Background

İfşa Kimin İçin?

Her yer kirliyken hiçbir yer kirli değil.

Geçtiğimiz hafta, bu yazının ulaşma ihtimali olan herkesin sosyal medya ana sayfaları eminim ki aynı isimlerle, aynı ekran görüntüleriyle, aynı özür ve aymazlıklarla doluydu. Bunları okuyup da aklı çocukluğundan, gençliğinden bir anıya, bir adama takılmamış, vücudu bir anlık sarsılmamış herhangi bir kadın olduğunu sanmıyorum. Girdiğimiz ilk iş yerindeki patron, uzaktan ve hatta yakından akrabamız olan o “amca”, yoldan geçen araba… Yaşımız büyüdükçe azaldığını fark edip daha da midemizi bulandıran, ancak Fransa’da (ve her yerde) 72 yaşında bir kadını bile onlarca kez mağdur eden bu sarmalı hepimiz iliklerimize kadar tanıyoruz.

Son ifşa dalgası büyük anlamda belirli bir çevreden yayıldı, birbirleriyle bir şekilde bağlantılı muhtemel faillerin isimlerini alt alta dizdi. “Yerli Me Too hareketimiz oldu!” yazan bir hikâye izlediğimi hatırlıyorum, bu heyecanı da hareketler arası benzerliği de hepimiz çok iyi anlıyoruz. Me Too hareketi de sanat çevrelerinden yayılıp kapsama alanını kendi doğallığında genişletmişti. Biz de bugün aynısını deneyimliyoruz; doktorlar, akademisyenler de fail trenine biniyor. Çünkü kadınları ancak şimdi gerçekten herkes dinliyor, dinlemek zorunda kalıyor.

Buradan sonra söyleyeceklerimin ifşa eden tarafta olanlara “ayrıcalıklı” ve benzeri bir ithamda bulunmayı niyet etmediğimi göz önünde bulundurarak okunmasını ümit ederim.

Sosyal medya erişimine, kendilerine inanacak arkadaşlara, özel hayatlarından kesitler duyduklarında onları öldürmeyecek ailelere (ve daha birçoğuna) sahip kadınların bu tür hareketlerin önünü açması hem bir avantaj hem de çoğu zaman bir zorunluluk. Yaşadıklarını paylaştıklarında bir şey kaybetmeyecek olanlar paylaşacak ki halat aşağıya doğru inebilsin, aşağıdaki tutunabilsin. Ancak bugün kendimi, bu halatın yerin ne kadar altına inme olasılığı taşıdığını düşünürken buldum. Anneannelerimiz, dedelerimizi kime ifşa edecek? Tarikata doğmuş bir kadın, çocukluğunu kaç storyde anlatacak? Anlatsalar sonra nereye gidecekler, hayatta kalacaklar mı?

2018-2019 gibi üniversitemin öğrenci grubunda paylaşılan bir ifşa geldi aklıma. Okulun girişindeki börekçide televizyonda Edis çıkmış, usta “kapatın şu i*neyi, görmek istemiyorum” demiş. Paylaşımı yapan kişi börekçiye gidilmemesini talep ediyordu. Gitmeyelim, ancak “börekçiler odası” Pride’a katılım sağlayacak da sadece bu kişi mi homofobik çıktı diye düşünmüştüm içten içe. Yani hangi börekçiye gideceğiz? Veya kendi güvenli alanlarımızı oluşturup, kapılarını sıkıca tutup içeriye kimseyi almayacak, dışarıya kimseyi vermeyecek miyiz? Mahallesinde gay-dostu börekçi olmayanlar ne yapacak? Börekçinin gay oğlu, o ne yapacak?

Ne yazık ki iş burada da bizden başkasına düşmüyor. Evet, hem kendi hikâyemizle baş etmek, hem de buna hiçbir zaman imkânı olmamış yüz binlerce mağdur için tek bir faille değil failleri yaratan tüm dinamiklerle kavga etmek zorundayız. Yoksa Kadıköy’de dövme salonu olan adam işlediği suçu biraz para, biraz arkadaş kaybıyla atlatacak, konu kapanacak. Bunu ilk kez deneyimlemiyoruz.

115 hamile çocuk haberini hatırlıyor musunuz? Peki, o adamlara ne olacak? Doğdukları mahallelerden hiç çıkmamış, cemaatlerin fiilen esir tuttuğu binlerce kız çocuğuna ne olacak? Bu soruların, bazen duymayı hiç istemediğimiz tek bir yanıtı var; kadın mücadelemizi özel günler ve haftalardan daha büyük bir şey haline getirmek zorundayız. Yalnızca kriz anlarında ve yalnızca kendi sosyal çevremizle dayanıştığımız bir yaşam döngüsünü reddetmek zorundayız. Bir kadının, kız çocuğunun başı sıkıştığında arayabileceğini bildiği kadınlara dönüşmek zorundayız. O telefon çaldığında ne yapacağımızı bilmek zorundayız. Bunu yapmanın, tuttuğumuz halatı yerin 7 kat altına indirip oradan kadınları çıkarmanın tek bir yolu var; örgütlü ve yılmadan mücadele.

Editör: Müjgan Tekin
Düzelti: Müjgan Tekin
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Seda Bedestenci Yegâne, Sinem Yıldız
Seslendirme: Selen Küçükseller

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation