Background

Kadın İş Gücü ve Ev İçi Enformel Ekonomi

1970’li yıllardan bu yana, ilk kez tarım dışı ekonomik faaliyetler için kullanılan “enformel sektör” kavramı, daha sonraki yıllarda devletler tarafından da göz yumularak desteklenmesiyle birlikte giderek normalleşip “enformel ekonomi” kavramına dönüştü. Günümüzde ise neoliberal dünyanın niteliksiz iş gücünü, sosyal güvenlik, sendikal örgütlenme, toplu sözleşme ve hatta bir işyeri bile olmaksızın deyim yerindeyse “tepe-tepe” kullanacağı, “gayriresmi” veya “marjinal sektör” olarak anılan ikincil bir piyasayı işaret eder hale geldi.

Detaylarına inersek bir kitap konusu olabilecek enformel ekonomi alanında çalışanların çoğunluğunu kadınlar oluşturmakta, iş gücü piyasasında esneklik ve heterojenliğin, eğretilik ve güvencesizliğin, eşitsizlik ve kutuplaşmanın artmasıyla cinsiyetli yüzü belirginleşmektedir.1

Bu yazıda, Türkiye’de “enformel ekonominin ev içi hali” diyebileceğimiz, bir özel durumdan bahsetmek istiyoruz.

Gençlik yıllarını büyük şehirlerin “daha az mutena semtleri”nde yaşayarak geçirenlerin çoğunluğu “annem beni boncuk, nakış işleyerek okuttu!” cümlesini ya duymuş ya da bizzat kendisi sarfediyor olacaktır.

Sistem Nasıl İşliyor?

Şimdi bir mahalle düşünün. Sabah bir midibüs giriyor ve sağlı-sollu evlere malzemeleri bırakıyor. Akşam ya da kararlaşılan süre sonunda, bir hafta da olabilir, tekrar gelip tamamlanmış işleri alıyor. Gün içinde, “ev kadını” sıfatıyla eşine ve çocuklarına hizmet eden anne, sabahtan yemeğini, bu koşullarda genellikle sebze yemeğini ocağa koyup, salonda televizyonu, tercihen dumura uğratıcı bir “sabah kuşağı” kadın programını da açıyor, gün boyu molalarını temizlik yaparak geçirmek suretiyle belki 8 belki 10 saat, mümkünse kız çocuğunu da daha çok para kazanmak ve bir araba ya da ev almak amacıyla yapıldığına ikna ederek yanına katıp, kim bilir ne hayallerle, şükürlerle, boncukları diziyor, nakışları işliyor, priz monte ediyor, sabırla yıllarca çalışıyor…

Akşam eve gelen eş de (o zamana kadar ekonomik sorunlar başta olmak üzere herhangi bir şiddet vs, nedeniyle boşanılmamışsa) “Ne güzel hanım, benim kazandığıma yakın kazanıyorsun, bu gidişle biz Kazımgillerden daha önce bir ikinci el araba alırız” türünden güzellemeler yaparak, büyük ihtimalle, gün boyu sömürülürken kokan ayaklarını yıkamaya banyoya gittikten sonra, oturup bir güzel yemeklerini yiyorlar, Allah ne verdiyse şükrederek hafta sonu bilmem nere millet bahçesindeki banklara, gözleme yapıp gitmek hayaliyle uykuya yatılıyor. Ertesi gün aynı şekilde uyanarak hayata aynı akışta devam ediliyor. Ne güzel kutsal aile! Dış düşmanlardan uzak. Bir de evlatlar hayırlı çıkarsa değmeyin keyfimize… Bu arada evladın hayırlısı, 15 yaşında komşu esnafın yanında, tüm boş zamanlarında çalışmaya gidenidir.

Ev İçi Düzen, Şükürlü Kapalı Sistem, Kendine Yabancılaşma

Kimilerine göre hayatın anlamı, kimilerine göre “şükür, aç-açıkta olmamak”, “patronun ağız kokusunu çekmeme” üzerine tariflenecek yaşam, yaşamlarımız. Marks, El Yazmaları’nda dört aşamalı bir “yabancılaşma” tarifi yapar. Birinci boyutu; emeğin ürününün, emeğe yabancılaşması. İkinci boyutu; işçinin bizzat üretim eylemine yabancılaşması. Üçüncü boyutu; insanın kendi kendine yabancılaşması, kapitalist üretim biçiminde, ürününe ve üretim etkinliğine yabancılaşan insan, kendi gerçek türsel nesnelliğinden koparılarak “kendine de yabancı” bir konuma gelir. Dördüncü ve son boyutu ise tüm bunların sonucunda, insanın insana yabancılaşması, “işçinin nesneye aktardığı hayat, yabancı ve düşman bir şey” olarak karşısına çıkar. 2

Bu ev içi düzeni içinde uygulanan “enformel ekonomi”, insanı kendine, eşleri birbirine, insanları çocuklarına yabancılaştırmaya, derya içre olup deryayı bilmeyen balık misali, hayatı yabancılaştırarak anlamlı kıldırmaya devam ediyor.

Ne zamana dek sürecek? Yeryüzü emeğin gücü oluncaya dek…

Kaynakça:

  1. Doç, Dr. Tijen ERDUT, İşgücü Piyasasında Enformelleşme ve Kadın İşgücü (www.ajindex.com) ↩︎
  2. Karl Marx, 1844 El Yazmaları, Sol Yayınları, sayf. 145-148
    ↩︎

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation