistan Demokratik Kadınlar Birliği de dahil olmak üzere insan hakları örgütleri, Hindistan Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak evlilik içi tecavüzü suç kapsamına almasını talep etti. Mahkeme ise hükümetten bu konuda bir yanıt istedi.

Yeni yasa, 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek. Mahkeme, evlilik içi tecavüzü suç saymanın “evlilik kutsallığını” ihlal edeceği argümanına katılmazsa yasal bir değişiklik talep edebilir.

Yeni yasa, Lord Macaulay tarafından 1830’larda tasarlanan ve 1860’ta yürürlüğe giren Britanya sömürge döneminden kalma ceza yasasının yerini alacak.

İçişleri Bakanı Amit Shah, geçen ağustos ayında ceza yasasında geniş çaplı reform sözü verdi. Adalet sisteminin özellikle eşcinsellik ve evlilik içi tecavüzle ilgili Viktorya dönemi ahlak anlayışıyla şekillendiğini söyledi.

Hindistan, emperyalizmden arınmış ve modern yasalara ihtiyaç duyuyordu.

Yeni yasalar, kadınlara karşı işlenen suçlara özel bir odaklanma içeriyor, ancak bazı eleştirmenler kapsamının abartıldığını ve değişikliklerin büyük ölçüde yüzeysel olduğunu söylüyor.

Evlilik vaadiyle cinsel ilişki elde etme eylemi ilk kez suç sayılacak ve 10 yıl hapis cezası taşıyacak. Yeni yasa ayrıca rıza kavramını da özel olarak tanımlıyor.

Ancak yeni yasalar, “18 yaşın altındaki eşlerle yapılan cinsel ilişki veya cinsel eylemlerin tecavüz olmadığı”nı belirtiyor.

Cinsiyet uzmanı Ntasha Bhardwaj, “Evlilik içi tecavüzü suç saymamak, Viktorya dönemi düşüncesinden başka bir şey değil. Bu, bir erkeğe evlendikten sonra eşinin bedenine sınırsız erişim hakkı tanır. Bu, kadını şiddetten koruyan ve onlara eşitlik sağlayan anayasayla çelişiyor.” dedi. Bhardwaj’ye göre hükümet, muhafazakâr seçmenlerin evlilik içi tecavüzü suç olarak kabul etmeye hazır olmadığını düşünüyor.

Bununla birlikte Modi, Hindistan’ın gelişmiş bir ülke olma yolunda kadınların merkezde olduğu, ekonomik büyümenin öncüsü olduğu bir geçiş sürecinde olduğunu sıkça dile getirmişti. Ancak Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 küresel cinsiyet eşitsizliği endeksine göre Hindistan, ekonomik katılım açısından dünyada en alt sıralarda yer alıyor ve cinsiyet eşitliği açısından 146 ülke arasında 129. sırada bulunuyor.

Kaynak: https://www.theguardian.com/global-development/article/2024/jun/27/india-supreme-court-new-penal-code-permitting-marital-rape

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation