GündemSerbest Kürsü Ezgi Gürsu 29 Nisan 2024
Kadın hakları mücadelesi ve eşitlik arayışı dünyanın farklı yerlerinde farklı seviyelerde hız kesmeden devam ediyor. Bazı yerlerde kazanımlar ve bu kazanımların yolunu açacak çalışmalar devam ederken, bazı yerlerde kadınlar en temel haklara ulaşım için mücadele veriyor. Neticede dünyanın neresinde olursa olsun her kazanımın bir diğerinin önünü açmasını umarak bu haftaki derlememizi sizlere sunuyoruz.
Avusturalya’da Şiddet Karşıtı Mitingler
Avusturalya’da yükselen ev içi şiddet ve kadın cinayetlerindeki artış sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Yeşiller Partisi gibi siyasi aktörleri de harekete geçirdi. Nisan ayının son hafta sonu için ülke genelinde ev içi şiddet ve kadın cinayetlerine karşı 17 farklı noktada miting çağrısı yapıldı. Konuyla alakalı olarak yaşanan artışın artık sadece kadına karşı şiddet olarak nitelendirilemeyeceği belirtilirken, kadınların evlerinde ve sokaklarda terörize edilip korku içinde yaşamasına sebep olacak noktaya geldiği belirtildi. WhatWereYouWearing (WWYW) platformu öncülüğünde yapılacak mitingler öncesinde şiddet olaylarının artık bir epidemi seviyesinde olduğu ve ulusal güvenlik meselesi haline geldiği kanısı oluşmuş durumda. Geçtiğimiz sene haftada bir tespit edilen cinsiyet bazlı cinayetlerin oranı 2024’ün ilk aylarında 4 günde bire kadar yükselmiş bulunuyor. Bugüne kadarki politikalarının açıkça çalışmadığını düşünenler artan şiddet olaylarına karşı herkesi kendine en yakın mitinge katılmaya davet etti.
Başbakan Albanese’de konuyla alakalı kısa bir metin yayınlayarak “Kadına karşı şiddet bir epidemidir. Daha iyisini yapmalıyız. Hükümetler daha iyisini yapmalı ve toplum olarak daha iyisini yapmalıyız. Yarın ben de ülke genelindeki kadınlarla beraber yürüyecek ve yettiyse yetti diyeceğim.” şeklinde desteğini açıkladı.
Kaynaklar:
Kadının sosyal yaşamdan tamamen soyutlanması adına akla gelebilecek ne kadar adım varsa hepsini atan Taliban yönetimi bugüne kadar kadınları okullardan uzaklaştırmak, spor müsabakalarına katılmalarını yasaklamak, sokakta yanında akrabası olan bir erkek olmadan yürüyemez hale getirmek, fotoğraf çektirmelerini ve herhangi bir fotoğrafta görünmelerini yasaklamak, kendi evinde dahi balkona çıkamaz hale getirmek ve kelimenin gerçek anlamıyla seslerini duyuracak her hamlenin önüne geçecek icraatlarda bulundu. Afganistan kadın olarak sadece var olmanın bile mücadelenin bir türü sayılabileceği bir noktaya gelmiş durumda.
Bütün bu yasaklamaların üzerine son olarak kadın haklarını kısıtlayacak ve yaşanan bu cinsiyet apatheidını daha da derinleştirecek yeni yasaklar getirildi. Dışarıda önemli sayılacak bir işleri bulunmadığı sürece kadınların dışarı çıkmaları yasaklandı. Daha önce yanında aile üyesi bir erkek bulunmadan sokağa çıkması yasaklanan kadınlar artık aile üyeleri olan bir erkekle dahi bir restorana gidemeyecekler. Afgan kadınların ülkeden kaçabilmesine yardımcı olma sorumluluğu taşıyan TheMina’sList gurubunun sözcüsü tarafından toplumsal alanda iki cinsiyeti birbirinden tamamen ayırmayı, kadınları sosyal hayattan her geçen gün daha da silmeyi, erkeklere kadınların varoluşuna dair her konu üzerinde egemenlik hakkı veren ve kadınları erkeklere karşı her hareketlerinde daha da ağır cezalara tabi kontroller altına sokmayı hedefleyen yeni yasaklar karşısında uluslararası kuruluşlara, özellikle Birleşmiş Milletlere harekete geçme çağrısında bulundu. Bu tarz hak ihlalleri ve kısıtlamaların bugün Afganistan’ın iç işleri özelinde değil, kadın hakları ve dahi temel insan hakları hakkında bir acil durum olduğu hatırlatıldı.
Kaynak: https://www.independent.co.uk/asia/south-asia/taliban-men-women-restaurants-ban-herat-b2078416.html
Amerika Birleşik Devletleri’nde 1973 yılından beri yürürlükte olan ve kadınların hamileliklerini sağlıklı bir şekilde sonlandırmasını anayasal güvence altına alan Roe – Wade kararının 2 yıl önce iptal edilmesi eyaletlerde kürtaj karşıtı tasarıların yasalaşmasının önünü açmıştı. Bu kararın iptali sonrası 10’dan fazla eyalette kürtaj yasaklanmıştı.
İptal edilen bu yasa dahilinde kadınların ilk 3 ay içinde hamileliklerini kendisi istekleriyle sonlandırma konusunda mutlak hakkı ellerinde tutmakla birlikte, kendi hayatlarını tehdit eden bir durum olması durumunda, herhangi bir yasal sınırlama olmadan hamileliklerini kalan dönemde de sonlandırabiliyordu.
İptal kararı doğrultusunda hızlıca ve keskin çizgilerle kürtaj yasağı getiren eyaletlerden biri de Idaho’ydu. Idaho’da yasak başladıktan sonra birçok kadının hamileliğin yaşamlarını tehdit ettiği noktada gerekli tıbbi müdahalenin yapılabilmesi ve hamileliğin sonlandırılabilmesi için kısıtlamaların olmadığı eyaletlere uçakla tahliye edilmesi gerekmişti. Bunun üzerine başından beri Yüksek Mahkeme’nin bu kararının karşısında olan Biden hükümeti alınan bu kararın EMTELA olarak bilinen ve tüm yurttaşların bulundukları sağlık kurulunda hiçbir ayrım gözetmeksizin anında acil müdahale hakkını garanti altına alan yasaya aykırı olması gerekçesiyle durumu yeniden Yüksek Mahkeme’ye taşımıştı.
Konu hakkındaki tartışmalar devam edecek gibi gözükürken 24 Nisan’da yapılan görüşmelerde Yüksek Mahkeme’nin kendi içinde de fikir ayrılığı içinde olduğu görüldü. Tartışmalar genel olarak muhafazakar hakimlerin teolojik ve ahlakçı yaklaşımlarına karşı liberal hakimlerin kadının yaşam ve sağlık hakkının ihlal edildiği savıyla yürüdü. Davanın Haziran ayında sonuçlanması bekleniyor.
Kaynaklar:
Dış genital bölgenin kasten kesilmesi ya da çıkarılması yoluyla kadınların büyük bir fiziksel şiddetle karşı karşıya kaldığı bir uygulama olan Kadın Sünneti Afrika’nın ve Orta Doğu’nun birçok farklı yerinde geleneksel olarak yapılıyor ve kadınları sadece fiziksel olarak değil, psikolojik ve duygusal olarak da bütün yetişkin hayatları boyunca belli sorunlara gark ediyor.
Tüm bu fiziksel ve psikolojik etkileri göz önüne alınarak birçok ülke gibi Gambiya’da da bu uygulama 2015 senesinde kanunla yasaklanmıştı. Fakat son günlerde Gambiya hükümetinin bu yasağı kaldırmaya yönelik yeni bir yasa tasarısını tartışmaya açacağı gündeme geldi.
Konu hakkında İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Gambiya’daki yetkilileri bu teklifi reddetmeye davet etti.
Kadın sünneti kadınların, kız çocuklarının sağlık, güvenlik, vücut bütünlüğü, işkence ve zulümden korunma gibi tüm haklarının toptan çiğnenmesi olarak görülebilir. HRW bu bağlamda alınacak aksi herhangi bir kararın bölgede bu hakların korunması için kaydedilen tüm ilerlemeye toptan zarar verebileceğini hatırlatarak yetkililere sağduyu çağrısında bulundu.
Kaynak: https://www.hrw.org/news/2024/04/19/gambia-bill-threatens-female-genital-mutilation-ban
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖