Background

Depremin 551.Gününde Hatay’da Kadın Olmak

Türkiye’nin herhangi bir ilinde yaşamanın maliyeti gün geçtikçe artıyor ve belli bir kaymak tabaka dışında kalan geniş halk kesimleri neredeyse imkânsız olanı başarıyor. Deprem sonrası Hatay’da yaşamanın maliyetini ise hesaplayabilecek herhangi bir iktisadi dil veya formül yoktur diye düşünüyorum. Bir yanıyla ekonomik maliyet diğer yanıyla duygusal maliyet…

Elbette her bir maliyet kaleminin cinsiyetli bir yüzü de var. Bu ülkenin, dünyanın her karışında kadın olmanın kendisi zorluk ve mücadele ile örülü. Tüm bunlara “Hatay’da yaşamaya çalışmak” eklenince bambaşka bir zorluk düzeyi konuşuyoruz artık. Çünkü bahsettiğimiz şehir hala enkazlarla kaplı, hala her yer toz duman, şehrin merkezi kocaman düzlüklerle dolu. İçinde kaybolacağımız, yön bulmanın neredeyse imkansızlaştığı bir halde. Alıştığımız suretinden eser kalmamış durumda. Bir yerden bir yere gidebilmek çok zor, çünkü bir türlü düzene girmeyen bir ulaşım ağı var (veya yok). 

Tüm bu olanaksızlıklar içinde kadın olarak, çocuklarımızın ve yaşlılarımızın bakımı, evin temizlik ve yemek yükü, aile bireylerinin sorunlarının çözümü, onları ayakta tutmaya çalışmak, kendilerini geliştirmelerine ve iyileşmelerine destek olmak için çabalamak, aynı zamanda ev bütçesine katkı sağlayacak bir kazanç yaratmak (mümkünse tabi)… Hepsini biz kadınlar yapmaya çalışıyoruz. Ailenin içindeki aşçı, bakıcı, öğretmen, psikolog ve gerekirse doktor olan ev hanımları… Hatay’ın hangi ilçesi olursa olsun (ya da ülkenin herhangi bir ili veya ilçesi) bu fark etmiyor; çünkü toplumun kadına yüklediği rol her yerde aynı: Derleyen, toparlayan, düzelten, üreten… -en, -an ile biten bir dünya sıfat yüklenmiş kadınların omuzlarına. Yine de direniyor, üretmek ve var olmak için mücadele ediyoruz. 

Buraya kadar yazdıklarım durum tespiti niteliğinde. Ancak esas mesele olan “ne yapmalı” sorusuna gelince, söylemesi de yazması da kolay; ama yapması irade isteyen, bu halkın refahını isteyen, Hatay’ın içinde yaşamış medeniyetlere layık biçimde yeniden inşasını hedefleyen, toplumcu bir bakışla yaklaşılması gerek. Bu şehri yeniden kurmak gerek; Hatay’ın esas sahibi olan ve Hatay’ı Hatay yapan halkın lehine adımlarla. Rezerv alanla toprağına göz dikmeden, sayısızca ve şuursuzca açılan taş ocaklarıyla havasını kirletmeden, genel seçimlerde halkın seçeneğine saygı duyarak, o iradenin sembolü olan Can Atalay’ı özgürlüğüne kavuşturarak, hukuk devleti ilkesinin gerekleri yerine getirilerek… Ya da işsizlikle mücadele bağlamında tarımın ve turizmin desteklenmesiyle yeni istihdam alanları açarak, emekçi ve üreten kadınların emeğine değer katacak kanallar oluşturarak… Her yerinden bereket fışkıran bu topraklarda umudu yeşertmek zor olmasa gerek. Tek ihtiyacımız “istemek” ve “bir yerden başlamak”. Sonrası dayanışmanın, birlikte üretmenin, umudu yeniden yeşertmenin gücüyle çiçeklenecek.

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation