Çeviri Tülin Özşavluğ 11 Eylül 2025
Taliban Yönetimindeki Afganistan’da Kadınların Günlük Yaşamı: Sistematik baskı ve şiddet
Taliban’ın 2021 yılında iktidarı yeniden ele geçirmesinden bu yana, Afganistan’daki kadınların durumu önemli ölçüde kötüleşti. Bağımsız Federal Göçmen ve Mülteciler Dairesi’nin (BAMF) ülke raporu (Eylül 2024), Taliban rejimi tarafından hakların sistematik olarak ele geçirildiğini belgelemektedir: Kadınlar eğitime, sağlık hizmetlerine veya yasal korumaya neredeyse hiç erişemiyorlar ve yoğun şiddete maruz kalıyorlar. Ayrıca hareket özgürlüğünün kısıtlanması, katı kıyafet kuralları ve çalışma yasakları nedeniyle tam bir sosyal dışlanma da yaşanmakta. Afganistan’da kadınların insan hakları, tüm yaşam alanlarında hiçe sayılmaktadır.
Toplumdan Dışlanma: Susturulma
Taliban hükümeti, 2021 yılından bu yana sürekli olarak kadınların özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkı gibi en temel haklarını kısıtlayan yasaklar ve düzenlemeler getiriyor. 31 Temmuz 2024’te kabul edilen sözde “Erdem Yasası”, bunun en üzücü zirvesi oldu. “Erdem Yasası”, kadınların toplum içinde tüm vücutlarını ve yüzlerini tamamen örtmelerini zorunlu kılıyor; yüksek sesle konuşmayı, şarkı söylemeyi ve akraba olmayan erkeklerle ve Müslüman olmayan kişilerle iletişim kurmayı yasaklıyor. Bu şekilde kadınlar fiilen susturulmakta ve kamusal yaşamdan dışlanmaktadır.
Kısıtlanmış Hareket Özgürlüğü
Kadınlar, Nisan 2022’den bu yana evden sadece mahrem (erkek akraba) eşliğinde ve peçeli olarak çıkabiliyor ve sadece mahrem ile beraber uçakla seyahat edebiliyor. Kadınlar mümkünse – Taliban’ın Mayıs 2022’de kararlaştırdığı gibi – evden hiç çıkmamalıdır. Buna ek olarak, toplu taşıma araçlarını kullanmak da, çeşitli kısıtlamalara tabi. Bu durum, toplu taşıma araçlarının sürücülerine yönelik cezai yaptırım tehdidi ile daha da ağırlaşmaktadır: Erdem Yasası, sürücülere mahremi eşlik etmeden seyahat eden veya kıyafet kurallarına uymayan kadınları taşımayı yasaklamaktadır. Ayrıca, kadınlara artık ehliyet verilmemektedir.
Sağlık Hizmetleri Riski
Kadınlar, acil sağlık durumlarında bile mahremleri eşliğinde olmalıdır. Bu durum, kadınları organizasyonel ve finansal engellerle karşı karşıya bırakmaktadır. Çünkü örneğin, kadınların bir sağlık kuruluşuna gitmeleri gerektiğinde daha yüksek ulaşım masrafları ortaya çıkmaktadır. Bu durum, Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün bir raporunda şu şekilde belirtilmektedir: Zorunlu olarak Afganistan’da kadınlar, kendileri ve çocukları için ilaçlara her geçen gün daha sık doktor reçetesi olmadan başvuruyor ve ilaçların yanlış kullanımı nedeniyle önemli sağlık riskleriyle karşı karşıya kalıyor. Sağlık personelinin yetersizliği ve kadınların sadece kadın sağlık personeli tarafından tedavi edilebilmesi, bu durumu daha da kötüleştirmektedir.
Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinden önce bile Afganistan, anne ve çocuk ölümü oranlarında dünyanın en yüksek olduğu ülkeler arasındaydı. BM’nin güncel tahminlerine göre, anne ölüm oranının kız ve kadınların eğitiminin yasaklanması nedeniyle en az yüzde 50 daha artması bekleniyor.
Eğitim ve İstihdamın Yasaklanması
Afganistan’da kız çocukları şu anda sadece 6. sınıfa kadar okula gidebiliyor. 2022’den beri kız çocuklarının ve kadınların ortaöğretime ve üniversiteye gitmesi yasak.
Okul ve üniversite eğitimindeki kısıtlamaların yanında, mesleki yasaklar nedeniyle kadınlar giderek artan yoksulluk ve mali bağımlılık ile karşı karşıya kalmaktadır. Kadınlar siyasetten, yönetimden, STK’lardan ve medyadaki mesleklerden tamamen uzaklaştırılmıştır. Ebelik gibi çok az sayıda meslek için hala kadınlara izin verilmektedir, ancak bu alanda bile eğitim alma olanakları Aralık 2024’te sona ermiştir.Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü bu bağlamda gelecekte Afganistan’daki kadınların, sağlık hizmetlerinde kadın sağlık personelinde ciddi bir personel eksikliği olmasından dolayı temel bir tehdit altında oldukları konusunda uyardı.
Şiddete Maruz Kalan Kadınlar İçin Yasal Koruma Kaldırıldı
Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte daha önce kurulmuş olan Kadın Bakanlığı, kadınlara yönelik şiddetten sorumlu mahkeme ve kadın sığınma evleri kapatıldı. Bu da şiddete maruz kalan kadınlar için korumanın ortadan kalkması anlamına geliyor.
Koruyucu yapıların eksikliği, kadınların hareket özgürlüğünün kısıtlanması, desteğe ulaşamama ve dolayısıyla şiddete karşı savunmasız kalma durumlarının sıklığı nedeniyle daha da ciddi hale gelmiştir.
İhlal ve Protestolara Karşı İşkence, Gözaltı ve İnsan Haklarını İhlal Eden Cezalar
Taliban’ın katı yasalarına karşı gelen veya bunları ihlal eden herkes, insan hakları standartlarıyla bağdaşmayan cezalarla karşı karşıya kalmaktadır. Keyfi tutuklamalar ve kamuya açık alanlarda kırbaçlanma gibi ciddi fiziksel cezalarla ilgili birçok rapor, uluslararası alanda büyük tepkilere yol açtı. Kadınlar için bu şekilde cezalar ve yargı sisteminin keyfiliği ile karşılaşma riski çok daha yüksektir: Bir kadının toplum içine mahremi olmadan çıkması veya katı örtünme kurallarına tam olarak uymaması bile yeterli bir neden olabilir.
Bu yazı 5 Mayıs 2025 tarihinde Terre Des Femes (Kadınların Diyarı) adlı derneğin web sitesinde yayınlanmıştır.
Çevirmenin Notu:
Taliban şeriat rejiminin 2021 yılında iktidarı ele geçirmesinden sonra ilk hedefi kadınlar ve kız çocuklarına karşı ağır yaptırımlar uygulayarak; görülmeyen, duyulmayan, insani bütün haklarından mahrum kadınlar yaratmaktı.
Ancak direnenler var… Elbette Taliban’ın acımasızlığına, her türlü işkenceyi göze alarak “Ekmek, İş, Özgürlük” sloganlarıyla meydan okuyan kadınlar…
Sokaklarda barışçıl gösteriler yaparak, yasaklanmış renkli kıyafetler giyerek, yeraltı okullarında eğitimlerine devam ederek, online işlerde ekonomik özgürlüklerini devam ettirmeye çalışarak, gizli okuma yazma grupları kurarak, internet aracılığıyla anonim videolar yayınlayarak, cinsiyet ayrımcılığının suç olması için kampanyalar düzenleyerek, hatta haklarını geri almak için Taliban rejimiyle korkusuzca pazarlıklar yaparak, hayatlarını riske atarak direnen Afgan kadınları…Uluslararası kuruluşların, Afgan kadınlarının yardım çığlıklarına sözlerle değil, eylemlerle destek vermesi için mücadele eden, yardım kampanyaları düzenleyen sürgüne gönderilmiş veya yurtdışına kaçmış Afgan kadınları…Daha önce hiçbir eyleme katılmadığı halde, örgütlenerek birer önder ve birer savaşçıya dönüşen Afgan kadınları…
“Taliban hangi güç mekanizmalarını kullanırsa kullansın, dışarı çıkmanın yolunu bulacağız. Eve hapsedilemeyiz” diyen kadınlar…“Sizin kukla rejiminizi istemiyoruz. Rejiminiz gayri meşrudur. Halkın oylarıyla seçilmiş meşru bir hükümet istiyoruz” protestolarıyla Taliban’a korkusuzca kafa tutan kadınlar…
Bu kadınlar, tüm dünyaya ve islami şeriata ne kadar güçlü ve iradeli olduklarını gösteriyorlar. Bu barbar rejime karşı direnen kadınlar, aynı zamanda bu rejimi destekleyen emperyalist ülkelere karşı da direniyor.
Direnişlerine destek vermek bir tercihten çok, bir zorunluluktur.
Kadın olmadan barış olmaz…
Düzelti: Telli Kayalar
Tasarım ve Sosyal Medya: Melike Çınar, Sabâ Esin, Seda Bedestenci Yegâne, Sinem Yıldız
Seslendirme: Fatma Karagöz
Please login or subscribe to continue.
Üye değil misiniz? Üye olun. | Şifremi Unuttum
✖✖
Are you sure you want to cancel your subscription? You will lose your Premium access and stored playlists.
✖