Background

6 Şubat, Gömülme ve Yas

Ama siz yükseleceksiniz hep bembeyaz,
Onlar aşağıda siyah kalacak!
Sizin başınız bulutlarda dursun onlar balçıkta bacak!
Siz tatlı rüyalarınızı görün, onlar kalkıp sıçrayacak!
Kavunun kabuğuna bıçağı indirin siz, onlar kaçışacak.
Genişleyin siz merkezde onlar kenarda daralacak!

Öteki, Birhan Keskin

Düzenin özne ve kurumlarının rant odaklı ve sermayenin taleplerine göre şekillenmiş kentsel politikalarının neticesi olarak on binlerce insanın yaşamını kaybettiği 6 Şubat Depremleri’nin üzerinden iki yıl geçti. Evini, ailesini, dostlarını, hayvanlarını, sokaklarını, anılarını kaybeden yüz binlerce insanın yüreğinde bu acı hala dipdiri.

Unutmak ne mümkün, evi başına mezar olmuş binlerce insanı? Unutmak ne mümkün, enkazın başında sevdiğini günlerce bir umut bekleyenleri ya da tam göbeğine bırakıldığı çaresizlikle o sevdiğinin hiç değilse cenazesine kavuştuğu için yüreğine su serpileni? Sahi unutabilir miyiz sırf birileri işin içinden sıyrılabilsin diye “kimsesiz” addedilip topluca toprağa verilenleri?

Yaşamlarımız gibi ölümlerimizin de politik olduğu düzende, muktedirin yasını tutmadığı, hatta ölümlerini görmezden geldiği1 yaşamlar, gömülme ve yas meselesine başka gözlükle bakmayı da düşündürüyor. Bir insan hakkı olan gömülme hakkı, kişinin onur ve haysiyetinin korunması, ölüye duyulan saygıyla açıklanabilirken yas hakkı ise geride kalanların kayıplarının ardından iyileşmesi için geçirmesi gereken süreç olarak açıklanabilir. Gömülme hakkının gözetilerek ölenin inancına, parçası olduğu geleneğe ve kültüre uygun gömülmesinin geride kalanın yas hakkının bir parçası olduğu ve sevdiğine veda etmesine olanak tanıyarak iyileşme sürecini hızlandırdığını söylemeden geçilmemeli. Öte yandan iyileşme süreci için onarıcı adaletin olmazsa olmazlığı da söz konusu. İhaleyi birkaç figür ismin üzerine yıkıp sorumluluğu sadece bina yapmakla sınırlandırıp göstermelik yüksek cezalar verme meselesi değil. Bina yapılmasına izin veren, denetimi de yasalarla sermayenin eline bırakıp piyasalaştıran ve sonunda denetimden geriye kırıntı bırakmayan, canı gönlü böyle istedi diye imar yasalarını değiştiren a’dan z’ye tüm sorumlu kişi ve kurumların tespit edilip yargılanması, az evvel sözünü ettiğim onarıcı adaleti sağlayabilir.

Ve bir şey daha. Ölüm Terbiyesi adlı kitabında Saul’un Oğlu filmindeki Sonderkommando Saul’un, toplama kampında gaz odasından nefes alarak çıktığı için şırıngayla katledilen bir çocuğun cesedini bulma ve gömme savaşı verdiğine değinen Zeynep Sayın bu savaşın, çocuğun varlığının imge olarak korunabilmesi için bir ritüelin olması ve gömülmesi gerekliliğinden doğduğuna işaret ediyor ve ekliyor “bir ölüyü kurtarmak, ölümü kurtarmak demek” diye.2

Tam da buradan hareketle, 6 Şubat için ölenin hatırası demek, binlerce canın iktidar eliyle yitip gittiğinin toplumsal belleğimize kazınması, hiç mi hiç unutulmaması demek. 6 Şubat için geride kalanların yası demek, sorumlular hak ettiği cezayı bulana dek adalet mücadelesi de sürecek demek. Önlenebilir olmasına rağmen yaşamlarımız üzerinde tepinme pahasına rant ve kâr odaklı sermayeye hizmet etmek adına önlenmemiş ve iktidar eliyle gerçekleşmiş ölümlerden kurtulabilmek demek. Bu ölümlerin hiç mi hiç kader olmadığını, değişebilirliğini ayan beyan işaret etmek demek.

Hataylılar kayıplarının ardından cenaze törenlerinde bahhur yakıyor, mezarlarına rihan örtüyor. Depremin 40. Gününde, Hatay’ın Samandağ ilçesindeki kadınların kayıpları için ellerinde bahhurlarla yürürken rihanları bu kez enkazların üstüne bıraktıkları anları hatırlatmak isterim bitirirken.3

Yaşamlarımız gibi ölümlerimizi de görmezden gelenlere cevap, canımızı en derinden yaksa da ‘unutulmayacağına, affedilmeyeceğine’, ölümü kurtarmaya dair güçlü bir inancı gösteren bir cevap.


Kaynaklar:

  1. (Butler, 2005) ↩︎
  2. (Sayın, 2018) ↩︎
  3. https://www.gazeteduvar.com.tr/depremin-40-gununde-hatay-yas-evi-bahhur-ve-rihenlerle-yuruduler-haber-1608965#:~:text=Hatay’da%20Samanda%C4%9Fl%C4%B1lar%2C%20depremlerin%2040,bahhur%20ve%20rihenlerle%20y%C3%BCr%C3%BCy%C3%BC%C5%9F%20yapt%C4%B1.&text=HATAY%20%2D%206%20%C5%9Eubat%20depreminin%20%C3%BCzerinden,i%C3%A7in%2040.%20g%C3%BCn%20anmas%C4%B1%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftirdi. ↩︎

Editör: Şöhret Baltaş
Düzelti: Şöhret Baltaş
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin
Seslendirme: Filiz Kılıç

Kadın Vardiyası – 2023
Bize Ulaşın: [email protected]

Login to enjoy full advantages

Please login or subscribe to continue.

Go Premium!

Enjoy the full advantage of the premium access.

Takipten Çık:

Takipten Çık Vazgeç

Cancel subscription

Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.

Go back Confirm cancellation